Sınırlar, çatışmalar, Akdeniz... Bu, Lecce'den Astràgali şirketi tarafından geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen uluslararası tiyatro araştırma projesi 'Yollar ve arzular - tiyatro sınırları aşıyor'un çıkış noktası.
Kimlik inşası, seyahat özgürlüğünün inkarı ve savaş gibi, bölgedeki ana temalar karşısında, Astràgali, sınırları, çatışma bölgeleri ve tanınmayan bölgeler olarak ele alıyor.
'Yollar ve arzular,' sınırların, kimlik kireçleri, içgözlem ve yüzleşme yerleri/ diğeri ile çatışma, sonsuz anlaşmazlıklar ve önemli bölünmeler ile Akdeniz'i yaran ve hiçbir zaman iyileşmeyen bir yara olduğu fikrinden ortaya çıktı.
Avrupa ve Yakın Doğu arasında organize edilen projeye tiyatrolar, sanatçılar ve İtalya, Filistin, Ürdün, Yunanistan, Kıbrıs, Büyük Britanya, Fransa ve İspanya'daki üniversiteler de dahil oldu.
Üç sanatsal ikametgah
Proje, genç öğrencilerin ve sahne sanatçılarının katılımıyla, Ammam'ın Sebastiya köyünde, Nablus'un yakınındaki Aasyra ve Nasfjibil köylerinde ve Lecce'de (İtalya) olmak üzere üç uluslararası sanatsal ikametgah arasında gerçekleşiyor.
Astràgali'nin direktörü Fabio Tolledi'nin belgeseli 'Yollar ve arzular - Filistin'deki bir tiyatronun seyahat notları (appunti di viaggio di un teatro in Palestina) sahnelenmesi münasebeti ile 28 Temmuz - 10 Ağustos arası Salento'da gerçekleştirilen sanatçı ikametgahına katılan genç sanatçılar ile buluştuk.
Mohannad
Mohannad da onlardan biri... Kocaman meraklı gözlere ve cömert bir gülümsemeye sahip olan bu yirmi yedi yaşındaki genç çocuk, şiiri terörizme ve sanatın evrensel dilini silahlı direnişe tercih ediyor.
"Ürdün'de, 1967'de Hebron'dan kaçmak zorunda kalan bir anne ve babadan dünyaya geldim. Ailem, Filistin sorununa siyasi olarak müdahil," diyor.
"Ve babam, bir mobilizasyon ve sosyal ve siyasi mücadele yolu olarak bize çok büyük bir tiyatro sevgisi aşıladı.
"Başlarda, Filistin'de direniş, sadece entelektüel boyuttaydı. İsrail, bir kınama ve mücadele aracı olarak kültürün gücünün farkına varınca, buna karşı çıkmaya başladı.
"Tiyatroları tahrip ederek ve o zamanlar ülkede aktif olan kültürel merkezleri kapatarak her türlü girişimini iptal ettirmeye çalıştı.
"Bugün, Filistin sorununa müdahil olan sanatçılara hala Topraklarda çalışma izni verilmiyor. İşte tam da bu nedenle, Ürdün ve Filistin'deki Astràgali varlığı ve yaptığı çalışma çok değerli.
"Umudu yeniden ateşledi... Amman'da, performansları Lysistrata, gücün müstehcenliği üzerine ilk stüdyo'yu( Lysistrata, primo studio sull'oscenità del potere) izlediğimde, ilk tepkim şok olmak olmuştu.
"Bu çalışmada, komedi ile müstehcen, güç ile savaş ve şiddet içiçe geçiyor. Bu performansın merkezinde, silahlı çatışmaya son vermek umuduyla erkekten esirgenen bir zevk unsuru olarak kadın vücudu var.
"Ürdün toplumu bu tarz şeylerden bahsetmeyi reddediyor ve zevk ve çıplaklığın sergilenmesine karşı çıkıyor. Normal tepkilere rağmen, izleyicilerin kalıp bu temalar ile yüzleşmeye karar vermesi karşısında şaşırdım.
"Ülkemizin görünüşte açık ve demokratik yüzünün arkasında, herhangi bir din dışı unsuru reddeden İslami bir ülke gizli. Entelektüel düzeyde çok fazla sansür var.
"Bu kapsamda, savaşın iğrençliğinden ve kadınların çatışmaların çözümlenmesinde üstlenebilecekleri güçten - yani arzunun reddi - bahsedebilmek çok önemli."
Marah
Marah henüz yirmi yaşında bile değil. Nablus Üniversitesi'nde İngiliz Edebiyatı okuyor. Kocaman, siyah, ışıklı gözleri renkli bir başörtüsü ile çevrelenmiş. Astràgali'nin Sebastiya'da organize ettiği tiyatro ikametgahına katıldıktan sonra, onlarla çalışmaya devam etmek için İtalya'ya gelmeye karar verdi.
Arkadaşları ile birlikte, on günlük atölye çalışmasının sonucunda ortaya çıkan Lysistrata'nın yeni edisyonunda yer aldı.
"Bu, benim için profesyonel bir tiyatro ortamındaki ilk tecrübe ve kesinlikle ilk performansımdı," diyor.
