Taraflardan görüş alma, kaynağı araştırma, iftira, saptırma, manipülasyon, ve söylentiden kaçınma... gibi temel gazetecilik ilkeleri dışı bir yerden yazan Deniz Soma cevap vermiyorum, benim de içlerinde olduğum okurlara açıklama yapıyorum.

Bu kesimin bir ortak yorumu:Ertuğrul Özkök bu yazısında Emin Çölaşan ve Fatih Altaylıyı kastetti. Anlamayan, anlamamakta ısrar eden herkese o yazıyla kimi kastettiğimi anlatayım. Ben bu yazıyı yazarken kimseyi kastetmedim. Ama herkesi de kastettim.

Geçen hafta İsraili protesto amacıyla yapılan basın toplantılarına katılan Akitten Ahmet Varol ile Haksözden Hamza Türkmen ve Rıdvan Kaya yaptıkları konuşmalar nedeniyle gözaltına alındılar. Varol serbest bırakıldı, diğer iki gazeteci ise gözaltında.

Hiçbir köşe yazarının özgürlüğü, yalan yazmasına ve yasaları çiğnemesine izin verilecek kadar geniş değildir. Hiçbir köşe yazarının (...) gazetesinin dünya çapında alay konusu edilmesine sebep olarak, bin bir zahmetle ve yılların emeğiyle oluşturulmuş ga

Çölaşanın yayınla(ya)madığı açıklama :BİA, Proje Yürütme Kurulunun kararlarına dayanıyor ve onun tarafından denetleniyor... Merkez Bankası Başkanı, hazinenin ne kadar sahibiyse, bizler de bu kaynağın o kadar sahibiyiz.

O, tarihimizde ilk olarak, Mehmetçik adıyla şehitliğin anonim kefeni dışında tanıyamadığımız gençleri konuşturdu. Dikkatsiz muhbirlerin en büyük itirazının o gençlerin adı adresinin saklı tutulmuşluğuna olduğunu hatırlatayım.

Mehmedin Kitabının PKKye hizmet ettiğini söylüyorlar.Vahşete, karanlığı besleyenlere, ölümlerden tat alanlara hizmetin adının yanına yazdırıyorlar adlarını yani. Savaşın rantiyesine bel bağlamış, dolarlı maaşlarıyla saldırganlığı geçer akçe yapıyorlar..

BİA projesi ülkemizdeki demokratikleşme sürecinde; kamuoyunun egemen sınıfların elinde olanların dışındaki alternatif kaynaklarca bilgilendirilmesini hedeflemektedir. ABnin BİA dışında desteklediği projeleri öğrenmek istiyor musunuz?

Emin Çölaşan devamlı surette vatanın bölünmez bütünlüğünü düşünen bir gazetecidir. Zamanı dardır, o yüzden Çölaşanın ön çamurluğu olarak görev yapan Kuvayı Medya Nezihin verilerine itibar eder.

Nadire Mater saldırıları yanıtlıyor: Mehmedin Kitabının önemi yaşadıklarını anlatmak için söz alan gençlerin ilk kez konuşmasındaydı. Kitap evrenselleşti. Birçok dile çevrildi, çevriliyor. Ne yazık ki savaş yanlıları da hala her yerde varlar.

Bizi yıllardır uyutan tekel, kartel medyası karşısında ilk kez güçlü bir birlikteliğin temelinde bütünleşmiş insanlar arasında çamur at izi kalır felsefesiyle felsefesiyle kışkırtmaya çalışma Çölaşan... Türkiye seni de tanıyor, Anadolu Basınını da...

Amerikanın emperyalistliğine karşı çıkmak, orada bulunan duyarlı toplumsal kuruluşlara sırt çevirmek anlamına gelmemeli. Bu tür yaklaşımlarda bulunanlar kafatasçı-faşizan kesimin ötesinde bir tehlike arz ediyorlar.

AB desteği ile BİA nın kuruluşu gerçekleşmiş olabilir. Hani hiç de fena edilmemiş. Ne olmuş? Vatan mı battı? Sözüm ona Bağımsız Basının Hürlüğü mü gitti elden? Hayır hayır; BİA ve buraya bağlı kişiler tıpkı büyük Türkiye gibi ayakta...

Köşelerinden herkesi karalayabileceklerini sanan birileri, bu kez de kuruluşunda yüzlerce kişinin bulunduğu Bağımsız İletişim Ağına bulaşıyorlar. Bizim ne gazetecilik anlayışımız ne de dilimiz onlarınkine benzemez.

Nadireye neden böyle saldırdıklarını aslında herkes biliyor. Mehmedin Kitabı adlı çalışmasında ortaya koyduğu gerçekler bazı çevreleri rahatsız etmişti. Saldırılar, Genelkurmayın şikayetiyle açılan dava beraatle sonuçlandıktan sonra başladı.

Türkiye Bilimler Akademisi Üyesi Ayşe Erzan, Hem Mehmedin Kitabına hem de Bianet projenize yapılan saldırıyı ibretle izliyorum. Uluslararası düzeyde araştırma ve yayın yapan pek çok fikir insanının da yanınızda olduğunu bilmenizi isterim diyor.

Sayın Çölaşan, 25 ve 26 Temmuz 2001 tarihli yazılarınız kamuoyunun Avrupa Komisyonu Temsilciliğinin yürüttüğü ya da finanse ettiği projeler hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığını ortaya koymuştur.

Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Karen Fogg, köşe yazarı Emin Çölaşana gönderdiği açıklama yayınlanmayınca, Avrupa Komisyonunun Türkiyede finanse ettiği projeler ile ilgili olarak ikinci bir mektup daha gönderdi....

Mehmedin Kitabının hazırlanması sırasında, Güneydoğuda savaşmış askerlerle yapılmış söyleşileri kasetten kağıda aktaran Hacer Yıldırım Foggo, bu süreci ve Mehmedleri anlattı: Onlar savaşı, ben onları dinleyerek ses sendromuna yakalanmıştım

Bunların kafasına göre Mehmedin Kitabını tanıttığı için hakkında açılan davadan ceza alan Gülay Yıldız, olsa olsa CIAnın İskenderun sorumlusudur. Onlar Siirtten Mücadeleci Cumhur Kılıççıoğlunu, Mersinin Kıymet Gökçesini bilmezler. BİA aşktır...