Özer Baysaling’in 65 yaşında yakalandığı kanserle mücadelesine katkıda bulunması için kaleme aldığı kitabı "Kanserin Penceresinden Bir Yaşam Sentezi", yazarın geçmişteki anılarının ve dopdolu geçen hayatının harmanlandığı bir eser.
Aslen İstanbullu olan yazar, ilk gençlik yıllarında at yarışı bayiliğinden, sahne ve spor salonu işletmeciliğine; akrobatlıktan, en büyük tutkularından biri olan vücut geliştirme antrenörlüğüne kadar çok çeşitli mesleklerde çalışmış çok yönlü ve kültürlü bir insan.
Lenfoma kanseri olduğunu öğrendiğinde ilk tepkisi; sporun hemen her dalıyla uğraşmış, ağır antremanlar yapan biri olarak hastalığı kabullenmemek olan Baysaling, bir iç hesaplaşmaya girerek hayatını tekrar sorgular. İlk tanının konulmasının ardından, çeşitli testler ve zorunlu ameliyat süreci gelir.
Geçmişi yeniden değerlendirmek
Uzun ve ıstıraplı bir kemoterapi sürecinin başlangıcında derin felsefi sorgulamalara da giren yazar için yaşamın tanımı, ölümle beraber değerlendirilmesi gereken yepyeni bir anlam kazanır. Ölüm kavramına her zaman temkinli yaklaşmış biri olarak belki de ilk kez korku, boşluk ve bilinmeyen bir öte aleme gitme hissiyle geçmişini ve tutkulu yaşamını farklı bir gözle değerlendirir.
Eser, tam da bu zorlu evreyi anlatır ve yazarın, bu süreçte yazdığı derin mistik sorgulamaları ve geçmişini içerir. Bu dönem de ölümü ilk kez çok yakınında hissettiği bir başka dönemi, ilk eşi ünlü dansçı Nejla Ateş'le evliliğini, ona olan tutkusunu ve onun yoksulluk içinde kanserden öldüğü yılları hatırlar.
Ailesinin karşı çıkmasına rağmen evlendiği güzel yıldızla maddi ve manevi anlamda inişli çıkışlı bir birliktelik yaşamış olan yazar için o günleri anımsamak ona derin bir bilgelik ve sonsuz bir umut kaynağı olur. Sonsuz bir özveri ve sabırla Ateş’e hastalığı süresince bakan Baysaling, kendi zahmetli tedavi süreci için müthiş gerekli bir ümit ışığını yine o koşulları zor günlerde bulur.
Kendi kanser deneyiminin yarattığı psikolojik sorunları bu uzun anımsama sürecinde onu rehabilite eden gençlik anılarıyla atlatmayı dener ve bu sayede yaşam onun için, ikinci kez anlam kazanır. Kanser hastalığıyla mücadelenin öğretici bir tecrübe olduğuna kanaat getiren yazar, ölümün getirdiği korku ve boşluk hissinden engin bir tevekkül hissine geçer.
Med-cezir anıları
Ölüm korkusundan, çocukluğunda babasının dostlarından aldığı tasavvuf felsefesiyle sıyrılan Baysaling hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamaya karar verir. Bir yandan kanserin yarattığı travmayı yaşarken diğer yandan da dışarıda devam eden hayattan kopmamaya çalışarak bu zorlu süreci dengelemeye çabalar.
Yılladır biriktirdiği yazılarını bu "med-cezir dönemi"nde toparlayan yazar yaşam felsefesini "memento mori, carpe diem" (ölümü hatırla, günü yakala) olarak belirler. Geçmişin keyifli anılarını, geleceğin sevgi ve inanç dolu anlarına çeviren Baysaling altı aylık bir tedavi sürecini, kendi deyimiyle hastalığa karşı dirençli bir şekilde atlatır.
Bu safhada geçmiş ve geleceği, ölümü ve yaşamı birbirine karşıtlık oluşturmayan evrensel bir bütünlük içinde algılayan bir dünya görüşüne de ulaşır. Bu bakışın ona ileriki yılları için önemli bir moral kaynağı oluşturacağını da keşfeden yazar, yaşamı yeniden tüm sıradanlığıyla kabullenir.
Tüm hastalık döneminde yanından ayrılmayan özverili eşi Günseli Hanımla daha mütevazı bir yaşama adım atan Baysaling’in tek arzusu yeniden Avrupa seyahatlerine başlamaktır.
Şimdilerde yeni projeler...
Felsefi ve şiirsel bir dille yazılan eserin en çarpıcı yanı Baysaling’in sahne ve gece hayatından, gazino ve plajlarına kadar kültürel haritasını çıkardığı eski İstanbul’un bir yerlisi olarak bu kente olan tutkusunu hiç kaybetmemesi. Samatya’dan Emirgan’a anlatılan eski İstanbul manzaraları da kitabın ayrıca bir zenginliği.
Mutluluğun sıhhatle, diğerlerine yapılan küçük yardımlarla kavuşulan bir armağan olduğunu düşünen yazar, hastalığı sırasında kazandığı tefekkürle evrensel varlığı içinde duyumsar ve kanserin yarattığı olumsuz duyguların kişisel evriminin bir parçası olduğuna inanır.
Hayata yepyeni bir umutla bağlanan yazar şimdilerde yeni projelerin eşiğinde hayatına devam ediyor. (YK/GG)
* Özer Baysaling, Kanserin Penceresinden Bir Yaşam Sentezi, Neden Kitap