Yüzde 73’ü tamamlanan 3. Havalimanı projesi kapsamında İstanbul Yeni Havalimanı İkmal Terminali İlave Dolgu projesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandı. Buna göre 3. Havalimanı kullanacak uçakların akaryakıt ihtiyacını karşılayacak olan ikmal limanı genişletilecek.
“İstanbul Yeni Havalimanı İkmal Terminali İlave Dolgu” projesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sunularak 2 Ocak günü ÇED süreci başlatılmıştı.
Şimdi ise projede yapılan değişiklikte batı dalgakıranı 35 metre kuzeye ötelenecek. Buna gerekçe olarak ise "lokasyondaki zayıf zemin karakterinden ötürü stabilite problemlerine karşı önlem” gösterildi.
TIKLAYIN - İstanbul'a İhanet Eden 6 Proje
“Havalimanına yakın bir nokta tercih edildi”
Projede yapılan değişikliğin denize doğru gidememesi ile ilgili olarak ÇED süreci için sunulan raporda “Bu proje kapsamında uçaklara akaryakıt ikmali deniz yolu ile temin edilecek ve boru hattı ile akaryakıt depolama sahasına taşınacaktır. Dolayısıyla proje alanı olarak havalimanına yakın bir nokta tercih edilmiştir. Havalimanına yakın bir konumda olması proje alanı seçiminde önem arz etmiştir." dendi.
İhale sahibi işletmenin sunduğu raporun 6. sayfasından, yapılacak ek dolgu projesi için yer alternatifinin olmadığı anlaşılıyor:
"İGA İkmal Terminali yer seçimi yapılırken seçilen yerde batimetrik değerlerin yeterli, rüzgâr ve dalga etkilerine karşı korunaklı olması, zemin parametrelerinin planlanan yapı karakteristiklerini karşılayabilmesi, kentsel yerleşim merkezlerinden uzak olması, karayolu ana arterlerine yakın olması gibi parametreler göz önünde bulundurulmuştur."
Neden, ciddi fırtına olması
Bu değişiklikten önce proje için öngörülen zeminin uygunsuzluğu konusunda daha önceden de uzmanlar uyarıda bulunmuştu. Ana yollara ve havalimanına yakın olma gereksinimi ile beraber ek dolgu alanı seçiminde alternatifler kısalmıştı. Fakat seçilen alanda kışın ciddi fırtınaların olması, ileride uçakların nasıl inip kalkabileceği konusunda soru işaretleri uyandırıyor:
"İGA İkmal Terminali Proje alanı için alternatif birkaç alan üzerinde değerlendirmeler yapılmış olup batimetrik koşullar, rüzgâr ve dalga koşulları, zemin özellikleri, koruma alanlarına olan mesafeleri gibi sebeplerden dolayı söz konusu alan tercih edilmiştir. Proje alanı korunaklı bir koy konumundadır. Bu durum alanın tercih edilmesinde önemli parametreler arasındadır."
Dalgakıran 100 metre uzatılacak
Ek dolgu projesinin gerçekleştirilmesi durumunda, “Terminal 1” olarak adlandırılacak alan dışında başka bir alana herhangi bir deniz aracının yanaşamayacağı anlaşılan raporda, bu projeyle birlikte alanda belirlenen liman giriş ağzı uzatılacak. Bunun sonucu olarak da 550 metre olması öngörülen doğu dalgakıranının 650 metre olacağı ortaya çıktı:
"Proje ile yapılan detaylı sayısal dalga modellerinde görülmüştür ki; hâkim NNE yönlü dalgaların liman içine girişini ve dolayısıyla liman operasyonlarının etkin bir şekilde sürdürülebilmesi için liman giriş ağzının yeterli mesafede uzatılması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Söz konusu sebepten doğu dalgakıranı 100 m uzatılarak, eski projede 550 m olan doğu dalgakıranı 650 m olacak şekilde düzenlenmiştir. Doğu dalgakıranında “Terminal 1” olarak adlandırılan yanaşma yeri dışında bir yanaşma alanı yoktur. Doğu dalgakıranının 100 m uzatılması durumunda da bu alana herhangi bir deniz aracı yanaşmayacaktır."
