* Mahalle aralarında sabah çocukların “îro çerxa şoreşê”si ile uyanan Amed, güne erken başladı. Saat dokuz olduğunda yollar tıklım tıklım idi.
* Bindiğimiz dolmuşta ki bir abê, mektubun içeriğini bildiğini söyleyip artistik bir çıkış yapmak istediyse de kimse itibar etmedi.
* Yolcu taşıyan şoförler geçen yıl olduğu gibi bu yılda “Gelin gelin, sizi newroz ateşinin içine kadar götürecez” dediler ama maalesef yine 10 km kala bizi indirdiler. Dezgeye geldıx…
* Newroz’u piknik olarak gören kesim, erkenden mangalları ile alanın çevresini istila etmişlerdi.
* Ellerinde telefon her şeyi ve her anı çeken insanlar bu kez çok daha faza idi. Anladık ki Güney Kürdistan’dan katılım yüksekmiş.
* Newroz alanı ticarete doydu. Her şey vardı. Lidyalıların parayı bulup değiş tokuş yapmaya başlamasından sonra ilk defa bu kadar çok para transferi oldu.
* Bu yıl alanda ilk defa satılmaya başlanan kadayıf kapış kapış gitti. Muz, çilek, çiğköfte, saç tava, tırşık, suşî, köfte ve başta Kürt mutfağı olmak üzere dünya mutfağından tadlar alandaki yerini almıştı. Yemek kardeşliği mevcuttu.
* Kendini en ağırdan satan ciğer, yine alandaki performansı ile göz doldurdu. Uyanıkların rekor fiyata sattığı ciğer şişlere ilgi yine de yoğundu. Ayrıca her yıl olduğu gibi bu yıl da birkaç yerde ateş yakıldığını sanıp foto çekmeye koşanlar. Tüten ciğer dumanından başka bulamadılar! Alan resmen duman altındaydı.Ayrıca Newroz’un en şansız ciğercisinden de bahsetmem lazım. Gidiş yolu üzerine kurduğu tezgâhının sağ ve soluna TOMA’lar yerleşmişti. Tam arada satış yapmaya çalışıyordu. İlk olarak sanki Emniyetin ciğercisi izlenimi veriyordu. Hal öyle olunca en kutsal günaha girdiğinden kimse gidip bişi almıyordu ondan. Dönüşte baktım, ne o ne de tomalardan eser yoktu.
* Newroz ateşine yine bolca elbise atıldı. Üzerlerindekini çıkaranlar, ateşi daha da gürleştirdi. Odunların üzerine çıkarılan bir yaşlı az daha orada unutuluyordu. Kocasını atmak isteyen bir teyze zorla durduruldu.
* Bir kadın arkadaş “itfaiye nerde?” diye sordu bana. Sahnenin yan tarafta, arkada dedim. “Ateşin yanında olmayacak mı?” diye tekrar sordu. Sustum. Ağladım… Ve anladım ki ateşi söndürmek için itfaiye kullanılacak efsanesine inanan çokmuş.
* Değişmez bir gerçek olarak yine milyonlar “ateşin yanında” buluştu. Çekmeyen telefonlar sinir krizleri geçirtti.
* Geçen yıldan ders çıkaran basın yayın araçları, baz istasyonları vs. sahnenin tam arkasında yerlerini alarak güvenli bölgeye geçmişlerdi! Ez qurbana tirsê bim.
* Bu Newroz’da en çok alkışı Sn.Öcalan aldı.
* Mektup okunurken duygusal anlar yaşandığı gözlemleyebiliyordunuz. Davulcular bile sustu.
* Protokol denen yer Newroz alanından kalabalıktı. Tabii olmazsa olmaz sahne yine insan doluydu. Sahne merakı bir gün bize bir yeri çökertecek ama dur bakalım.
* Newroz’un stratejik davrananları da yok değildi. Bir dilenci başına kesk, sor û zer bir ip bağlamış, ideolojik davranarak tam geçiş güzergâhına açtığı mendili ile para topluyordu.
* Newroz’a katılım yaşı 0-2 aylığa kadar düşmüştü.
* Alanda tam bir kıyafet yarışı vardı. Her parçadan giysi türlerini bulmak mümkündü. Ayrıca alana YPG bayrağı ile gelenler bir başka ilgi gördü.
* Giydiği geleneksel Kürt kıyafetinin altına çaktırmandan “kravat” takan bir abê alandan men edildi. 2014 Newroz’una belki alırız. Ayrıca takım elbise ile gelenler bir başka dikkat çekiyordu.
* Çalan şarkıların ana teması Sn.Öcalan idi.
* Sunucular ve kitle arasında her zamanki gibi “hevalnoo” ile başlayan ve gelmeyin, alanı açın ile devam eden tartışmalar bitmedi, bitmedi…
* Amed tarihinin en kalabalık Newroz’u oldu. 1 milyon 789.211 kişiye kadar sayabildim. Sonra yorulup bıraktım.
* Newroz dîsa pîroz be. (ÖA/NV)
* Bu yazıyı yüksekovahaber.com'dan aldık.
* Fotoğraf: Özge Özgüner