Wikileaks ve ardındaki en önemli isim Julian Assange hakkında geride bıraktığımız aylarda pek çok kitap yazıldı.
Hiç tartışmasız bunların en önemlileri, Assange'ın eski yakın çalışma arkadaşı Daniel Domscheit-Berg ile Guardian muhabiri David Leigh ve Luke Harding'in imzasını taşıyor.
Domscheit-Berg (kısaca DB), kitabına, "Inside Wikileaks: My Time with Julian Assange at the World's Most Dangerous Website" (Wikileaks Özel: Dünyanın En Tehlikeli Web Sitesinde Julian Assange'le Birlikte Geçen Yıllarım) başlığını uygun görmüş.
Cryptome'da tanıştılar
DB'nin Assange ile „yol arkadaşlığı" 3 yıl sürmüş. Sıradan bir insanın ömründe 3 yıl önemli olmayabilir. Ancak gece-gündüz ayrımının yapılmadığı dijital dünyada 3 yılda köprülerin altından akan suyun haddi hesabı olmuyor.
DB, 2007 sonbaharında Julian Assange ile önde gelen hacker platformlarından Cryptome'da ( http://cryptome.org/ ) tanıştıktan sonra "işini gücünü bırakıp tam gün mesaisini ayırmak üzere Wikileaks'e katılmakta tereddüt etmiyor."
DB'nin gazeteci Tina Klopp ile birlikte kaleme aldığı 300 küsur sayfalık kitap, "Assange'e karşı hayal kırıklığıyla sonuçlanmış bir aşkı anlatıyor". Bu aşk bitmiş, ama „bilginin paylaşımı ve saydamlık düşüncesine olan aşk" hâlâ devam ediyor. DB'nin öncülük ettiği Openleaks ( http://www.openleaks.org/content/index.shtml ), bu yılın ocak ayında faaliyete geçti.
DB, Guantanamo'dan Scientology dosyası ile Irak ve Afganistan savaşına dair gizli belgelere sayısız skandalın Wikileaks platformu üzerinden dünya kamuoyuna yansıması ve perde arkasındaki olayları anlattığı kitabında, yetersiz de olsa "Wikileaks'in ardındaki düşünsel temel"e de değiniyor.
Wikileaks'in düşünsel temelleri
DB, biraz dolaylı ifadelerle de olsa anarşizmi savunuyor. Anarşizmin kurucularından, Fransız düşünür Pierre-Joseph Proudhon'un 1840 tarihli Mülkiyet Nedir başlıklı ilk eserini "şimdiye kadar kaleme alınmış en önemli eser" şeklinde niteliyor.
Pyotr Alekseyeviç Kropotkin'in talebelerinden Alman düşünür ve aktivist Gustav Landauer, DB'nin, "okuma listesinden eksik etmediği yazarlar" arasında yer alıyor.
DB, kendisine yön veren düşüncelerden söz ederken, erken dönem anarko-sendikalist düşünürlerden Rudolf Rocker'e mal ettiği bir deyişi aktarıyor: "Anarşizm nihai hedef olduğu için değil, nihai hedef diye bir şey olmadığına inandığım için anarşistim."
DB, kitabında, Julian Assange ile düşünsel anlamda hangi ortak noktalarda buluştuklarına, bunun Wikileaks'in faaliyet ve üretimine nasıl yansıdığına açıklık getirmiyor. Daha muğlak bir ifadeler kullanmayı yeğliyor: "Patronların ve hiyerarşinin olmadığı daha iyi bir dünyanın hayalini kurduk."
Yıkılan efsaneler
DB, kitabında Wikileaks'e ilişkin anlatılan birçok efsaneyi yıkıyor. "Wikileaks faaliyetlerinin yüzlerce gönüllünün aktif katılımıyla yürütüldüğü", DB'ye göre "blöflerden sadece biri". "Assange ve sağ eli DB dışında başka bir 'sol el' yoktu. İşler çoğu zaman DB'nin Wiesbaden üzerindeki evi üzerinden yürürdü. Siteye yollanan gizli belgelere yalnızca Assange ve DB göz atabiliyordu."
