Bu kararın "Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) yenilgi itirafı" olduğunu belirten Gerger, "Ortadoğu petrollerine Japonya ve ABD'den daha fazla bağımlı olan fakat ABD'nin tetikçiliğini de yapmak istemeyen Avrupalı üyelerinse ikilemde kaldığını" söylüyor.
"Bu durumda 'tetikçilik' görevi Türkiye gibi ülkelerin üzerine kalabilir" diyen Gerger, "Türkiye'de, Genelkurmay da dahil olmak üzere, tüm karar alıcı mekanizmalar savaşa girmeğe istekliydi ama artık orada caydırıcı bir Irak direnişi var" diye ekliyor.
Gerger, NATO'nun, Afganistan'daki asker sayısını arttırmaya ve Irak'ta rol almaya karar vererek, 2002 Prag Zirvesi ile başlayan, "kuruluş anlaşmasındaki sınırların dışına çıkma ve evrensel bir saldırı örgütüne dönüşme" yönelimini teyit ettiğini söylüyor.
Ortadoğu: NATO'nun 40 yıllık rüyası
Haluk Gerger, NATO'nun kuruluşunda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ni (SSCB) kuşatmayı hedeflediğini hatırlatıyor.
"Bunun için Avrupa'dan sonra Asya'nın ve Ortadoğu'nun da kuşatılması gerekiyordu" diyen Gerger, "Ortadoğu'da bu kuşatma gerçekleştirilemedi. Arap ülkeleri bilinen nedenlerle hiçbir zaman bu duruma sıcak bakmadı ve Bağdat Paktı yürümedi" diyor.
ABD, Avrupa çekişmesi
Ortadoğu'da, bu gelişmeler sonucunda yeni bir statüko kurulduğunu söyleyen Gerger, 11 Eylül sonrasında ABD'nin farklı bir yol izlemeye karar verdiğini vurguluyor:
"ABD, Birleşmiş Milletler, NATO gibi kuruluşları kendisine ayak bağı olarak görüyordu ama Irak direnişi ABD'ye istediklerini kendi başına gerçekleştiremeyeceğini gösterdi. Bu anlamda, NATO Zirvesinde alınan karar ABD'nin yenilgi itirafı olarak görülebilir"
"NATO'nun Avrupalı dişli üyeleri ise ABD'nin Ortadoğu'da tek başına hakim olmasını istemiyorlar" diyen Gerger, "Çünkü onlar Ortadoğu petrolüne ABD veya Japonya'dan çok daha fazla bağımlı" diye ekliyor.
Gerger, "Fakat Avrupalı ülkeler Irak'ta bataklığa saplanan ABD'nin tetikçiliğini de yapmak istemiyor; dolayısıyla bir ikilem içindeler" diyor.
Türkiye: Liberal kapitalist İslam modeli
ABD Başkanı Bush'un NATO Zirvesinden tam istediği kararı çıkartamadığını söyleyen Gerger, "Bunun bir sebebi Avrupalı dişli üyelerin içine düştüğü ikilem, diğeri de Bush'un diplomatik gücünü ve saygınlığını kaybetmiş olması" diyor.
Türkiye'nin Irak'ta 'tetikçilik' rolünü üstlenebileceğini belirten Gerger, "Bir şey yanlış biliniyor. Türkiye Irak işgali sırasında teskereyi reddetmedi; bütün karar alma mekanizmaları savaşa girmeye hazırdı" diyor.
"ABD ve İngiltere ile birlikte üçüncü ortak olarak savaşa girmek isteyen Türkiye'nin bu isteği çeşitli nedenlerle kabul edilmedi" diyen Gerger "Türkiye savaşa karşı olduğu için Irak'a gidememiş değil" diyor.
BOP: Toplumsal genleri Amerikanlaştırmak
Gerger, Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) ABD açısından doğru bir teşhis olduğunu söylüyor.
Bölgedeki gerici yönetimlerin; sultanlıkların, emirliklerin ABD tarafından yetiştirildiğini vurgulayan Gerger "Bu yönetimler artık ABD için muhalefet ve istikrarsızlık üreten bataklıklara dönüştü. ABD artık 'bunların ipiyle petrol kuyusuna inilmez' diye düşünüyor" diyor:
* ABD, bu bataklıkları kurutmanın ilk yolu olarak askeri müdahaleyi düşündü; olmadı. İkinci yöntem, Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi, yönetim değişiklikleri yapmak. ABD ise, BOP ile, bir adım daha öteye giderek 'düzen değişikliği' yapmayı planlıyor.
* Düzen değişikliği, salt bir yönetim değişikliğinin ötesinde, Amerikan hayat tarzını, liberal, küresel kapitalizmi toplumlara içsel hale getirmek demek. ABD, Ortadoğu'da organik hakimiyet kurmak istiyor.
* Türkiye'de de aynı şey yapıldı. II. Dünya Savaşı'ndan beri ülkenin toplumsal genlerine nüfuz edilerek bir değerler hegemonyası kuruldu. Türkiye bu yüzden 'model ülke'. Hükümette bulunan 'ılımlı İslam' değil aslında, kültürel dirençlerini kaybetmiş 'liberal İslam'.
* Türkiye'de birçok çevre işin içinde para olduğu için Irak işgaline katılmak istiyor. Liberal ve küresel düzen nezdinde prim kazanmak ve bu düzenin bir parçası olmak için bunu istiyorlar. Ama Irak işgali Türkiye'yi de perişan eder, hatta kültürel sebeplerden dolayı Türkiye'ye daha fazla tepki duyarlar. İşte bu herkesi duraklatıyor. (EÜ/YS)