Berkin Elvan’ı uğurladık.
Daha on dördüne yeni girmişti Berkin, öldürüldü.
Yazmak istedim bu katilliği, gözü dönmüş rantiyeciliği, fütursuzluğu, dikta hevesliliğini, kibrin bataklığındaki muktedirliği vs.
Çünkü Berkin’i öldüren bu siyasi yapıydı!
Gezi direnişi döneminde ekmek almaya giden Berkin, polisin attığı gaz fişeğinin kafasına çarpmasıyla komaya girdi. 269 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra öldü.
Berkin’i anan milyonlardan birisi olarak neler yazabilirdim?
Yazdım, sildim; tekrar yazdım; hayır olmuyordu. Daha doğrusu yazamıyordum. Yazımın başlığı olan “Gezi’nin fidanları, bu şehir size minnettardır” cümlesini aldım, gerisini sildim.
İstanbul’un boğazına kurşun akıtır gibi, beton basacaklardı Gezi parkına. Topçu Kışlası para basacaktı. Banka hesapları şişerken, egolar ‘hindileşecek’ ve kadim İstanbul biraz daha kasaba kültürünün esaretine girecekti. Fütursuzların, soyguncuların, imar oyuncularının, talancıların elinden can çekişen İstanbul, daha fazla can çekişecekti! Her zaman payımıza düşen acı biraz daha artacaktı.
Gezi direnişçileri buna izin vermediler. Ülkenin dört bir tarafından Gezi’ye destek sundular. Gezi direnişi bir ağacı savunmaktan yaşamı savunmaya uzadı. Yaşama düşmanlık da, yaşamı savunmak da, siyasetin merkezinde yer alır. Zalimler ve mazlumların safları oradan ayrışır.
Gezi Parkı, Gezi Parkı olarak kaldıysa, ona sahip çıkanların sayesindedir. Ölenlerin, sakat kalanların, yaralananların ve bilumum direnenlerin.
Gezi direnişi hayata sarılmadır, ona sahip çıkmadır. Ne ironidir ki hayata sarılmak, ona sahip çıkmak, ölümle sonuçlanabilmektedir. Siyasi tarih böyle bir şeydir işte! Devlet ve iktidar olgusu, insan hayatını gasp eder!
Berkin’in hayatı iktidarca gasp edildi.
Gezi direnişinde öldürülen Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, İrfan Tuna, Ali İsmail Korkmaz ve Berkin Elvan; Gezi’nin fidanları, bu şehir size minnettardır. Demokrasi ve özgürlük mücadelenizle sizlere minnettarız. Sizler yalnızca bir şehrin kalbini değil, insanlık onurunu da kurtardınız. Anınız önünde saygıyla eğiliyorum. Ve Gezi Parkındaki çınarların yanına dikilecek anıtlarınızla sizleri çınarlaştırmak bizim borcumuzdur.
Gezi Parkı, Gezi Parkı olarak kaldıysa, sayenizdedir.
Berkin’in annesi “Benim oğlumu Allah almadı, Tayyip Erdoğan aldı” diyerek, tarifi imkânsız evlat acısının yoğunluğuyla gerçeği haykırdı.
Bana göre Gezi’yi en iyi anlatan sözdür bu!
Daha yazamam gayrı. (HŞ/HK)