Bursa 1. İnfaz Hakimliği İmralı Adası'ndaki Abdullah Öcalan ile diğer mahpusların her türlü ziyaretçi, yazılı haberleşme ve telefon görüşmeleri haklarını OHAL süresince yasakladı.
Karar 20 Temmuz günü ilan edilen OHAL sonrası 22 Temmuz günü verildi. Öcalan’ın avukatları infaz hakimliğinin kararına itiraz etti.
Bursa 1. İnfaz Hakimliği kısıtlama kararını 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleri'nin İnfazı Hakkındaki Kanunun 114/2-3, 115/1-b ve 59/4. maddelerine dayandırmıştı. Yapılan itirazda sözkonusu maddelerin hükümlüler için düzenlenmediği, “Soruşturma ve kovuşturmanın selameti mantığı üzerinden sadece tutuklular için geçerli olduğu”nu belirtilmişti.
İtirazın üzerinden 11 gün geçmesine rağmen kararda bir değişiklik olmadı.
Yüksekdağ: Barışın yolu İmralı'dan geçer
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partisinin Meclis'teki grup toplantısında bu konuya değindi ve toplumsal barışın yalının İmralı'dan geçtiğini ve kecritin kaldırılması gerektiğini söyledi.
"İmralı'da sistematik bir tecrit sürdürülüyor. "Barışın yolu İmralı'dan geçer" dedik. Ne zaman ki İmralı'nın yolunu kapattılar, savaş, yıkım, darbe, ölüm. Barışın yolunu İmralı'da uyguladığınız tecritle kapatıyorsanız darbe gelir. Barışın yolunu açmayan, darbenin yolunu açar. 15 Temmuz'da doğrulandı bu. İmralı'nın yolunu açın, darbenin yolunu kapatın."
Tecritin kalkması için eylemler
Amara Kürt Kadın Meclisi'nden Nurten Cengiz, Nuşin Balık ve Ferah Bozcalı'dan oluşan heyet, bugün Uluslararası Af Örgütü İsveç Seksiyonu Uluslararası İlişkiler Bölümü yöneticileri Andrea Bodekull ve Sofia Jörgensen ile tecritin kaldırılması için bir görüşme yaptı.
İstanbul'da HDP, HDK, TUHAD-DER, KJA ve Barış Anneleri'nin de aralarında olduğu 10 kurum dün yaptıkları ortak açıklamayla Öcalan'a dönük tecrit protesto edildi.
Urfa ve ilçelerinde Öcalanın tecrritinin kalkması ve serbest bırakılması talebiyle "Özgürlük Nöbeti" eylemleri yapılıyor. Nöbet eylemleri kapsamında Urfa merkez Eyyübiye, Halfeti, Siverek, Viranşehir, Suruç ve Bozova ilçelerinde yapılıyor.
Fransa'nın başkenti Paris'te 3,4, 5 temmuz günleri Republiq Meydanı'nda eylem düzenlerecek.
Tecritin tarihi
Abdullah Öcalan’ın haberleşme hakkının ihlali 22 Temmuz’da verilen kararla sınırlı değil. Öcalan 27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana avukatlarıyla görüştürülmüyor. Avukatların görüşme taleplerinin engellemesine yönelik bir karar bulunmuyor; talepler “Koster bozuk”, “Hava muhalefeti var” gibi gerekçelerle geri çevriliyor.
Öcalan İmralı Cezaevi’ne 16 Şubat 1999’da getirildi. Temmuz 2011 öncesi aksamalarla da olsa avukatlarıyla görüşmesini izin veriliyordu.
Cezaevinin iç yönetmeliği bilinmiyor
Öcalan’ın avukatları cezaevi koşulları ve uygulamaları konusunda bilgi sahibi olmak için ısrarla İmralı Cezaevi’ne ait iç yönetmeliği öğrenmek istiyor; ancak iç yönetmelik avukatlara verilmiyor. Cezaevinnin iç yönetmeliği bilinmiyor. Bu konuda en son Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, Meclis’te soru önergesi verdi.
Öcalan’la sadece avukatları değil HDP Heyeti de 5 Nisan 2015 tarihinden bu güne görüşemiyor. Abdullah Öcalan’ın kardeşlerinin ve yeğenlerinin görüşme istemleri de geri çevriliyor.
İmralı Cezaevi |
27 Şubat 1999 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Milli Savunma Bakanlığı'nın tebliği gereğince, İmralı Adası ve çevresi 2. derece kara, deniz ve hava askeri yasak bölge olarak ilan edilmişti. İmralı Cezaevi'ne ilişkin tüm işlemlerde de yetkiler Adalet Bakanlığı'ndan alınarak Kriz Yönetim Merkezi adına Mudanya İskelesi Kriz İrtibat Bürosuna bırakılmıştı. Bu büro, Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi Yönetmeliği'ne dayandırarak İmralı Cezaevi'nin yönetimini Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi'ne vermişti. 2009’da yapılan değişiklikle hapishaneye İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu statüsü verilerek Adalet Bakanlığı’na bağlandı. İnşa edilen yeni cezaevinde 6 tane tek kişilik avluya açılan F tipi koğuşlar ve 3 tanesi de ortak avluya açılmak üzere toplam 9 kişilik bir cezaevi yapıldı. Bu değişikliğin ardından beş kişiden oluşan hükümlü grubu adaya götürüldü. |
(HK)