"Filistin'de, Fabio'nun (Tolledi, ndr) önerdiği çok yoğun çalışma yöntemi ve vücudun daha derinliklerine inmek için nefesi kullanma metodundan çok etkilenmiştim.
"Başlarda, zevk ve çıplaklık teması üzerinde çalışmakta çok zorlandım: Utanıyordum ve asla devam edemeyeceğimi düşünüyordum. Sonra anladım ki, amaç kimseyi şok etmek değil, sanatsal imajı yeni bir şekilde ele almak.
"İslam'da, kadının vücudunu kapatması gerektiği düşünülüyor. Ama vücudunu göstermek günah olduğu için değil; insan ilişkilerinde arzuyu ön plana koymamak için...
"Bugünlerde ise, bu İslami kural ayıp olgusu ile bağlantılandırılıyor. Oyunda vücudumun her yerini kullanmak kendime güvenimi geri kazanmamı sağladı."
Shereen
Shereen yirmi üç yaşında. Ürdün'de doğup büyüdü, "Benim için en önemlisi vücut ve kadınlık temaları ile yüzleşmek oldu," diyor.
"Bir Arap ülkesinde yaşayan ve çocukluğundan beri eğitiminde kültürel şartlanmanın yükünü hisseden genç bir Arap kadınıyım.
"Bizim ülkemizde, kadınlar, toplumun empoze ettiği rollere bürünmek mecburiyetindedirler ve bunu yapıyorlar. Bu bir kafes gibi ve bu motifin içerisinde gittikçe paralize oluyorlar."
Omar
Omar yirmi dokuz yaşında genç bir Filistinli. Sanatın somut bir direniş olduğuna inanıyor.
"İsrail güvenliği tarafından birkaç kez tutuklandım. Ağabeyim şehit. Tüm bunlara rağmen, ben, bir mücadele ve mobilizasyon enstrümanı olarak, şiddet içeren direnişle değil, sanatla ilgileniyorum.
"Astràgali'nin Filistin'deki çalışmaları ve İsrail işgaline karşı gösterilen hassasiyet beni çok etkiledi. Kedimi bu tecrübeye açmak ve İtalya'ya gelmek benim için kolay oldu: Oyun sahneleme yöntemlerine inanıyordum.
"Lecce'deki atölye çalışmasında hafızaya gömülen en küçük unsurun bile bazen sanata dönüşen derin ve sürükleyici bir süreçle nasıl yeniden dışarı çıktığını öğrendim. Buna olan inancım tüm sınırları aşmamı sağladı ..."
Hikaye ve anıların çoğulluğunda
Salento'daki tiyatro ikametgahının ana teması hafıza üzerindeki çalışmaydı. Katılımcılardan, biri kahkahaya dair, biri de dehşet ve iğrenmeye dair iki anılarını paylaşmaları istendi.
Eğitim sırasında ortaya çıkan anılar grup çalışmasında yeniden ayrıntıları ile ele alındı ve 6 Ağustos'ta Lecce'deki Roma Tiyatrosu'nda sahnelenen Lysistrata oyununa dahil edilen toplu eylemleri meydana getirdi.
Astràgali şirketinden Roberta, "Her birinin anısının yarattığı merak ve bir diğeriyle bu anıyı ele alma, kolektif teatral eylemlerin kurulmasında çok önemli bir unsur oldu," diye açıklıyor.
"Tiyatro eğitimi sırasında, hafıza teması üzerinden, vücut tecrübeleri konusunda çalışarak arzu temasını ele aldık. Lysistrata'da, vücutlarını esirgeyerek erkeklerin savaşını sonra erdirmeleri, kadınların, bir arzu unsuru olarak kendi fiziklerine sahip çıkmalarını sağlıyor.
"Komedi faktörü ise, sıralarını tepetaklak ederek nesnelerin ve dünyanın vizyonunu altüst ediyor. Bir eylem ve radikal direniş unsuru olarak kadınlık, erkeklik stereotipini altüst ediyor."
Lysistrata, "orduyu dağıtan," tüm Yunan kadınları seks grevine katılmaya ikna ederek Peloponez savaşını bitiren kişidir.
Anasoylu, uterin bir oyun olan Aristophanes'in klasiğinin, felsefeci Fabio Tolledi ve araştırmacı Benedetta Zaccarello tarafından önerilen yeniden yazımı, kişilerin birbirlerini kabulü üzerine kurulu dişil bir oyun...
İnsan tecrübesinin şehvetinde, Lysistrata, herşeyi değiştiren, şiddetin ve savaşın mantıksızlığını ortaya çıkaran bir kahkaha olarak ortaya çıkıyor.
Yeni Lysistrata'da, Astràgali ile buluşan genç sanatçılar, hikaye ve anıların çoğulluğundan ortaya çıkan kendi kolektif tecrübelerini aktarıyorlar.
Her birinin kendisini, yaşayan ve 'direnişçi' bir tiyatroya bıraktığı kültürlerarası bir buluşma... Yollar ve arzulardan oluşan bir tiyatro... (FA/EAY)
* Federica Araco'nun metnini Esra Aygın Yalgın Türkçeleştirdi.