Özel güvenlik görevlisi olarak bankalarda ya da başka kurumlarda çalışanlar; sakın bu tür açıklamalara inanıp yanılmayın.
Ya suç ise?
Elbette, özel güvenlik görevlilerinin yasadan kaynaklanan yetkileri var. Bu yetkiler, devletin güvenlik güçlerinin sahip oldukları yetkilere çok yakın, hatta eşit olabilir. Gerekli durumlarda bu yetkilerini kullanacaklardır. Saldırıyla karşılaştıklarında, kendilerini ve kurumlarında çalışanları, o sırada orada bulunan insanları ve kurumlarını koruyacaklar. Gerekirse ateş de edeceklerdir. Hatta, zorunlu durumlarda, öldürme eylemine dönüşebilecek önlemleri de alacaklardır.
Ancak, bütün bunları yapmanın koşulları var. Bu koşular yasayla ve yönetmeliklerle düzenlenmiştir. Bir güvenlik görevlisi ya da özel koruma görevlisinin, suçu önleyebilmek, kendisine ve o yerde bulunanlara verilebilecek zararların önüne geçebilmek, sanığı yakalayabilmek için, alınabilecek başka önlemler varsa, ölümle sonuçlanan eylemde bulunmasına yasa izin vermez. Durumla orantılı olmayan önlemler alınamaz. Aksi takdirde, bu eylem "yargısız infaz"sayılır.
Eylemin niteliği, yine hukuk düzeninde yer alan kurallar çerçevesinde, yetkili kişi ve kurullarca belirlenir. Eylemi gerçekleştiren hakkında dava açılıp açılmayacağına savcı karar verecek, dava açılması halinde hükmü yargıç verecektir.
Özel Güvenlik İçin Risk Tanımı Ve Sürekli Eğitim
Bir koruma görevlisinin, görevini yaparken ölüme sebebiyet vermesi halinde, suçlu olup olmadığına karar verecek olanlar emniyet müdürleri ya da gazeteciler değildir. Olay tümüyle aydınlanmadan, olayın faili hakkında yetkililerce usulüne uygun bir karar verilmeden, failin "kahraman" ilan edilmesi, eyleminin "rol modeli" oluşturduğunun açıklanması yersizdir. Bu tür açıklamalar, olsa olsa yetkilileri etkileme amacına yönelik olabilir. Ancak, bu da doğru bir tutum sayılamaz.
Bir görevin yapılmasının neden kahramanlık sayıldığını anlamak da güçtür. Her görevin kendine göre riskleri vardır.Banka şubesinde yapılan de görev, risk taşıyan bir görevdir ve görevli, görevinin taşıdığı riskleri de bilmek durumundadır. Görevini, risklerini, yetkilerini, sorumluluklarını bilerek yerine getirecektir. Önemli olan, işini iyi yapmaktır. İşini iyi yapmak da son derece olağan karşılanması gereken bir durumdur. Ancak, yaşanan olaylarda, görevlilerin, görevlerinin gerekleri, yetkileri, yetkilerinin sınırları ve kullanılma koşulları, sorumlulukları konularında, kısacası işlerini iyi yapma konusunda daha çok eğitilmelerinin gerektiği görülmektedir.
Bu konuda, özel koruma görevlisi çalıştıran kurumların yöneticilerinin önemli sorumluluklarının olduğunu da unutmamak gerekir. Özellikle bankalarda, koruma görevlileri, işlerinin dışında görevler yapmamalı,yapmak zorunda bırakılmamalıdır. İşlerini gereği gibi yapabilmeleri için de, sürekli eğitilmelidirler.
Açıklamalara dikkat!
Olay aydınlanmadan, yetkililer durumu saptayıp gereken kararları vermeden "kahraman" ilan
etme, "alnından öpme", "rol modeli" yaratıldığını belirtme gibi tutum ve açıklamalar, benzeri olaylarla karşılaşan her özel koruma görevlisinde kahraman olma, "alnından öpülme",yaratıldığı söylenen rol modeline uyma isteği yaratabilir. Bundan sonra yaşanabilecek benzeri durumlarda, başka güvenlik görevlileri, "Kazasker soygunu olayının "kahramanı" koruma görevlisi benim için model olarak gösterildi, ben de öyle davranmalıyım" diyebilirler.
Şiddet kültürünün yaygın olduğu, en küçük bir kavgada izleyenlerin "vur, öldür" gibi sözlerle olaya kolaylıkla müdahil olabildikleri, futbol maçlarında bile "ölmeye, ölmeye geldik" biçiminde tezahürat yapan bir toplumda, yukarıda belirtilen açıklamaları yaparken son derece dikkatli olmak gerekir.
Güvenlik görevlilerine böylesine "rol modeli" çizmek, "kendi yasasını yapmak" gibi bir şeydir. Bu tür rolleri, yetkisi olmayanlar değil, hukuk kuralları tarif eder. Yetkisiz kişilerin tarif ettiği rol modellerine uygun davrananların sorumluluğunu o tarifi yapanlar üstlenecek midir?
Görev: Adalete Teslim Etmek, Öldürmek Değil
Kolluk güçlerinde görev yapanların ya da kurumlarda özel koruma görevlisi olarak çalışanların işi "yargısız infaz" yapmak değildir. Görev, önlemek, yakalamak, adalete teslim etmektir.Öldürmek değil.
Çatışma olabilir, silah kullanmaktan başka çare kalmayabilir, hatta görev yaparken, son çare olarak, öldürme eylemi de gerçekleşebilir. Ama yalnızca işin gereği olması ölçüsünde! Hukuk düzeni, kaçmakta olan bir sanığı ayaklarından vurarak yakalama olanağı varken, kafasından vurup ölümüne neden olan eylemin sahibi görevliyi korumamaktadır.
Öte yandan, bir güvenlik görevlisi ya da özel koruma görevlisinin görevi sırasında gerçekleştirdiği eylem nedeniyle bugün onu kahraman ilan edenler, olayın yargı organına aktarılması ve ardından da bir suç işlediğinin saptanması halinde, onu kurtaracak konumda da değildirler. Bu hem onların görevi değildir, hem de güçleri yetmez. Yargı organının vereceği karara herkes uymak zorundadır.
Resmi ya da özel güvenlik görevlileri, sakın bu tür açıklamalara aldanıp "gaza gelmeyiniz".
Yanlış yaparsanız hesabın sizden sorulacağını unutmayınız. (NU)