“Türkiye kötü muamele, hapishane koşulları ve yaşam hakkının korunması konularında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ilkelerini uygulamada halen başarısız.”
Avrupa Birliği Türkiye 2015 İlerleme Raporu bugün yayınlandı. Raporda güvenlik güçlerinin fail olduğu yargı süreçlerindeki cezasızlığa dikkat çekilerek, sorunun çözümü için bağımsız, sivil soruşturma komisyonları işaret edildi.
Rapora göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye’yi, Ekim 2014 ile Eylül 2015 tarihleri arasında yaşam hakkı, işkence yasağı, adil yargılanma hakkı, ifade özgürlüğü konularını da içeren 92 davada mahkum etti.
“Terörle Mücadele”de hak ihlalleri
AİHM’e bekleyen 9224 başvurunun yanı sıra 1997 yeni başvuru daha yapıldı. AB Türkiye’yi AİHM kararlarına uygunluk sağlamaya çağırdı.
“Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ihlallerini engellemekle ilgili 2014 planına uygunlukta çok limitli bir süreç kaydedildi. Aksiyon planının revize edilmesine ve ‘terörle mücadele’ alanında da insan haklarının korunmasına yönelik şekilde genişletilmesine ihtiyaç var.”
TMK ve İç Güvenlik Paketi
Raporda, İç Güvenlik Paketinin ifade özgürlüğü ve barışçıl gösterilerde toplanma hakkını daralttığı ifade edildi. Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) da halen AİHS yasalarına ve AİHM uygulamalarına uygunluk sağlamadığı belirtildi.
“İç Güvenlik Paketi, güvenlik güçlerinin keyfi uygulamalarının soruşturulmamasını garanti altına aldı.”
İşkence ve kötü muameleyi engelleme konusunda son birkaç yılda gelişme sağlanmış olsa da halen birçok sorunun aynı kaldığı ifade edildi.
Aşırı güç kullanımı
Toplumsal gösterilerde ve hapishanelerde aşırı güç kullanıldığı haberinin sürekli olarak geldiği belirtildi:
“Özellikle toplumsal gösterilerde orantılı güç kullanılmasıyla ilgili kesin ve bağlayıcı kuralların kesikliği ciddi endişe konusu.”
Polise dava açana karşı-dava
“Güvenlik güçlerinin faili olduğu insan hakları ihlali kurbanlarına adalet sağlamada önemli zorluklar var. Güvenlik güçlerine karşı yasal işlem başlatmak isteyenler, yargı tarafından öncelik verilen karşı-davalarla yüz yüze kalıyor.”
Raporda güvenlik güçleriyle ilgili şikayetleri etkili şekilde soruşturmak üzere bağımsız sivil bir kurumun oluşturulması gerektiği ifade edildi.
Bu kurumun aynı zamanda, güvenlik güçleriyle ilgili suçlardaki cezasızlık sorununun çözümünde rol oynayabileceği belirtildi.
Gözaltında kayıplar, toplu mezarlar
Gözaltında kaybetmeler ve toplu mezarlar sorununa kapsamlı bir yaklaşım sağlanamadığı da raporda yer aldı.
“Güvenlik güçlerinin faili olduğu yargısız infaz iddialarıyla ilgili de bağımsız soruşturma eksikliği halen sürüyor.”
Hapishaneler, hasta mahpuslar
“Hapishanelerde psikolog, sosyal sosyal hizmet uzmanı ve sosyologların sayısının artışına rağmen, 173 bin mahpusun rehabilitasyonu oranı hala düşük.”
Raporda hapishanelerle ilgili endişelerin devam ettiği ifade edildi.
“Aşırı kalabalık sorununu çözmek için hapsetmenin alternatifleri geliştirilmeli. Çocuk hapishanelerindeki kötü muamele bildirilmeye devam ediyor.”
“Ağır hasta mahpuslarla ilgili ceza erteleme düzenlemeleri garanti altına alınmalı.”
Hapishanelerdeki kötü muamele iddialarının düzgün şekilde soruşturulmadığı belirtilen raporda, hapishane çalışanlarına yönelik davaların çok azında “hoşgörülü bir yaptırımın üzerinde” ceza verildiği ifade edildi.
Yargı bağımsızlığı
İlerleme raporunda, hukukun üstünlüğü konusunda Avrupa standartlarına ters düşüldüğü belirtildi.
“Yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı ilkeleri sarsılırken yargıçlar ve savcılar güçlü siyasi baskı altında. Hükümetin, devletin içerisindeki sözde ‘paralel yapı’ mücadelesi, yargı bağımsızlığına zarar verici oldu.” (AS)