Basının bilim haberlerine yaklaşımını eleştiren yazımın üzerinden daha bir hafta geçmeden Bilim ve Teknik dergisi için hazırladığım bir bilim haberi ajansa düştü: 120 bin yıllık bakteri... Ankara'daki bebek ölümleri çevresinde dönen tartışma, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi derken bol virüslü bir hafta geçirdik. Ancak bütün bu haberler arasında "virüsün ne olduğu" konusunda basının kafasının karışık olduğu izlenimi edindim. Gelin bu karışıklığı gidermeye çalışalım...
Bilim ve Teknik Dergisi'nin ağustos sayısı için hazırladığım "Grönland'da Yaşamkalım Uzmanı Bir Bakteri" başlıklı haber Anadolu Ajansı'ndan haber merkezlerine düşünce medyada yaygın olarak yer aldı. Bilimsel bir bulgunun yaygın medya tarafından haberleştirilme sürecinde bu kez benim de parmağım vardı: Sonuçlar, tatmin edici olmaktan uzak olmasına karşın, aydınlatıcıydı.
120 bin yıllık olan nedir?
Anadolu Ajansı'nın haber için seçtiği başlık şöyleydi; "Grönland Buzulunda 120 Bin Yıl Hayatta Kaldı."
Birgün, CNNTÜRK, Cumhuriyet, KanalD Haber, Milliyet, NTVMSNBC, Radikal, Sabah, StarGazete, TRT, Zaman gibi yayın organları da benzer biçimde, "120 bin yıllık" uzun zaman dilimine vurgu yapan başlıkları tercih etmişlerdi. Eğer bağlantılara tıklayıp haberlere göz gezdirdiyseniz, şimdi beklenmedik bir soru geliyor: 120 bin yıllık olan nedir?
Çok hücreli canlıların aksine, yaşam döngüleri ölümle değil bölünmeyle sonlanan ya da yeniden başlayan bakterilerin, bildiğimiz anlamda bir "ömürleri" yoktur, başlarına bir felaket gelmediği sürece, "bakteriler ölümsüzdürler" diyebiliriz. Bu nedenle buzuldan izole edilen bakterinin yaşından bahsetmek anlamsızdır. Buzulun üç kilometre derininde, 120 bin yıl önce oluşmuş katmanlarından alınan örnek içinde bulunan bakterilerin bu süre içinde kaç nesil değiştiğine dair elimizde bir veri yok.
Bu haberden anlamamız gereken şu: 120 bin yıl yaşında olduğu bilinen bir buzul örneği içinde bütün o zaman boyunca canlı kalmayı başarmış bakteriler olduğu belirlenmiş. Haber başlıklarından kimi "120 bin yıldır hayatta!" gibi bu zaman diliminin bakterinin yaşı olduğunu söylerken kimi de "120 bin yıldır buzul içinde yaşayan bakteri bulundu" gibi daha doğru ifadeler kullanmıştı.
Sorun şu ki, ben de Bilim ve Teknik'teki haberde bu durumu yeterince açık bir şekilde anlatamamışım. Bir hayatta kalma/sağ çıkma durumu var, ancak bunun 120 bin yıl önce buzula sıkışan bakterilerin kendileri mi, yoksa bunların soyunda gelen yeni bakteri nesilleri mi olduğu belli değil.
"Açıkladığı belirtildi"
Haberde benden kaynaklanan ikinci sorunsa bu bakterilerin bunca yıl boyunca buzul içinde nasıl hayatta kaldığı sorusuyla ilgili. Bunun bir açıklaması yok, nasıl olduğu bilinmiyor. Ama bulunan bakterinin, bilinen en küçük canlılar olan bakterilere göre bile "son derece küçük" olmasının bu büyük başarının nedeniyle bir ilişkisinin olabileceğine dair spekülasyonlar var. Ancak bunu açık bir şekilde belirtmeyi başaramamışım ve bu belirsizlik basına şu şekilde yansımış:
"Bakterinin, normal boyutlarda bakterilerin geçemediği en ince gözenekli filtrelerden bile geçebilecek kadar küçük olmasının, bu kadar olumsuz koşullarda hayatta kalabilmesini açıkladığı belirtildi."
