Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: Dijital dünyadaki gelişmeler her şeyi değiştiriyor. Yalnızca ekonomiyi, üretimi, toplumsal yapıyı ve alışkanlıklarımızı değil, beynimizi ve evrimin akışını da değiştiriyor.
İnternet ve çevremizi saran dijital makineler bizi nereye götürüyor? Doğrusu bu sorunun cevabını ancak ahtapot Paul kestirebilir... Ama en azından bilgi teknolojileri ve insan ilişkisinin bir fotoğrafını çekebiliriz.
16 haftadır devam eden uygulama tanıtımına bir süre soluklanmak üzere ara verecek, soluklanırken durmayacak, önümüzdeki haftadan itibaren son dönemde sık sık işittiğimiz "internet orucu" ve "dijital yorgunluk" gibi kavramların ortaya çıkış nedenlerine, bilgi toplumunun gelişimiyle birlikte gündeme gelen "yan etkilere" göz atacağız.
Ama sırada önce, geçen hafta söz verdiğimiz iOS var: iPhone 4'ün öne çıkan özelliklerine bakmıştık. Bu hafta, Apple'ın başta iPad ve iPhone olmak üzere tüm mobil cihazları için geliştirdiği iOS'u didikliyoruz:
Herkese multitaking! (http://www.youtube.com/watch?v=T5RYh5c-2WQ&feature=channel )
Apple, çoklu uygulama çalıştırma sözkonusu olunca kendine bu hakkı tanıyor, ancak 3. parti olarak anılan diğerlerini es geçiyordu. Bir tür "aleme verir talkını, kendi yutar salkımı" durumu yani... Soranlara da "efendim, 40 tane uygulama birden çalışırsa buna batarya mı dayanır, işlemcinin iflahı kesilir" cevabı veriliyordu. Apple, iOS'la multitaskingdeki ayrımcı tavrına nihayet son vermiş oldu.
Bir uygulamadayken Home tuşuna çift tıklanması üzerine ortaya çıkan uygulama listesi, o an aktif uygulamaları listeliyor. Listeden istenen uygulama seçiliyor. Bunların arasında ses iletimi başta geliyor. Siz e-postalarınıza göz atar ya da navigasyonla aracınızı kullanırken, arka planda internet radyonuz ya da mp3 oynatıcınız çalacak. VoIP uygulaması da Skype benzeri uygulamalarla ücretsiz telefon görüşmeleri yapanları sevindirecek; arka planda sürekli çalışan Skype üzerinden artık sürekli aranabileceksiniz.
TV ve haber uygulamaları açısından büyük önem taşıyan "Push Notifications" de (son dakika haberi ya da önemli bir program değişikliğini bildiren not diyelim) artık "multitasking" özelliği kapsamında geri planda çalışabilecek. Kullanıcılar tarafından büyük merakla beklense de Apple'ın arka planda çalışmasına hâlâ izin vermediği fonksiyonlar arasında chat uygulaması var.
E-Posta kutusu yenilendi (http://www.youtube.com/watch?v=XffO1mCcMS0 )
iOS 4 ile birlikte elektronik posta uygulaması belirgin şekilde güçlendiriliyor. Birden çok hesabı bulunan kullanıcılar artık e-postalarını tek bir gelen kutusunda toplayabilecek. Multitasking özelliğinin de yardımıyla e-posta ekleri ilgili uygulamada açılacak, daha sonra birkaç tıklamayla yeniden gelen kutusuna dönülecek. E-postayla ulaşan veriler doğrudan takvim uygulamasına eklenebilecek.
Belge yönetim sistemine doğru
iPhone kullanıcılarının en çok şikayetçi oldukları konulardan biri de işletim sisteminde bir belge yönetim sistemine yer verilmemiş olmasıydı. Apple bu ısrarlı tutumuna sürekli "kullanıcıların kendi iyiliği"ni dayanak gösteriyor, kullanıcılar ise Jailbreak gibi ara yöntemlerle bu tür kısıtlamaları aşmaya çalışıyordu. Maalesef iOS'ta da bir belge yönetim sistemi yer almıyor. Buna karşılık uygulama geliştiricilere bu alanda birçok özelliğin açılmış olması çok yakın zamanda bu tür taleplere daha çok cevap veren uygulamaların önünü açıyor.
Uygulama klasörleri ( http://www.youtube.com/watch?v=Z6ZwC8TGwXo )
Tabii "iPhone'umda şu da olsun, bu uygulamayı da mutlaka yükleyeyim" derken, uygulama klasörünüz şişmekle kalmıyor, aradığınızı bulmakta da zorluk çekiyordunuz. iOS ile buna basit bir çözüm geliyor: alt klasörler. Her bir klasöre 12 uygulama atılabiliyor. Uygulama klasörleri için sınır 2 bin 160 olarak belirlenmiş.
Dijital zoom (http://www.youtube.com/watch?v=ymkktjC1bNI )
Apple, iPhone 4'e gelinceye kadar kameralarına flaş eklememiş olmasını iki yeni özellikle birden affettirdi: Yeni cihazlarda yer alan LED flashın yanı sıra iOS işletim sistemine 5 x dijital zoom işlevi ekleniyor.
GameCenter ( http://www.youtube.com/watch?v=6q9TLvSH7JY&feature=related )
iPhone'u iPhone yapan unsurlardan biri de kuşkusuz oyundur. Dokunmatik ekranlar üzerinden mobil cihazlar için ilk geliştirilen sensörlerle oynanan oyunlar, kullanıcıları mest etmişti. Apple, kısa zamanda asıl işi oyun olan Sony PSP ve Nintendo DS gibi oyun konsolu üreticilerinden 10 kat daha fazla oyun sunar hale geldi.
