İtalya’nın kuzeydoğusundaki hudut şehirlerinden Trieste’de bu sene 16-24 Ocak tarihleri arasında organize edilen film festivali, yarışma ve yarışma dışı birçok film gösteriminin haricinde yan faaliyetleriyle de misafirlerini ihya edecek gibi görünüyor.
Mesela Trieste Sinema Evi’nin (Casa del cinema di Trieste) düzenlediği sergi kirli bir sicili olan kentin casuslar devrini masaya yatırıyor. 2. Cihan Harbi'nden 60’lı yıllara uzanan kasvetli dönemi kapsayan Trieste, Casuslar Kenti (Trieste, città di spie) sergisinin küratörleri Tiziana Ciancetta ile Gianluca Guerra.
Savaş ertesi Trieste’nin sinemadaki yansımalarında, dünyanın süper güçleri arasındaki gerginliğin kentte nasıl vücut bulduğuna şahit olacağız. Kentin uluslararası güvenlik kuvvetleri tarafından yönetilip İtalya’ya 1954’te teslim edilmesine varan süreç muhtelif senaryolara zaten yeterince ilham vermişti.
60’lı yılların Avrupa dekorlu casus hikâyeleri için de Trieste’nin ideal plato olma halini sürdürdüğünü görüyoruz. Soğuk savaş boyunca ABD ve Nato’nun komşu Yugoslavya’yı “komünizm canavarı”nın temsilcisi olarak kabul edip Trieste’yi propagandaya boğmasında ajanların da payı büyüktü.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun şanlı limanı payesini çoktan yitirmiş kentin sokakları uluslararası casuslar, hafiyeler, ispiyonlarla dolup taşarken diplomatlar, askerler ve siyasetçiler Trieste’nin tehlike altındaki kazanımlarını korumaya ve azınlıkta kalmış bölgenin kadim halkı Slovenler’den daha fazlasını elde etmeye endekslenmişti.
Şüphe ve paranoyanın at koşturduğu, kaçışların ve ikili oyunların gırla gittiği daracık coğrafya sinemayı da layıkıyla provoke etmişti.
Sergide film broşürleriyle, posterlerle, filmlerden görüntülerle o dönem hatırlanacak ve çevrilmiş olan entrikalar, bir nebze de olsa teşhir edilmiş olacak.
Mesela 1954 yapımı Orson Wells imzalı Ölüm Raporu (Mr. Arkadin) adlı filmde kent tehlikeli, maceralara açık ve gizemlerle dolu tasvirleriyle lanse ediliyordu. 007 James Bond serisinden Rusya’dan Sevgilerle (From Russia with love) adlı filmde de Trieste Demir Perde ile Batı arasındaki uç kalesi olarak betimlenmişti.
Casusluk mesleğinin çekiciliğinden yararlanan sinema bir kez daha hakikat perdesini aralamamıza imkân tanıyacak mı, göreceğiz
Programdan seçmeler
Festivalin programında yer alanlar arasında Aslı Özge’nin Faruk adlı filmi dikkat çekiyor.
Kısmen de olsa Türkiye’de çekilmiş Levan Akin’in Geçiş (Crossing) adlı filminin de Trieste’de büyük alakayla karşılanacağını düşünüyorum. Geçen sene Türkiye’de sinemalarda gösterime girmiş olan filmde Gürcistan’dan İstanbul’a gelen Lia’nın trans yeğenini, seks işçilerinin Beyoğlu’ndaki mekânları dahil, her yerde sabırla arayışına odaklanıyor.
Uzun metrajlılar yarışmasında yer alıp fragmanıyla bile seyredenleri sarsabilecek Edepsiz (Shameless) adlı film Cannes 2024’te Belirli bir bakış (Un certain regard) kısmında prömiyerini yapmış ve başrolündeki Anasuya Sengupta’ya en iyi aktris ödülünü kazandırmıştı. Konstantin Bojanov’un yönetmenliğini yaptığı 115 dakikalık filmde Renuka karakteri Delhi’deki kerhanede bir polis memurunu öldürdükten sonra Hindistan’ın kuzeyinde seks işçilerinin arasında saklanıyor. Orada filizlenen 17 yaşındaki Devika ile yasak münasebeti hayatının daha da karmaşık hale gelmesine yol açıyor.
36.Trieste Film Festivali'nin uzun metrajlı kurmaca eserler yarışmasında yer alan Yavaş (Slow/Lentamente) da hem içeriği, hem de layık görüldüğü ödüllerle öne çıkıyor.
Yönetmenliğini Marija Kavtaradze’nin üstlendiği 108 dakikalık film Sundance’in Dünya Sineması – Dramatik kategorisinde en iyi yönetmen payesiyle onurlandırılmış, 2024 MIOB Yeni Vizyonlar ödülünü de kazanmıştı.
Filmde bir dans öğretmeniyle bir işaret dili tercümanının tanışmasıyla gayet tatlı bir münasebet başlamış oluyor. Fakat bilhassa hususi anlarını nasıl yaşayacaklarını ancak zamanla anlayacaklardır. Ne de olsa yakışıklı Kęstutis Cicėnas canlandırdığı Dovydas karakteri aseksüel olduğunu açıkladıktan sonra Greta Grinevičiūtė tarafından canlandırılan Elena ilişkiyi inşa sürecinde elinden geleni yapacaktır.
Önümüzdeki günlerde Trieste’den yeni havadislerle sinemanın nabzını tutmak dileğiyle… (MT/TY)