Biber Gazı Yasaklansın İnisiyatifi, bugün düzenlediği basın toplantısıyla bir kez daha yetkilileri sağduyuya ve sorumlu davranmaya davet etti ve 1 Mayıs’ta biber gazı kullanılmamasını istedi.

Hrant’ın Arkadaşları “Katilleri koruyan cinayete ortaktır” diyerek Hrant Dink davasının yarınki duruşmasına çağrı yaptı.

Ermeni soykırımı 100. yılında Polonya’da yaşayan Ermenilerce anıldı. Başkent Varşova’da kilise ayini, ‘sessizlik yürüyüşü’, konser gibi etkinlikler düzenlenirken, Kraków, Lublin, Wrocław, Gliwice kentlerinde de bir dizi etkinlik gerçekleştirildi.

24 Nisan’da Erivan’daki meşaleli yürüyüşte ne bir ünlü, ne bir politikacı vardı. Geceyi aydınlatan meşaleleriyle Soykırım Anıtı’na kadar her adımlarında 1915’te ölen 1,5 milyon insanın anısına yürüyen bir halkın etkinliğiydi bu.

“Cumhurbaşkanına hakaretten” tutuklanan avukat Umut Kılıç hakkında iddianame tamamlandı. İddianamede “kişi ile kurumun bütünleştiği, korunan değerin sahibinin Devletin kişiliği olduğu; Cumhurbaşkanına saygının yüksek ve sarsılmaz bir halde tutulmasından” bahsedildi.

Nepal’de meydana gelen 7.9 büyüklüğündeki depremin ardından ölü sayısının 2 bine yaklaştığı açıklandı. Kurtarma çalışmaları sürüyor, hükümet olağanüstü hal ilan etti.

Aram Haçikyan, korkunun mutsuz ettiği Ermenilerden sadece biri. Tehcirden, soykırımdan, yurtsuzluktan kurtulmuş olsa da, korkunun mutsuz ettiği bir ruhla, Behçet Şayan adıyla yaşadı yıllarca.

Cumartesi Anneleri / İnsanları 1915’te gözaltına alındıktan sonra bir daha evlerine dönemeyen Ermeni aydınları andı.

Binlerce kişi yüzüncü yılında soykırımda ölenleri anmak, hatırlamak ve yasını tutmak için Taksim'de biraraya geldi.

Ermeni soykırımının 96. yıldönümünde zorunlu askerlik yaparken öldürülen Sevag Balıkçı ölümünün dördüncü yıldönümünde mezarı başında anıldı.

İTÜ Maslak kampusunda Ermeni soykırımı anması yapmak isteyen öğrencilerin, “Hrant’la, Sevag’la, soykırımla yüzleş” pankartı ve öldürülen Ermeni aydınlarının fotoğraflarına önce özel güvenlik sonra polis müdahale etti. Yedi öğrenci gözaltına alındı.

Gözyaşlarımız ıslattı takvimin yapraklarını. Kanlarla yazıldık tarihin sayfalarına. Unuttuk mu? Unutursak kurusun bu yürek. Hala yastığa koyduğumda Taşhoron’da oynuyorum. Gözyaşlarımızla ıslanan topraklar, çocuk gülüşleriyle şenlensin diyedir sözümüz.