Kuzey Ormanları Savunması’ndan Nuray Çolak gelişme ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Çolak 3. Havalimanı’nın tek başına bir proje olmadığının altını çizdi. Çolak’a göre hedeflen şey, bölgenin tamamen yapılaşmaya açılması. Havalimanı sahası olarak gösterilen alanda ve çevresinde sadece liman değil, konut alanları, fuar, lojistik merkez de yapılacak.
Çolak: “3. Havalimanının ihtiyaçları bitmeyecek”
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kararı sürecini ise yalnızca basit bir evrak süreci gibi işletildiğini söyleyen Çolak sözlerini şöyle sürdürdü:
“3. Havalimanının ihtiyaçları bitmeyecek. Gündeme gelen proje ise hükümetin teknik meseleleri nasıl ele aldığının basit bir örneği. Yeterli analiz, araştırma, etüt yapılmadan projeler açıklanıyor ve onaylanıyor.”
Çolak, projenin planlarının temel atıldıktan bir sene sonra çıkarıldığını hatırlatıyor. ÇED’in ise göstermelik olarak yapıldığını vurguluyor.
Ancak sorun bununla da sınırlı değil. Çolak’ın aktardığına göre planların açıklanması ve ÇED sürecinin bitiminin ardından havalimanı projesinde zeminden kaynaklı büyük değişiklikler yapıldı.
“Adım adım Kuzey Ormanları yok edilmek isteniyor”
Çolak, havaalanı projesinin ÇED raporunda “kıyıda dolgu öngörülmüyor” denmesine karşın büyük kum gemileri ile denizden doğrudan kum çekilerek dolgu yapıldığını ve bugün de yıllardır maden işletme faaliyetleri ile tahrip edilmiş kıyı alanında büyük bir dolgu ile liman yapılacağının söylendiğini aktardı.
Bölgedeki inşa faaliyetinin kıyı ve deniz ekosisteminde geri dönülmez tahribat yaratacağını vurgulayan Çolak, “Üstelik yapılacak dolgu, yine orman sahasında açılan taş ocaklarından sağlanıyor. Adım adım Kuzey Ormanları yok edilmek isteniyor” diyor.
“İstanbul’un varlığı için projeden vazgeçilmeli”
Şehir Plancıları Odası olarak da ÇED kararını değerlendirme aşamasında olduklarını değerlendiren Çolak, kamu kurumları ve adalet sistemine bu projeler bağlamında çok güvenilmediğini kaydetti.
“Tekrar hatırlatmak gerekiyor ki havalimanı yapılmak istenen alan büyük kısmı sık ağaç dokusunun olduğu bir orman alanı. Geçmiş yıllarda verilmiş maden izinleri ile bölgedeki orman alanları tahrip edilmişti. İstanbul'un varlığını sürdürebilmesi için yapılması gereken bu projeden vazgeçilerek alanın ıslah edilmesidir.”
İstanbul’un kuzeyi imara açılıyor
Nuray Çolak projenin başlangıç süreci ile ilgili “3. Havalimanı projesi, Kuzey Marmara Otoyolu ve Kanal İstanbul'la birlikte İstanbul'un kuzeyinin imara açılması için üretilmiş projelerdir. Kentin anayasası olarak Kadir Topbaş imzası ile sunulan İstanbul Çevre Düzeni Planı'nda Atatürk Havalimanı ile bağlantılı olarak teknik gerekliliklere dair kararlar da alınmıştı. Bu kararları çöpe atıp İstanbul'un kuzeyindeki orman alanında havalimanı yapılmasına karar verildi” diyor. (EC/HK)