İmralı Heyeti Meclis'te basın toplantısı düzenledi.
HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder İmralı heyeti adına yaptığı konuşmada hükümete seslendi.
"Ahlaki tutumunuza bir an önce geri dönün. Verdiğiniz sözlerinizi yerine getirin. Sekretarya sizin bizzat önerdiğiniz, düzenlediğiniz, kalıcılığını taahhüt ettiğiniz bir kurumdur. Bunu kafanıza göre eğip bükemezsiniz."
"Nefret saçan hükümet"
Önder Türkiye'de "telaşlı, gergin, kızgın, öfke, kin nefret saçan bir hükümet gerçekliği" olduğunu söyledi.
"Yüzde 50 oy almış hükümetin özgüveninden zerrece eser yok. Bu ülkenin barışı için barışını dinamitlemek için yapılmayacak tek şey ne derseniz? Sayın Öcalan üzerinde müzakere sürecinde hükümet ile mutabık kaldığımız sekretaryasının dağıtılması; müzakereden vazgeçtim, diyalog yollarının bile kapatılması; ondan da hadi diyelim ki vazgeçtik; Sayın Öcalan'ın tekrar o dört metrekarelik hücre koşullarına, tecrit koşullarına geri gönderilmesi diye cevaplarlar."
Savaşa davetiye
Önder'in sözleri anahatlarıyla şöyle...
"Bugün Sayın Öcalan üzerinde bir tecrit geliştirmek onun can güvenliği ve sağlık koşulları hakkında kendi halkını, örgütünü endişeye sürüklemek savaşa davetiye çıkarmaktır. Hükümetin bu yanlıştan ve hepimize toplumsal maliyeti, çok büyük olabilecek gelişmelerden korunmak için bir an önce durumu eski koşullarına getirmesi ve bu konuda kamuoyunu acil ve net bir şekilde bilgilendirmesi gerekmektedir.
"Bugün onun müzakere ve özgürlük koşulları daha geliştirilmesi gerekirken daha geriye götürülmesi artık savaşı kimin istediği, savaş ve düşman olmadan bu hükümetin bu ülkeyi idare kabiliyetinin olmadığı ayan beyan ortaya çıkmıştır. Bu yanlıştan bir an önce dönülmelidir.
Marmara denizi kadar hendek
"Sayın Öcalan üzerindeki tecrit, toplumsal barışımızın ve ortak geleceğimizin arasına Marmara Denizi kadar bir hendek kazmış olma anlamına gelir. Sizin basit bir hezeyan veya pervasızlık ile kazıdığınız bu hendek daha sonra kapatılması için çok büyük emek ve çabayı gerektirecek.
"Sözlerinizi tutun"
"İmralı Heyeti olarak hükümete şunu söylüyoruz: En basit, ahlaki tutumunuza bir an önce geri dönün. Verdiğiniz sözlerinizi yerine getirin. Sekretarya sizin bizzat önerdiğiniz, düzenlediğiniz, kalıcılığını taahhüt ettiğiniz bir kurumdur. Bunu kafanıza göre eğip bükemezsiniz.
TIKLAYIN - AKP SÖZCÜSÜ: İHTİYAÇ DUYULURSA İMRALI İLE GÖRÜŞÜLÜR
Ortadoğu
"Sayın Öcalan bölgeye, bölgedeki kaosa getirilebilecek en insani ve en nitelikli çözüm önermelerinin sahibidir. Hükümet temsilcileri de bizzat teyit etmişlerdir.
"Ortadoğu'da mezhep, inanç temelli ve birbirine düşman eden, halkların iradesini yok sayan yaklaşımlar yerine Ortadoğu'yu halklar evi yapmayı öneren en demokratik teklifi sunmuştu. Leyla Zana ile Ortadoğu'da, bölgede Sayın Öcalan adına hükümet yetkililerinin bilgisiyle önemli görüşme ve diyaloglar geliştirmiştik. Hem devlet hem de Sayın Öcalan ile sonuçlarını paylaşmıştık. Böyle bir noktadan buraya getirmek bölgedeki kaosu da derinleştiren kapıyı aralamak demektir."
Gündem Öcalan'ın özgürlüğü
"Artık Öcalan'ın tecridi de değil, tecridin kaldırılması da değil, gelişmeler ve bunların keyfilik atına bu kadar çok çabuk binmeleri, artık Sayın Öcalan'ın özgürlüğünü acil bir gündem olarak önümüze koymuş bulunmaktadır.
Anayasa
"Eğer siz bu ülkede yeni bir anayasa istiyorsanız, eski anayasanın ve ona bağlı yasaların yarattığı bütün bu düşmanlaştırma zeminlerini ortadan kaldırmakla başlamalısınız.
"Niyetiniz gerçek demokrasi ise bu ülkede demokrasinin olmadığı zamanlarda soğan doğrar gibi bol keseden dağıtılan müebbet hapislerin, 15-20 senelerin bu toplumun ortak vicdanında yarattığı yarayı tamir etmekle başlayabilirsiniz. Öbür türlü kendi kendinize havanda su dövmüş olursunuz.
Müzakere
"Çok geç olmadan acil bir bilgilendirme ve daha önceki diyalog ve müzakere sürecinde mutabık kalınananlara geri dönme çağrısında bulunuyoruz."
Eylem
Önder basın mensuplarının sorularını yanıtlarken "Biz insan canı ve insan sağlığı ile ilgili olan hiçbir eylem biçiminin gündeme gelmesini istemeyiz, bu konuda bir çağrı da yapmayız. Bu konudaki tutumumuz kendimizle sınırlıdır. Açlık grevi yapılacaksa biz yaparız" dedi.
Önder, devlet güçlerinin katlettiği 50 sivilin cenazelerinin de hala defnedilemediğini hatırlattı, hükümeti ve Diyanet'i eleştirdi. (YY)