Compiègne Ateşkesi 11 Kasım 1918 tarihinde, sabahın erken saatlerinde, Fransa’nın kuzeyinde yer alan Compiègne Ormanı’ndaki Rethondes bölgesinde, bir demiryolu vagonunda imzalanan ve fiilen I. Dünya Savaşı’nı sona erdiren anlaşmadır.
Ateşkes, İtilaf Devletleri ile Almanya arasında imzalandı. Ateşkes metninde çatışmaların 11 Kasım 1918 ve saat 11.00’den itibaren son bulacağı hükme bağlandı. (“11. ayın 11. günü, 11. saati” ifadesi tarihe buradan selam veriyor)
Bu ateşkes, Batı Cephesi’ndeki savaşın fiilen durmasını sağladı. Resmî barış antlaşması ise 28 Haziran 1919’da Paris Barış Konferansı sonucunda imzalanan Versailles Antlaşması ile sağlandı.
Hayatını kaybeden son asker
Erich Maria Remarque’ın “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” romanından aynı adla uyarlanan 2022 Netflix işi filmde, anlaşmanın yürürlüğe girmesine 1 dakika kala, yani 10.59’da bir askerin ölümünü çok dramatik sunar.
Romanda böyle bir detay yoktur fakat ateşkes anlaşması olan saat 11:00’in devreye girene dek devam eden çatışmalarda ölen askerler olduğu kabul ediliyor. Bu askerlerden en bilineni de Henry Gunther’dır (ABD ordusundan). 10:59’da vurulduğu ve I. Dünya Savaşı’nda “resmen” hayatını kaybeden son asker olduğu kabul ediliyor.
Remarque’ın romanına “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” adını vermesi de savaşa dair büyük bir eleştiridir. Askeri bürokrasi, insanlığın hafızasındaki en büyük vahşetlerden birini resmi yazışmada kağıtlara batı cephesinde yeni bir şey yok notu ile geçmeyi uygun görürler.
Bu biraz da Bastille ayaklanmasının başladığı ve dünya tarihinin değiştiği 14 Temmuz gecesinde Fransa Kralı 16.Louis’ın günlüğüne tek bir kelime yani “Hiç” yazmasına benziyor.
Krala göre o gece hiçbir şey yaşanmamıştır.
Neyse, batı cephesinde gerçek olan şu, ateşkese, anlaşmanın yürürlüğe girmesine bir dakika kala bile savaşın tüm dehşeti sürmüştür. Özellikle teknik manada güçlü olanlar karşı tarafa zarar vermek için her saniyeyi kullanmışlardır.
Bu işin bir yanı…
İşin diğer yanı da “Hemme'nin Öldüğü Günlerden Biri” …
2024 çıkışlı bu trajikomik filmde tarım işçisi Eyüp'ün, domates kurutma işinde parasını ödemeyen patronu Hemme'yi öldürmek için öfkeden gözü dönmüş olarak Hemme’yi öldürmeye karar vermesi ve Siverek içinde yaptığı bir günlük yolculuk anlatılmaktadır. Eyüp’ün bir günlük rutini, yaşamın diyalektiğini gözler öne serer.
Filmin ilk sahnesi ile son sahnesi bu açıdan muazzamdır.
Filmin sonunda, sabah Hemme’yi öldürmek üzere yola çıkan Eyüp’ün, akşam bir düğünde Hemme ile kol kola halay çektiğini görüyoruz.
Bu finali gördüğümde aklıma doğrudan 1 Ekim’de başlayan ve henüz tam adı olmayan süreç geldi. Dün düşman olarak kodlanan, bugün yan yana. Eyüp ve Hemme’nin durumu da biraz sürece benziyordu. Yani hayatın olağan ve gerçekçi akışı gibi…
İki film, iki durum… Bugünün de ruh hali gibi.
Şöyle ki;
Herkes tarihi bir çağrı bekliyor. Bu çağrının adeta Compiègne anlaşması ruhu taşıyacağına inanılıyor. Evet, bugün adı konmayan bir Compiègne anlaşması havası var ama kâğıt üstünde değil.
Taraflardan biri durmadan operasyon yapıyor, kayyım atıyor. Çağrının olacağı, bir yola girileceğinin son dakikasına kadar karşı tarafa darbe üstüne darbe vurmaya çalışıyor.
Ne koparsam, ne kazansam, neyi kırsam kar diye düşünüyor.
Bir yanda barış çabası
Siyasetçi, sanatçı, gazeteci, iş insanı vs. Dalga herkesi önüne alıp gidiyor.
Yetmiyor kayyım denen rejim ile keyfiliğin tüm sınırları işletiliyor.
Herkes ‘musakkaya alaka’ ruh hali ile söyleniyor.
Görünen, evet bir tarafta “batı cephesinde yeni bir şey yok” ama diğer yandan da Hemme ile Eyüp’ün aynı halayda el ele olması ve çalmaya devam eden müzik var. Bahçeli de Kürt hareketi de pause düğmesine basmadı. Basmama yönünde de irade var.
Bu ikili durum, beklenen çatışmasız ortam ile çatışma ortamının keskinliği ve ruh halleri arasında ince bir dalda yol alıyor.
Bir yandan barış çabası ve beklenen tarihi çağrı diğer yandan devam eden ve çağrı öncesi her şeyi uçlarda zorlayan operasyonel akıl.
Dilerim sonuç soğuk bürokrasinin geçeceği soğuk cümleler değil de Hemme’nin finali gibi olur. Bu biraz toplumun talebine ve mücadelesine bağlı olacak.
(ÖA/EMK)