Kültür ve Turizm Bakanı'nın dün Antalya Akdeniz Üniversitesi'ne fahri doktora unvanı almak için gittiği sırada bina dışında yaklaşık on kişilik öğrenci grubunun sözlü protestosuna özel güvenlik görevlileri tarafından aşırı güç kullanılarak müdahale edilmişti.
Öğrencilerin özel güvenlik görevlileri tarafından darp edilip, kelepçelenerek yerlerde sürüklenmesini "Bunlar son iki yıldır yoğun şekilde yaşanıyor" diyerek değerlendiren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, özel güvenlik görevlilerinin yetkilerini aştığı görüşünde.
"Akdeniz Üniversitesi'nde bildiri bile yasak"
Üniversitelerin özgür düşünce alanları olduğunu ve herkesin dilediği gibi düşüncesini ifade edebilmesi gerektiğini söyleyen Sönmez, Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü'nün ise öğrencilerin afiş asmasını, bildiri dağıtmasını, basın açıklaması ve herhangi bir eylem yapmasını tamamen yasakladığını ifade etti.
Öğrencilerin tepki ve görüşlerini her ifade etmek istediğinde karşılarında ya özel güvenlikleri ya da polisi bulduğunu söyleyen Sönmez, kendilerini ifade etme hakkından yoksun bırakılan öğrencilerin iktidar temsilcilerini her gördüğünde tepki gösterdiklerine dikkat çekti ve ekledi:
"Özel güvenlik görevlilerinin bu gibi yetkileri yok. Hakkında yakalama emri olmayan kişileri alıkoyamazlar. Ancak özellikle son zamanlarda bu uygulamalarda artış var.
"Öğrencilere yönelik şiddet uyguluyorlar, kelepçe takıyorlar ve polise teslim ediyorlar. Kadın öğrenciler de özel güvenliğin şiddetiyle karşılaşıyor.
"Okulda basın açıklamasına katıldığı, bildiri dağıttığı gerekçesiyle pek çok öğrenci, şiddet içeren eylemlere katılmamalarına rağmen rektörlük kovuşturmasıyla karşı karşıya kalıyor."
Özel güvenliğin yetkileri
5188 sayılı "Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun"da özel güvenlik görevlilerinin yetkilerinden bazıları şöyle sıralanıyor:
* Ceza Muhakemesi Kanununun 90. maddesine göre yakalama.
* Görev alanında, haklarında yakalama emri veya mahkûmiyet kararı bulunan kişileri yakalama ve arama.
* Genel kolluk kuvvetlerine derhal bildirmek şartıyla, aramalar sırasında suç teşkil eden veya delil olabilecek ya da suç teşkil etmemekle birlikte tehlike doğurabilecek eşyayı emanete alma.
* Kişinin vücudu veya sağlığı bakımından mevcut bir tehlikeden korunması amacıyla yakalama.
* Olay yerini ve delilleri koruma, bu amaçla Ceza Muhakemesi Kanununun 168. maddesine göre yakalama.
* Türk Medeni Kanununun 981. maddesine, Borçlar Kanununun 52. maddesine, Türk Ceza Kanununun 24 ve 25. maddelerine göre zor kullanma. (EKN)