Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Polis Teşkilatı'nın 171. yaşı için düzenlenen törende Temmuz ayından itibaren öldürülen polislerin sayısını açıkladı.
“Temmuz ayından bu yana 153 polisimizi şehit verdik.”
10 gün önce yaptığı konuşmada hayatını kaybeden polis sayısını 133 olarak vermişti.
28 Mart 2016 Cumartesi günü İstanbul'daki Harp Akademileri Komutanlığı'nda Recep Tayyip Erdoğan Temmuz 2015 – 27 Mart 2016 tarihleri arasında “215’i asker, 133’ü polis, 7’si korucu olmak üzere 355 şehit verildi” dedi.
Bu sayılara bakılırsa aradan geçen 10 günde 20 polis memuru hayatını kaybetmiş.
Ancak zaten Anadolu Ajansı 28 Mart günü aynı dönem için Erdoğan'ınkinden farklı bir rakam vermişti: “7 Temmuz 2015 ile 27 Mart 2016 arasında ise 277 güvenlik görevlisi şehit oldu.”
Sivil toplum örgütleri neden hedefte
Erdoğan bugün yaptığı konuşmada çatışmalarda yaşanan kayıpların duyurulduğu raporlara da çıkıştı:
“Onların malum STK'ları bir araya gelmişler, raporlar yayınlamışlar. Bir defa bu raporları yayınlayanların ayrıca üzerine gidilmesi lazım. Sen neyin raporunu yayınlıyorsun?”
TIKLAYIN - ERDOĞAN'DAN STK'LARA: SEN NEYİN RAPORUNU YAYINLIYORSUN
Erdoğan sivil toplum örgütlerinin ismine yer vermedi. Ancak dün İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Cizre raporu yayınlamıştı. Dernekten 22 üye ve yöneticinin yanı sıra doktor, psikolog, sosyolog ve hukukçuların da yer aldığı heyetin, 4-6 Mart arasındaki gözlemleri sonucu hazırlanan raporda “Cizre’de sokağa çıkma yasağı sürecinde en az 203 insanın hayatını kaybetti” deniliyor.
“En az” ayrıntısı önemli çünkü bu sayı MAZLUMDER’in bölgedeki çalışmasında ulaşabildiği sayı.
TIKLAYIN - MAZLUMDER: CİZRE'DE EN AZ 203 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ
İki gün önce de Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Dokümantasyon Merkezi’nin verilerini düzenli olarak güncellediği raporlama faaliyetinden faydalanarak hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaşmıştı.
TIKLAYIN - SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARINDA EN AZ 310 SİVİL ÖLDÜRÜLDÜ
TİHV de tıpkı MAZLUMDER gibi kesin veriler orataya koyamıyor. THİV'in düştüğü not şöyle:
"TİHV verilerine göre, cenazelerine ulaşılan kimi insanların kimlikleri aileleri tarafından veya DNA eşleşmesi ile tespit edilebildi ancak ölüm zamanı, nedeni ve mekanizmasına ilişkin bilgi eksikliği ve kuşkular sürüyor".
Bilgi eksikliği
Erdoğan’ın hedefine aldığı sivil toplum örgütleri bu raporları birçok nedenle yapıyor; en önemli neden özellikle çatışma bölgelerinde yaşananların tam anlamıyla kamuoyuyla paylaşılmaması.
Devletin her hangi bir kademesinde çözüm sürecinin bitişinin ardından başlayan çatışmalı dönemde verilen kayıpların tam olarak ne olduğu konusunda elle tutulur bir bilgi yok.
Örneğin Erdoğan Harp Okulları’ndaki konuşmasında hayatını kaybeden güvenlik görevlilerinin sayısını verdiği gün Anadolu Ajansı geçtiği haberde sivil kayıpları da duyurmuştu.
“Terör saldırılarında yaşamını yitiren sivillerin sayısı ise 285 oldu. Sivil kayıplarda ölenlerin 11'i çocuk, 17'si ise yabancı uyrukluydu.”
MAZLUMDER’in raporuna dönelim, sadece Cizre’de “en az 203” sivilin hayatını kaybettiğinin söylendiği ortamda, Erdoğan’ın neden “bu raporları yayınlayanların ayrıca üzerine gidilmesi lazım” dediği ortada.
Ezcümle devletin verdiği sayılar birbirini tutmuyor. Zaten vatandaşlarının kişisel bilgilerini koruyamayan bir devletin herhangi bir konuda doğru istatistik tutmasını beklemek de safdillik olurdu. (HK)