Füsun Akatlı, "Türk edebiyatının, Türkçenin en 'cins' yazarlarından biri" demişti onun için. 29 Haziran günü aramızdan ayrıldı en 'cins' yazar Hulki Aktunç.
Akatlı cins sıfatını tırnak içinde kullanmıştı, onun argo üzerine çalışmalarına selam çakıyordu.
Hulki Aktunç'un adı anıldığında akla ilk Büyük Argo Sözlüğü gelir çünkü. Evet yıllar içinde iğneyle kuyu kazarcasına hazırlanmış, alanının biricik sözlük çalışmasına imza atmıştı Aktunç. O kadar başarılı bir sözlüktür ki, şairliğini, öykücülüğünü, romancılığını ve hatta ressamlığını unutturdu bir anlamda.
Oysa "Sönmemiş Dizeler"lerle Metin Altınok Şiir Ödülü'nü alışının üzerinden çok geçmedi. 2010'da almıştı ödülü.
Akatlı 1976'dan bugüne özel bir dikkatle izini sürdüğünü yazmıştı. İlk öyküleri 1968'de Yeni Ufuklar dergisinde yayımlanmıştı. Sonra 1976'da "Gidenler Dönmeyenler" adlı kitabını yayımladı. Bir yıl sonra Türk Dil Kurumu'nun Öykü Ödülü'nü kazanmıştı ilk kitabıyla.
Büyük Argo Sözlüğü 1990'da yayımlandığında, bu alanda büyük bir boşluğu kapatmıştı. Halen de tek başvuru kaynağı o sözlüktür birçok kütüphanede.
Argonun küfür olmadığını, dil ve kültür zenginliği olduğunu anlatmaya çalışan bir çalışmaydı. Bir söyleşinde sormuşlardı "Argoyu küfürden nasıl ayırırız diye". Şöyle demişti üstat, "Çok kısaca argo şifrelidir, öbürü açıktır. 'Has...' dendiğinde onu herkes anlar ama 'uza' ya da 'ikile' dendiği zaman onu herkes anlamayacaktır. Bu yüzden argo dilin gizli örgütüdür."
Ama sözlüğü raflara çıktığında "Argo yazıya geçtiği, şifresi çözüldüğü anda yok olur" demişti. Örgütü dağıtmaya niyetlenmişti. Ama kendi deyimiyle argo örgütlenmeye devam ediyordu: "her argo sözlüğü bir ihbarname oluyor. Kripto çözümlenmiş oluyor. Ama bu tatlı bir cebelleşme gibi, siz istediğiniz kadar sözlük çıkarın, çözün, o yarın karşınıza bambaşka bir lafla çıkar. Yepyeni bir şey duyarsınız ve siz de bilmezsiniz onun anlamını."
Yazılarından verdiği röportajlardan anlaşılacağı üzere biraz da filozof bir yanı vardı Aktunç'un "Bir kalem dikin mezarıma / Yan yana gelmemiş / Sözcükler var daha" demişti bir şiirinde. Kanser denilen illetle mücadele ediyordu uzun süredir. Masasında basılmayı bekleyen onlarca eser vardı.
İnce alaylı, nüktedan bir dille yazdı yazılarını, sözlüğünün maddelerini emek harcamadan kopyalayanlara "ettiği oyun" bu yönünü gösteriyor. Büyük Argo Sözlüğü'ne bir-iki uyduruk madde eklemiş, onları alıp çalışmalarına alanlara "bıyık altından" gülmüştü.
Yazın hayatımız renkli ve çalışkan bir ismini erken kaybetti. Hulki Aktunç, 1 Temmuz Cuma günü Erenköy Galip Paşa Camisi'nde kılınacak öğle namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı'nda babasının yanına defnedilecek.
ESERLERİ
Şiir: Sır Kâtibi (1989), Islıkla Tarihçe (1989), Adresim Aynalar (1991), Şarkılar (1992), İnsan Aşklarının Külüdür (1993), Istıraplar Ansiklopedisi (1994), (Şiirlerinden bir seçme, şairin de katıldığı kolektif çeviri çalışmalarında, Theo Dorgan, Tony Curtis ve Orhan Koçak tarafından İngilizceye çevrildi: Twelfth Song (On İkinci Şarkı -1998), Bir Şeyin Varoluşu (1999)
Öykü: Gidenler Dönmeyenler (1976), Kurtarılmış Haziran (1977), Ten ve Gölge (1985), Bir Yer Göstericinin Hayatı (1989), Güz Her Şeyi Bilir (1998).
Roman: Bir Çağ Yangını (1981), Son İki Eylül (1987).
Deneme: Erotologya? (2000), Aforistika (2001).
Sözlük: Büyük Argo Sözlüğü (1990), Türkçenin Büyük Argo Sözlüğü - Tanıklarıyla (2010) (HK)