Bir başka blöf iddiası: Wikileaks platformunun avukatı olarak sunulan Jay Lim, aslında sanal bir kişilikti. DB, Assange tarafından ortaya atılan ve Wikileaks'in kuruluşunda Çinli muhaliflerin katkı sahibi olduklarına dair söylentiyi de "hayal ürünü" şeklinde tanımlıyor.
Aynı şekilde, Wikileaks'e ulaşan verilerin 2 hatta 3 kere yedeğinin alındığı şeklindeki açıklamalar da gerçeği yansıtmıyor. Bırakın yedeklemeyi, "veriler, pek de sağlam güvenlik duvarlarına sahip olmayan bir sunucuda tutuluyordu." DB, Wikileaks'ten 2010 yılının eylül ayında ayrılışını da bu "salla pati güvenlik koşullarında her türlü ikaz ve tavsiyelerine rağmen hiçbir değişikliğin yapılmamış olmasına" dayandırıyor. "Siteyi İzlandalı birkaç yeni yetmeye teslim eden Assange'ın bu sorumsuz tutumu, aslında Wikileaks'i fiilen devre dışı bırakıyor.
Bradley Manning vakası
Wikileaks'e Irak ve Afganistan savaşları hakkında gizli belgeleri yanı sıra Dışişleri Bakanlığının yazışmalarını da sızdırdığına inanılan Amerikalı asker Bradley Manning, DB'nin kitabında üzerinde hassasiyetle durduğu bir başka önemli konu. DB'ye göre, hakkında idam cezası talebinin de bulunduğu 22 ayrı suçlamadan dava açılan "Manning, Assange tarafından yalnız bırakıldı." Manning'in tutuklanması üzerine Assange, 2010 Mayıs'ında, "en iyi avukatlarla" kayıtsız-şartsız destek sözü verdi; 100 bin doların toplanacağı bir yardım kampanyası başlatılacağını duyurdu.
Kendisi demir parmaklıklar ardına konduğunda peş peşe kampanyalar başlatan Assange, Manning için vaatlerinin hiçbirini yerine getiremedi. DB, Amerikalı asker Bradley Manning'in bir anlamda sahipsiz kalmasından kendisini de sorumlu tutuyor. Wikileaks adına Almanya'da bağış toplayan hacker vakfı Wau Holland'ın ( http://www.wauland.de/english.html ) bu yılın başında Manning'e destek veren bir fona yolladığı 15 bin dolar dışında somut bir yardım söz konusu olmadı.
İsrail karşıtı mı?
DB'nin kitabında öne çıkan bir başka nokta da Assange'ın İsrail'e tavrı... "Julian Assange, bir anti-semitist olmasa da İsrail karşıtı olduğu kesin. Soykırım inkârcısı İsrael Shamir ile oğlu Johannes Wahlström'ün Wikileaks bünyesinde sahip oldukları yetki bir tesadüf olmasa gerek."
DB'nin kitabı bunun dışında Assange ile ilgili kişisel gözlem ve anekdotlarla dolu: "Bu kadar özgür ruhlu, enerjik, dahiyane, paranoid, iktidar ve güç meraklısı bir kişiyle daha karşılaşmadım."
DB, güçlü ve zayıf yönleriyle bir insanın portresini, Julian Assange'ı sunmakla kalmıyor, birçok açıdan dönüm noktası sayılabilecek bir platform olan Wikileaks'in hangi şartlarda geliştiğine dair bir fikir veriyor. Eleştiri yağmuruna tutulan, olumsuz özellikleri bir bir sayılıp dökülen Assange'ın bu özellikleri onu daha kırılgan olduğu kadar daha insani kılar. Ortada bunca dijital veri varken biraz insani zaafiyet çok görülmesin kendisine ;-)) (NH/EÖ)