Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Hizbullah üyesi olduğu gerekçesiyle mahkum olan Yunus Aysu'nun adil yargılanma ve etkin soruşturma haklarının ihlal edildiğine hükmetti.
Bugün açıklanan kararla, Türkiye, Aysu'ya toplam 19 bin 500 euro maddi tazminat ödeyecek.
"Gözaltı süresi kabul edilemez"
Aysu, Hizbullah üyesi olmak suçlamasıyla aranırken, 20 Ekim 2000'de düzenlenen operasyonda gözaltına alındı, operasyon sırasında ateş açan Aysu bir polisi öldürdü.
Gözaltına alındıktan sonra Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Aysu, burada işkence gördüğünü ifade etti.
Gözaltında 10 gün tutulan Aysu, 30 Ekim 2000'de tutuklandı. Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) yargılanan Aysu, eski Türk Ceza Kanunu'ndaki 146. maddedeki "Anayasayı değiştirmeye çalışmak ve örgüt üyeliği" ile suçlandı.
27 Mayıs 2010'da Yargıtay'ın da onaylamasıyla müebbet hapis cezası aldı.
Savcılıkta ve mahkemede "gözaltında işkence gördüğünü ve kendisine zorla ifade imzalatıldığını" söyleyen Aysu, bir işlem yapılmayınca, 7 Haziran 2007'de, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'na tekrar başvurdu.
Aysu'yu muayene eden ve eski muayene raporlarını inceleyen Adli Tıp Kurumu, vücudundaki yaralanma izlerinin "düşme ve sert cisme çarpma kaynaklı olduğu" yönünde rapor verdi. Polisler hakkında yapılan suç duyuruları da sonuçsuz kaldı.
Bunun üzerine AİHM'e başvuruda bulunan Aysu'yla ilgili karar bugün açıklandı.
AİHM, "Gözaltında tutulma süresi kabul edilemez" açıklaması yaptığı kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) "makul sürede yargıç veya adli görevli ile görüştürülmeyi" içeren 5. maddenin 3. fıkrasının ve "adil yargılanma hakkı" başlıklı 6. maddenin 1. fıkrasının ihlal edildiğine karar verdi.
Halen Diyarbakır Cezaevi'nde hükümlü bulunan 37 yaşındaki Aysu'ya, 19 bin 500 euro'luk tazminatın, üç ay içerisinde ödenmesi gerekiyor.
Türkiye AİHM mahkumiyetinde birinci
AİHM'in 2011 kararları arasında Türkiye, hakkında en çok mahkumiyet kararı verilen ülke olmuştu.
Türkiye, geçen yıl 159 davada, AİHS'in en az bir maddesini ihlalden dolayı AİHM'de mahkum edildi.
Türkiye'nin mahkum edildiği davaların önemli bir kısmını, yargılama süresinin uzunluğu, adil yargılama hakkının ihlali, kötü muamelenin yasaklanması, etkili soruşturma hakkının ihlali ile mal ve mülkiyet hakkının korunmasıyla ilgili başvurular oluşturuyor. (AS)