Avrupa Birliği Türkiye 2015 İlerleme Raporu bugün yayınlandı. Ekim 2014 ile Eylül 2015 tarihlerini kapsayan raporda, “Reformların hızı, sürüncemede bırakılan seçimlerin etkisiyle de yavaşladı” değerlendirmesi yer aldı.
İlerleme raporunda, siyasi kutuplaşmanın arttığına dikkat çekildi.
Raporun özet kısmında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iç ve dış politikayla uğraşmaya devam ettiği, bu durumun da Anayasal yetkilerinin üzerine çıktığı eleştirilerine yol açtığı ifade edildi.
Ayrıca, yolsuzlukla mücadelenin de yetersiz kaldığına, yolsuzluğun yaygın şekilde sürdüğüne vurgu yapıldı.
Çözüm süreci
Kürt meselesinin çözümünde barış sürecinin kesintiye uğradığını, PKK’nin şiddetine hükümetçe yoğun şekilde karşılık verildiğini belirten raporda, “Barış sürecine kaldığı yerden devam edilmesinin acil bir zorunluluk olduğu” belirtildi.
“Yetkililer PKK’ye karşı terörle mücadele kapsamında yaygın bir askeri ve güvenlik kampanyası başlattı. Şimdiye dek olumlu adımların atıldığı Kürt meselesinin çözümü de kesintiye uğradı.”
10 Ekim’de Ankara’daki barış mitingine yapılan bombalı saldırıyla ilgili hızlı ve şeffaf bir soruşturma yürütülmesinin önemli olduğu ifade edildi.
Yargı bağımsızlığı uyarısı
İlerleme raporunda, hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü konularında Avrupa standartlarına ters düşüldüğü belirtildi.
“Sivil toplum halen aktif ve kamusal alana müdahil olmaya artarak devam ediyor ancak örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller endişe verici.”
“Yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı ilkeleri sarsılırken yargıçlar ve savcılar güçlü siyasi baskı altında. Hükümetin, devletin içerisindeki sözde ‘paralel yapı’ mücadelesi, yargı bağımsızlığına zarar verici oldu.”
Kadın ve LBGTİ hakları
Ayrımcılıkla mücadeleyle ilgili, kanunlarda geniş kapsamlı adaptasyona ihtiyaç olduğu ifade edilen raporda, kadın, çocuk ve LBTİ haklarının etkin şekilde garanti altına alınmasının gerekliliği belirtildi.
İfade özgürlüğü ve yayın yasakları
“Ankara ve Suruç’taki gibi hassa kabul edilen saldırılarla ilgili yayın yasakları sık sık tekrarlanıyor.”
“Hükümet ve hükümet yetkililerine eleştirel yaklaşan gazetecilere, hukukçulara ve sosyal medya kullanıcılarına karşı cezalar yaygın şekilde işletiliyor.”
“İnternet sitelerinin mahkeme kararıyla ya da karar olmaksızın erişime engellenmesi sürüyor. Türkiye, Twitter’a içerik silme ya da hesapların askıya alınması için dünyada en fazla başvuru yapan ülke.”
İnsan hakları, mülteciler
“Türkiye Anayasası temel hakları ve insan haklarını garanti altına alıyor. Uygulamadaki durum da son birkaç yılda göreceli olarak iyileşti. Ancak temel eksiklikler, eksiklik olarak kalmaya devam ediyor.”
Raporda, hakların, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kanunlarına uyarlanmasının sağlanmadığı belirtildi.
Geçen yıl Suriye ve Irak’taki durum sebebiyle, Türkiye giderek artan mülteci nüfusuyla karşı karşıya kaldı. Türkiye 2 milyona yaklaşan Suriyeliyle, şu anda dünyanın en çok mülteci alan ülkesi konumunda. Bu denli büyük bir mülteci nüfusuyla baş etmek, Türkiye için büyük bir zorluk. Ülke şimdiye dek 6,7 milyar Euro harcamış durumda. (AS)