Beş yıllık Sarkozy iktidarının ardından Fransızlar yoğun bir şekilde sandık başına gittiler. Seçime katılma oranı beklenenin aksine yüksek oldu: Yüzde 80.
Sarkozy'nin beklediği oy patlaması oldu ama Sarkozy'nin lehine değil Marine Le Pen'in lehine. Yaşanılan bıkkınlık oyların Le Pen'e kaymasıyla sonuçlandı.
Ulusal Cephe (Front National), tarihinin en yüksek oy oranına ulaştı. Kuşkusuz Marine Le Pen ikinci tura kalamadı ama klasik sağ üzerinde baskı kurabilecek bir güce ulaştı.
Ulusal Cephe'nin kuracağı baskının sonuçlarını önce 6 Mayıs tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı ikinci turu seçimlerinde, daha sonra da Haziran ayında yapılacak milletvekilliği seçimlerinde göreceğiz. Şimdiden "Yeni Sağ"dan söz edilmeye başlandı.
Önümüzdeki günlerde, bazı Avrupa ülkelerinde gözlediğimiz, dış cephesi yenilenmiş özü büyük ölçüde aynı, milliyetçi - ırkçı sağın bir benzerinin Fransa'da iktidara oynadığını görebiliriz.
Sosyalistlerin adayı Hollande birinci sırada
Beş yıllık Sarkozy iktidarının yarattığı bıkkınlık, aynı zamanda köklü bir değişim isteğinin doğmasına da neden oldu. Yeni bir yönetim anlayışı, yeni bir politika yapma biçimi, yeni bir değerler sistemi ihtiyacını doğurdu. Bu ihtiyaç François Hollande'ı birinci turda ilk sıraya yerleştirdi ve ardından bu hedeflere ulaşmak için solu ikinci turda bir araya getirdi.
İlk sonuçlar açıklanır açıklanmaz, önce ekolojistlerin adayı Eva Joly ve Sol Cephe'nin adayı Jean-Luc Melenchon, ardından Yeni Antikapıtalist Parti adayı Phippe Poutou ikinci tur için Hollande'a oy verme çağrısı yaptılar. Bugün merkez sağın önde gelen bazı isimlerinden de Hollande'a destek geldi.
Genel oyla yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nde, ilk kez, bir cumhurbaşkanının ikinci adaylığında birinci sırayı alamadığını belirtirsek, Hollande'ın ilk turdaki başarısının hiç de hafife alınacak yanı olmadığını daha iyi anlarız.
François Hollande, 6 Mayıs'ta yapılacak ikinci tura avantajlı giriyor. Sol oyların toplamı yüzde 44 civarında. Bu rakam, Mitterand'ın cumhurbaşkanı seçildiği 1981 seçimlerindeki oy oranıyla aynı. Melenchon'un beklenilen oy oranına ulaşamaması, belki Hollande üzerindeki soldan gelen baskıyı bir ölçüde azalttı. Ama sonuç olarak bu Hollande için iyi bir haber değil. Buna karşılık Hollande, François Bayrou'nun, merkez oylarının yarıya yakınının üzerine hesap yapabilir. Buna karşılık Marine Le Pen'in seçmeninin tavrının ne olacağı bilinmiyor. Yüzde 50 ile 60'ının Sarkozy'e, yüzde 25-30'unun Hollande'a ve kalanında beyaz oy atacağı veya sandık başına gitmeyeceği varsayılıyor.
Sarkozy'nin seçim stratejisi tutmadı
Sarkozy, birinci turda mümkün olduğu kadar çok sayıda aşırı sağ seçmeni kendi yanına çekip, ikinci turda merkeze kaymayı hedeflemişti. Bu strateji tam tersi sonuç verdi. Aşırı sağın oylarını alamadığı gibi, Marine Le Pen'in oylarında patlamaya neden oldu. Ve merkezin oyları yüzde 10'un altında kalınca, Sarkozy'e tekrar aşırı sağa yönelmekten başka çare kalmadı. Ama sadece aşırı sağın oylarını almak da seçilmesine yetmiyor, Merkezin oylarına da ihtiyacı var.
Merkezin seçmeni korkutmadan, aşırı sağ seçmenin büyük bir çoğunluğunu yanına çekmesi gerekiyor ki bu da o kadar kolay değil.
Öte yandan, Sarkozy'nin seçimleri kaybetmesi Marine Le Pen'in istediği, beklediği bir gelişme. Böylece, Sarkozy sonrası yeniden yapılanma sürecine girecek olan sağa damgasını vurma şansına, olanağına kavuşacak. "Yeni Sağ" söylemleri bunun bir hazırlığı.
Sarkozy, ikinci tur seçim kampanyasına çok saldırgan bir şekilde başladı. Bir yandan Le Pen'in seçmenine göndermeler yaparken, sosyalistlere de belden aşağı vuruyor. "Düşünebiliyor musunuz az kalsın, [tecavüz suçundan Amerika'da tutuklanan ve Fransa'da da hakkında soruşturma açılan] Dominique Straus Khan'ı başkan adayı yapacaklardı" türünden sözler kolayca çıkıyor ağzından.
1 Mayıs'ta miting düzenliyor. "Avrupa bizi korumak için var bizim günlük işlerimize karışmak için değil" gibi sözlerle Avrupa Birliği'ni günah keçisi yapıyor. "Göçmenler" bir başka günah keçisi olarak tekrar ön plana çıkıyor.
Öfke, bıkkınlık, belirsizlik
Bu üç sözcük ile ifade edebiliriz aşırı sağa kayan bir kısım seçmenin tavrını. Solun solunun, özellikle Sol Cephe'nin seçim kampanyası sürecindeki çabaları bu seçmenin aşırı sağa kaymasına engel olamadı. Sol Cephe'nin yarattığı dinamik, bu sağa kayışı belki biraz yavaşlattı ama akışın yönünü değiştiremedi. Şimdi, ikinci turda, bu öfke, bıkkınlık ve ne yapacağını bilememe durumuna yanıtlar üretme göreviyle karşı karşıya sol. Sonra da bunu uygulayacak dinamikleri yaratmak. Gerek Fransa içinde, gerek Avrupa düzeyinde. (SŞ/HK)
22 Nisan 1. tur kesin seçim sonuçları:
François Hollande: Yüzde 28,63 (Sosyalist Parti)
Nicola Sarkozy: Yüzde 27,18 (Halk Hareketi Birliği)
Marine Le Pen: Yüzde 17,90 (Ulusal Cephe Partisi)
Jean-Luc Melanchon: Yüzde 11,11 (Sol Cephe)
François Bayrou: Yüzde 9,13 (Demokratik Hareket Partisi)
Eva Joly: Yüzde 2,31 (Yeşiller Partisi)
Phillppe Poutou: Yüzde 1,15 (Yeni Antikapitalist Parti)
Nathalie Arthaud: Yüzde 0,56 (İşçi Mücadelesi)