"Bu benim hapisteki son Hapisteki Yazarlar Günüm olacak. Hapisler yazarlara uygun yerler değil. Hapiste olan yazarları unutmayalım. Dayanışma çabasını sürekli kılalım."
29 yılı aşkın süredir hapishanede tutulan şair İlhan Sami Çomak, dün, 15 Kasım Hapisteki Yazarlar Günü'nde Norveç Pen’e gönderdiği mesajda böyle diyordu.
Yine bu gün vesilesiyle bianet editörü Nedim Türfent'in kendisiyle yaptığı röportajda ise "Burada, içerde olmamak için yazdım," "şiire edebiyata sığınarak aklım ve kalbimde açılan yaraları iyileştirebildim," diyor.
Röportajdan ilk Kürtçe kitabı “Çiyayê Girtî”nin (Tutsak Dağ) yeni yayımlanmış olduğunu öğreniyoruz. Bunun heyecanı ve mutluluğu içerisinde. "Kürtçeme, güzel dilimize küçük de olsa borcumu ödemiş oldum," diyor.
Aynı gün bir tahliye
Yine dün, 16 yıl önce Agos Gazatesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i gazete binası önünde, sokak ortasında tabancayla arkasından vurarak öldüren Ogün Samast infaz indiriminden faydalanarak cezaevinden tahliye edildi.
Tahliye ile adaletin kimin için nasıl işlediğine ilişkin bir tartışma kaçınılmaz olarak doğdu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Samast’ın tahliyesi üzerine şunları söyledi: “Her gün burada otuz yılını dolduran, on beş yılını dolduran, yirmi yılını dolduran siyasi mahpusların, yüzlerce tutuklunun ayrı ayrı infazlarını uzatan akıl, zihniyet, iktidar katillerin iyi hâlli olduğu için tahliyesine karar vermiş.”
Adalet Bakanlığı ise Samast'ın 15 Kasım 2023 tarihindeki şartlı tahliyesinin geçerli hükümlere uygun olarak gerçekleştirildiğini açıkladı.
Samast'a 22 yıl 10 ay ceza
Hrant Dink'i öldürdükten sonra olay yerinden koşarak kaçan, ertesi gün Samsun Otogarı'nda yakalanan Ogün Samast'a gözaltı sürecinde polis ve jandarma görevlilerince kahraman muamelesi yapılmıştı.
Cinayeti işlediği tarihte 18 yaşından küçük olan Samast, Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmış ve cinayetten dört yıl sonra, 25 Temmuz 2011'de 22 yıl 10 ay hapse mahkum edilmişti.
Ogün Samast infaz indirimi ile 16 yıl 9 aylık tutukluluğun ardından dün akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
21 yaşında delilsiz önce idam sonra müebbet
Yazmaya cezaevindeyken başlayan Çomak ise 1994'te, 21 yaşında üniversite öğrencisiyken gözaltına alındı. 19 günlük işkence altında geçen sorgusunun ardından "PKK adına orman yakma" ve "bölücü faaliyette bulunma" suçlamalarıyla tutuklandı. Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nde (DGM) yargılandı. Davası altı yıl sürdü. "Orman yakma" suçlaması düşerken PKK'ye üye olmak, molotoflu saldırılar düzenlemek, Diyarbakır Lice'de silahlı çatışmaya girmek, karakola saldırı gibi eylemlerden idama mahkum oldu. İdam cezasının kalkması sebebiyle cezası müebbet hapse çevrildi.
DGM'de askeri hakim tarafından yargılandığı, hakimin tarafsız olmadığı, bu nedenle adil yargılanmadığı yönlü başvurusu AİHM tarafından 2006 yılında kabul edildi. Sekiz yıl gecikmeli olarak 2014 yılında yeniden yargılandı. Bu yeniden yargılamada da müebbet hapse mahkum edildi. Somut hiçbir delil bulunamamasına rağmen Yargıtay da bu cezayı bir kez daha onadı.
Adalet ve biz
Çomak haksızca 29 yılı aşkın süredir hapiste tutulduğuna dair isyanıyla Hapisteki Yazarlar Günü'nde tüm dünyaya sesleniyor.
Ermeni ve Türk toplumlarının arasındaki muazzam bir köprü, bu toprakların aklını ve vicdanını temsil eden çok değerli bir aydın olan Hrant Dink katledildi, 16 yıldır aramızda yok.
Arkadan vurulup kalleşçe öldürüldüğünde yerde uzanmış, üzerine gazete yaprakları örtülmüş ölü bedeninin fotoğrafı bu ülkenin hafızasına kazındı. Ayakkabısının tekinin tabanı delikti. O bizden, buranın emekçi halkından birisiydi.
Onu öldüren Ogün Samast o gün 17 yaşındaydı. Bu iş için birileri tarafından ceza indirimi alacak yaşta biri olarak seçilmişti.
Adalet bu ülkede herkes için sağlanmadan hiçbirimiz için sağlanmış olmuyor, herkese eşit uygulanmadığında hiç kimse için uygulanmış olmuyor.
"Adalet yaygın bir söylentidir sadece"
Türfent'in kendisiyle yaptığı röportajda Çomak da bundan bahsediyor: "Adalet yaygın bir söylentidir sadece, aslı astarını gören yok buralarda. Buna rağmen yıllarca peşine düştüm, hep aradım, hiç bulamadım."
Kamuoyuna, bizlere nasıl bir mesajı olduğu yönündeki son soruya ise şu yanıtı veriyor:
"Dostlara ve kamuoyuna şunu iletebilirim: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktılar ama ben hep ışığa baktım, ışığa çalıştım. Beni desteklediğiniz ve unutmadığınız için şükranlarımı sunuyorum size." (PE)