Apple, oyundaki başarısını GameCenter ismini verdiği interaktif platformla daha da derinleştirmeyi umuyor. Oyuncuların birbirleriyle etkileşim içinde olacakları platformda arkadaşlara davetler gönderilebilecek, oyundaki deneyimi dikkate alınarak "Auto-Match" sistemiyle rakiplerle eşleşmeye gidilecek. En başarılı oyuncuların sıralandığı "dünya ligi" daha fazla oynamaya, daha fazla katılıma teşvik edecek.
iBooks ( http://www.youtube.com/watch?v=SwnEVb__1kU&feature=related )
Geçen haftalardaki yazılarımızda iPad'i ayrıntılı şekilde ele almış, Apple'ın bu yeni cihazının Amazon'un Kindle'ı ve Sony'nin Reader'ine rakip e-kitap okuyucusu olduğunu yazmıştık. iPad'le birlikte gün ışığına çıkan iBooks uygulaması iOS'a da eklenmiş. Kullanıcılar kitap ve dergilerini iPad'de olduğu gibi iBookstore'dan temin edebilecek, bir kere parası ödenen yayın, farklı Apple cihazları arasında, işaretlemeleriyle birlikte transfer edilebilecek. Tabii iPad'in 9.7 inç ekranı okumaya elverişliyken iPhone'un 3.5 inç ekranı için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil. Artık meraklısına diyelim...
Uygulama geliştiricilere 1500 yeni fonksiyon
iOS 4 ile uygulama geliştiricilere de yepyeni alanlar açılıyor. Bin 500'ü bulan yeni fonksiyonlar arasında fotoğraflara geotagdan bluetooth klavye desteğine, uygulama hediyesinden "Quicklook" adı verilen genişletilmiş aramaya birçok özellik yer alıyor. Hiç kuşkusu yok ki bütün bunlar kullanıcılara daha nitelikli, daha iyi uygulamalar olarak dönecek...
iAd ( http://www.youtube.com/watch?v=TjmxYjVeMr0&feature=related )
iAd, büyük ölçüde Apple'ı ve uygulama geliştiricileri ilgilendiriyor. Uygulamalar içine gömülen pop-up benzeri pencerelerle reklam görüntülenecek. Geliştiriciler, iAd'le elde edilen reklam gelirlerinden yüzde 60 pay alacak. İşin bundan sonrası ise biz kullanıcıları ilgilendiriyor: Ücretsiz uygulamalar iAd'in de katkısıyla patlama yapar mı? Göreceğiz...
VPN ve Exchange desteği
Özellikle şirketler için önem taşıyan Virtual Private Networking (VPN) ve Exchange desteğinin kapsamı, iOS ile birlikte daha da genişletiliyor. E-postalar artık şifrelenebilecek. Kullanıcılara PIN kodlarıyla giriş imkanı sunulacak. Yine şirketlerin kadrolarına dağıttıkları iPhonelarını "Mobile Device Management" uygulamasıyla tek bir merkezden yönetmeleri sağlanıyor.
***
Evet, iOS 4 incelemesi bu kadardı. Şıra okur mektuplarında. Cemil Uludağ imzasıyla gönderilen bir e-postada şöyle deniyor:
"Sitenizde "iPhone 4'ün 10 Yeniliği" başlıklı yazınızı görünce bunun bir eleştri yazısı olduğunu düşünmeme rağmen yanıldığımı farketmem uzun sürmedi. sitenizde dile getirdiğiniz sorunların ana kaynakları olan çok uluslu şirketlerden birinin son ürününün tanıtımını ve hatta (bilerek/bilmeyerek) reklamını yapıyor oluşunuzu anlamakta güçlük çekiyorum. en fazla plastik atık üreten şirketler sıralamasının en tepesinde olan bu şirketin söz konusu ürünü, zaten birçok sitede, gazetede, televizyon programında tanıtılmakta, alternatif haberler okumak için ziyaret ettiğimiz sitenizde de benzer bir metinle karşılaşmaktan üzüntü duyduğumu belirtmek isterim. bu yaklaşımınızın nedenini belirten bir cevap gönderirseniz sevinirim."
Yomiuri Shimbun, neredeyse 8,5 milyon tirajıyla dünyanın en yüksek tirajlı gazetesi. Muhafazakâr. Her gün tonlarca kağıdı kullanıyor. Günlük gazete tirajlarının çok uzun yıllardır 3-4 milyon arasında seyrettiği Türkiye'de Yomiuri Shimbun belki israf olarak görülecektir. "Bu kadar kağıda yazık hemşerim, akşama kalmaz zaten hurda olur" diyen çıkacaktır. "N'oluyo bunca gazeteyi okuyup da?" Dünyanın en gelişmiş sanayi ülkeleri arasında en tepeye yerleşiyorlar. "Gazeteyle plastik cep telefonu kıyaslanır mı?" Kıyaslanır, her ikisi de birer medya aracı artık.
"Plastik doğada yok olmuyor ama, n'aber?" 80'li yıllarda Batı Avrupa'nın birçok ülkesinde "asit yağmuru" kavramı sık sık işitilir, ormanların çok az ömrünün kaldığı savunulurdu. Orta Avrupa'yı boydan boya kat eden Ren nehri zift gibi, ölüm kokuları saçarak akardı. Oysa günümüzde Avrupa'da ormanlar yeniden altın çağını yaşıyor, nehirlere de bir asırdır uğramayan canlılar geri döndü. Kezâ İstanbul'da Haliç mucizesine bakmanız yeterli. Bütün bunlar teknojinin eseri. Maalesef insan bir eliyle yıkıyor, diğeriyle yeniden yapıyor. (NH/EÖ)