Açık ve net bir "...açıkladığı belirtildi." Halbuki hiçbir şey açıklanmış ya da belirtilmiş değil. Bu da bilim haberlerinde sık sık karşılaştığımız ve bilim insanlarının kullanmaktan imtina ettikleri ölçüde kesin ifadelerden biri. Bilim haberleri söz konusu olunca çok dikkatli kullanılması gereken, kesinlik bildiren ifadelerden diğer birkaçı da şunlar; "kanıtlandı, çökertildi, yanlışlandı, doğrulandı vs."
Basının daha az kesin ifadelerle yetinmeyi öğrenmesi
Bilim haberi yaparken; basının daha az kesinlik bildiren ifadelerle yetinmeyi öğrenmesi, benim gibi bilim haberi hazırlayanların da hem okuyucuyu hem de haberi kullanacak basın mensuplarını yanıltacak, ifadelerden kaçınmaya özen göstermesi gerekiyor.
Kendi kusurlarımı sıraladıktan sonra şimdi sıra basının hatalarında... Haber, ajans tarafından Bilim ve Teknik'teki haberin kısaltılmasıyla oluşturulmuş. Haberi aktaran basın organları da AA'nın metninde kendilerine göre bir takım kısaltmalar yapmış. Bu kısaltmaların ikisi hariç çoğu kabul edilebilir.
Bunlardan birincisi Pensilvanya Devlet Ünivesitesi, Pensilvanya Üniversitesi diye kısaltılmış sanırım bu ikisinin farklı iki üniversite olabileceği düşünülmemiş, ikincisi de araştırmacıların isimlerine değinilmeden sadece "araştırmacılar" diye geçiştirilmiş.
Bildiğim kadarıyla bu ikisi de haberciliğin kurallarına aykırı uygulamalar; siyasi bir haberde sanırım bunlar büyük gaf sayılır, Bu kurallara bilim haberi yaparken de dikkat etmekte büyük fayda görüyorum.
Yukarda saydığım genel hatalar dışında basında haberle ilgili yapılan hataların en büyüğü Cumhuriyet gazetesinden geldi: Burada da haber metni AA'nın metninin aşağı yukarı aynısı olmasına rağmen habere uygun görülen başlık; "120 bin yıllık virüs". Virüslerle diğer yaşam biçimleri arasındaki farklar ortaöğretim kapsamındaki konulardan olduğu için böyle bir hatanın nedenini kestirmek pek mümkün değil.
Bebek ölümleri haberleri
Bundan bir gün önce Milliyet gazetesinin Ankara'daki bebek ölümleri nedeniyle yaptığı haberde "C grubu streptokok' ve ‘Acinetobacter aumannii/Calcoacetius Complex" virüsleri ürediği belirtildi" ifadesini kullanmasa Cumhuriyet'in haberinin az rastlanır bir kazaya kurban gittiğini düşünebilirdim.
Milliyet, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın (SES) basın açıklamasından alıntı yaparken bakteri isimlerinin yanına "virüs" kelimesini de ekleyivermiş. Ancak dürüst olmak gerekirse SES'in basın açıklamasındaki haliyle "ACİNETOBACTER BAUMANNİİ/CALCOACETİUS COMPLEX"in ne olduğunu anlamak benim de biraz zamanımı aldı. Eğer basın açıklamasındaki enfeksiyon etkeni yukarıdaki gibi değil de şöyle yazılsaydı: "Acinetobacter. baumannii/calcoaceticus complex", böylece bunun Acinetobacter bakteri cinsinin birbirinden ayırt edilmesi zor iki türünü (Acinetobacter baumannii ve Acinetobacter calcoaceticus) "ve/veya" anlamına gelecek şekilde birlikte belirtmenin bir biçimi olduğunu daha kolay anlayabilirdik. Milliyet'in işinin Cumhuriyet'inkine oranla çok daha zor olduğunu kabul ediyorum. Ancak virüs kelimesini hiç eklemese hem okuyucunun kafasını karıştırmaz hem de haberi onlardan aktaran bir sürü İnternet haber sitesini de yanıltmazlardı.
Anlaşılan o ki neredeyse her hafta virüslerle ilgili birkaç haber yapan basının bu konuda dersine daha iyi çalışması gerekiyor. Daha da geliştirilmesi gerekse de Vikipedi buna iyi bir başlangıç sağlayabilir. (MG/TK)
* Murat Gülsaçan, biyolog.