Eskişehir’de, Tevfik Caner Ertay adlı üniversite öğrencisinin Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğü noktaya 100 metre uzaklıkta ve 3 Haziran 2013’te, aynı saatlerde polislerce dövülerek polis aracının bagajına konulmasıyla ilgili iddiaya ilişkin hazırlanan müfettiş raporunda, Ertay’ın telefonun dinlendiği belirtildi.
Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre, Ertay’ın cep telefonu “önleyici dinleme” kapsamında takip edildi, o gece eski otogar binasında saklandığı bu şekilde öğrenildi, yeri tespit edilip dövüldü.
Müfettiş raporunda, “Ertay’ın darp eyleminin, vatandaşın canını korumak görevini üstlenmiş görevliler tarafından, hiçbir mukavemet yaşanmaksızın yakalandıktan sonra, tekerrür halinde gerçekleştirildiği, amirlerin de bilgisinin bulunduğu” ifade edildi.
Şüpheli polislerin, Ertay’ın dövülmesini gördükleri halde bunu gizledikleri anlatıldı. Bir emniyet müdür yardımcısı ve iki komiserin “Ertay’ın feci şekilde darp edilmiş halini görüp bir polis amirinin göstermesi gereken ilgiyi, konuyla ilgili işlemleri başlatmayıp suçun aydınlatılması için gayret göstermedikleri” belirtildi.
Polis Başmüfettişi Zeki Acar’ın hazırladığı disiplin soruşturması raporunda, Ertay’ın cep telefonlarının önleyici dinleme kapsamında takip edildiği ve saklandığı yerin böyle bulunmuş olduğu ifade edildi. Kanıt olarak eski İstihbarat Şube Müdürü Mustafa Arık’in ifadesi gösterildi. Arık, ifadesinde, “Ertay’ın iletişim aracına önleme amaçlı iletişime müdahalenin yapıldığını, yer tespitiyle ilgili bilgilerin yardımcısı Ahmet Bilici tarafından ilgili birimlere bildirilmiş olduğunu” söyledi.
Raporda Ertay’ın Çevik Kuvvet’in müdahalesi ve darbına maruz kaldığı, eski otoparka sığındığı, polisin çekilmesini beklediği anlatıldı. Yarım saat sonra binaya TEM polisleri Adem Arslan, Ahmet Kızıl ve İzzet Erkan’ın gelip Ertay’ı yakaladığı ve “darp ederek” eski otoparkın avlusuna indirdikleri belirtildi.
Avluda Umutlu ile polis Mevlüt Saldoğan, Ömer Faruk Albayrak, Emre Koç, Mehmet Nuri Eliaçık ve Adil Çavdar’ın beklediği anlatıldı, “Bu noktada üçüncü darp olayının yaşandığı iddiasının mevcut olduğu” ifade edildi.
Gözaltı aracıyla hastaneye götürülen Ertay’ın, polisler Saldoğan, Albayrak ve Koç tarafından hakaret ve tehdide uğradığı anlatıldı.
Son olarak, aracın AKP il binasının önünde durdurulduğu, eski Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Aygün ile şube müdürleri Mustafa Arık, Ayhan Karayel ve Halil Kısalar’ın burada beklediği ve dördüncü darp olayının bu anda gerçekleştiğinin iddia edildiği vurgulandı.
Raporda Ertay’ın “yasal bir zor ve güç kullanma çerçevesinde değil, göstericiler dağıldıktan sonra tek başına yakalanarak darp edilmiş olduğu tespit edilmiştir” denildi.
“Darp eyleminin de vatandaşın canını koruma görevini yasalarla üstlenmiş olan görevliler tarafından hiçbir mukavemet yaşanmaksızın yakalandıktan sonra ve tekerrür halinde gerçekleştirildiği ve sorumlu amirlerin de bilgisinin bulunduğu” vurgulandı.
Raporda, “Gezi eylemlerine sorumlu amirlerce gereken hassasiyetin gösterilmediği, yeterli ve etkin tedbirlerin aldırılmadığı, personelin suça karışmaması için önleyici tedbirlerin geliştirilip uygulanmadığı, yeterli ve etkin denetim yapılmadığı kendi ifadelerinden anlaşılmıştır” denildi.
Ertay’ın dövülmesini izleyen polislerin şüphelilerin tespitinde amir ve üstlerini bilgilendirmek yerine suçu gizleme gayretine girdikleri, “bu tutum ve davranışları soruşturma sürecinde de devam ettirdikleri” anlatıldı
Ertay’ı döven polis Arslan, Erkan ve Kızıl’a “Emniyet binalarına getirilenleri dövmek”ten 12 ay süreli, dört polis hakkında “amirlerden bilgi saklamak”tan dört ay kısa süreli, Aygün, Karayel ve Umutlu hakkında ise “Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak”tan 16 ay süreli durdurma cezası talep edildi.
Rapor, soruşturmayı yürüten Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na da gönderildi. (AS)