Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Türkiye'nin önce çocuklar kampanyasından bahseden Altaylı, gazete olarak bu kampanyaya "destek verme kararında olduklarını" yazmıştı.
Anlaşılan o ki, Altaylı ve çalışma arkadaşlarının kararlarından dönmeleri çok uzun sürmüyor: Bugünkü Sabah gazetesi annesini öldürdüğü iddia edilen bir çocuğun öyküsünü tüm etik kuralları ve yasal düzenlemeleri çiğneyerek manşetine taşıdı.
İçerde öyle manşette böyle
Enis Yıldırım'ın Ankara'dan bildirdiği haber tamamen Emniyet'in verdiği bilgilere dayanıyor.
Buna göre, 16 yaşındaki F.Ü.'nün üç yıl önce sevgilisiyle birlikte annesini öldürdüğü ve tesadüf üzerine gözaltına alındığında suçunu itiraf ettiği iddia ediliyor.
Sabah gazetesinin bu haberi manşetine çıkararak ne murat ettiği bilinmez ama sonuç ortada: Zaten travma altında olduğu tahmin edilebilecek çocuğa bir tekme de medya vuruyor.
İçeride çocuğun fotoğrafı tanınmasın diye bulanıklaştırılmış ama birinci sayfadan açıkça yayınlanmış zaten; "bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" diye düşünürken atılan manşeti görünce her şey aydınlanıyor: "Melek yüzlü anne katili".
Bu manşeti atınca "anne katili" olan o "melek yüz"ü de göstermek icap eder tabii.
Yoksa haberin etkisi azalır; gazete de, sanık çocuğun kimliğini şüpheye yer bırakmadan açıklayarak yeniden topluma kazandırılma şansını azaltma ve kamu vicdanını sızlatma görevini layıkıyla yerine getirememiş olur.
Etik ve yasal sorumluluklar
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) 1999'da benimsediği Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi' nin "Gazetecinin doğru davranış kuralları" başlıklı bölümünde, açıkça, "Çocuklarla ilgili suçlarda ve cinsel saldırılarda, sanık, tanık ya da mağdur (maktul) olsun, 18 yaşından küçüklerin açık isimleri ve fotoğrafları yayınlanmamalıdır deniliyor.
Çocuğun kişiliğini ve davranışlarını etkileyebilecek durumlarda gazeteci bir aile büyüğünün veya çocuktan sorumlu bir başkasının izni olmaksızın çocukla röportaj yapmamalı veya görüntüsünü almaya çalışmamalıdır" deniliyor.
5187 sayılı Basın Kanunu'nun 21. maddesinde de "18 yaşından küçük olan suç faili ya da mağdurlarının kimliklerini açıklayacak ya da tanınmalarına yol açacak şekilde yayın yapanlar için" ağır para cezası öngörülüyor.
Gazeteciler de ara sıra depoyu doldurmalı
Fatih Altaylı birkaç ay önce köşesini ayırdığında, UNICEF araştırmasına atıfta bulunarak "çocukların medyadan ne istediklerini" de aktarmıştı okurlarına.
Çocuklar medyadan, diğerlerinin yanı sıra "Yaşam hikayelerinin abartılmamasını, kendilerinin damgalanmamasını ya da acıklı betimlemelerle sunulmamasını" da istiyorlardı.
Belli ki çocuklar bilmem kaç silindirli Ferrari motoru kadar bile ses çıkaramadığı için bu istekler muhataplarının kulağında pek uzun süre çınlamıyor.
Bu gibi durumlarda, TGC ve Basın Yasasını yeterince açık bulmayanlar için UNICEF'in gazeteciler için hazırladığı el kitabı hafızayı tazelemeye yardımcı olabilir.
Yani nasıl denilir, Ferrari'yi servise götürmek gibi... Yoksa gün geliyor, frenler tutmuyor; arabayı ağaca toslamak kaçınılmaz oluyor.(EÜ/EÖ)