Trieste Film Festivalinin ana yarışmalarının ödülleri bir yana, etkinlikte yer alan filmlerden bazıları başka kurumlar tarafından da ödüllendirildi.
Uzun metrajlı filmler arasında en iyi film seçilip Trieste Ödülüne layık görülen eser, Bulgaristan'dan "Bashtata (Baba/The Father)" oldu.
Yönetmenliğini Kristina Grozeva ile Petar Valchanov'un üstlendiği filmde yas süreci irdeleniyor. Bir babayla oğulun absürt ve çılgınca yolculuğu, suçluluk duyguları ve tamir edilmesi gereken ilişkiler filmin omurgasını oluşturan konular.
Belgesel filmler arasında Alpe Adria Cinema ödülüne layık görülen eser "The Euphoria of Being (Varolmanın Coşkusu)" oldu.
Geçtiğimiz aylarda IDFA dışında İnsan Hakları Belgesel Film Günleri sırasında, İzmir'de de seyirci karşısına çıkmış olan filmin kadın yönetmeni Réka Szabó Holokost'tan kurtulup ilerlemiş yaşına rağmen dans hevesini sürdüren Macar Yahudisi Éva Fahidi'ye zarafetle eğiliyor.
Etkileyici belgesel Trieste Film Festivalinin yan ödüllerinden Osservatorio Balcani e Caucaso Transeuropa ödülünü de alarak konumunu pekiştirdi.
En iyi kısa metrajlı filme verilen Fondazione Osiride Brovedani ödülüne değer görülen film ise "Lake of Happiness" oldu. Yönetmenliğini Aliaksei Paluyan'ın üstlendiği film yetim olma dinamiğine hassasiyetle eğiliyor.
SkyArte ödülü bu sene Helena Třeštíková ve Jakub Hejna ikilisinin yönettiği "Forman vs Forman (Forman Forman'a Karşı)" adlı belgesele verildi. Meşhur yönetmen Milos Forman'ı yakından tanımak için biçilmiş kaftan olan eser, biyografik belgesel sanatının en iyi örneklerinden biri olarak seyircinin gönlünde taht kurdu.
Marko Škop'un yönettiği ırkçılık karşıtı "Nech Je Svetlo (Işık Olsun/Let There Be Light)" adlı kurmaca film ise gençler tarafından oluşturulmuş jürinin verdiği Giuria Pag ödülünü kazandı.
Slovakya'nın taşrasında dinle bağlantılı milliyetçiliğin şiddete dönüşmesi ve gençleri de etkisi altına alması aileleri tedirgin etmektedir.
Mesele her ne kadar tüm ülkeyi, hatta Avrupa'yı saran bir fanatizm meselesi gibi görünse de filmde daha çok irdelenen husus, aile eğitiminin her şeyden daha mühim olduğu. Filmin esas kahramanı olan ergen, yaşının getirdiği örselenmelerle baş etmekte zorlansa da aslında en çok ihtiyaç duyduğu baba sevgisidir. Babası gurbette çalışmak durumunda olduğu için ailesine fazla vakit ayıramamaktadır. Vaziyetin farkına varıldığında iş işten geçmiştir, fakat babanın evde bulundurduğu ve fetişistçe bağlı olduğu silah koleksiyonundan bir an önce kurtulması şarttır!
Festivalin tüm ödüllerinin listesine buradan ulaşabilirsiniz. (MT/AÖ)