Uluslararası Af Örgütü son bir yılda yaşanan insan hakları ihlallerini ve dünya çapındaki ülkelerdeki insan hakları durumunu mercek altına aldığı yıllık raporunu yayımladı.
Raporda 2011'de 155 ülke ve bölgede insan hakları durumu ele alınıyor.
Uluslararası Af Örgütü en az 91 ülkede ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamaları belgeledi, en az 101 ülkede yaşanan işkence ve kötü muamele vakalarına da raporda yer verdi. Bu vakaların çoğu gösterilere katılım sebebiyle gerçekleşti.
Rapor ayrıca ulusal ve uluslararası düzeyde liderlerin insan haklarını nasıl koruyamadıklarına dikkat çekiyor. Uluslararası toplulukların insan hakları krizine bazen korku, bazen kaçamak cevaplar, bazen ise fırsatçılık ve ikiyüzlülükle cevap verdiği vurgulanıyor.
Af Örgütü raporunda Avrupa ve ABD'nin yaptıkları açıklamalarla, demokrasi hareketlerini desteklediği ifade ediliyor. Ancak raporda, bunu devlet baskısı ve kötü ekonomik koşullara eleştiriyle gerekçelendirerek yaptıkları ancak baskıcı hükümetlerle özel ilişkilerden de vazgeçmek istemedikleri belirtildi.
Raporda temmuz ayında Birleşmiş Milletler'in (BM) Silah Ticareti Anlaşması için toplanmasıyla ilgili olarak da öngörülerde bulunuldu.
Toplantının insan haklarını kendi çıkarları ve kârın önüne koyma konusunda siyasetçiler için zorlu bir sınav olacağı ifade edildi. "Güçlü bir anlaşma olmaksızın BM Güvenlik Konseyi'nin küresel barışı ve güvenliği koruyuculuğu, asil üyelerinin dünyanın en büyük silah tedarikçisi olmasına rağmen her türlü çözümü mutlak bir şekilde veto etme hakkı ile başarısızlığa mahkum gibi görünüyor."
Türkiye'de artan polis şiddeti
Türkiye'de söz verilen anayasal ve diğer yasal düzenlemelerin gerçekleşmediğinin vurgulandığı raporda ifade özgürlüğünün tehdit edildiğine ve göstericilere artan polis şiddetine ve çocuklara Terörle Mücadele Kanunu kapsamında dava açılmaya devam edildiğine değinildi.
Ayrıca kusurlu terörle mücadele yasaları kapsamında yapılan binlerce kovuşturmanın adil yargılama standartlarını yakalayamadığı, bombalı saldırıların sivillerin yaşamına mal olduğu, vicdani ret ve çocuk haklarının korunması konularında hiçbir ilerleme kaydedilmediği de raporda yer aldı.
Raporun Türkiye kısmında mülteci ve sığınmacıların, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans bireylerin haklarının yasada güvencesiz olması ve kadına yönelik şiddeti önleme mekanizmalarının yetersiz kalması da yer buldu.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü Murat Çekiç, "2012'de yeni bir anayasanın yapılacak olması, özellikle ayrımcılığın (cinsel yönelim ve cinsiyet ayrımcılığı da dahil) önlenmesi ve ekonomik, sosyal ve kültürel hakların, insan haklarının korunmasını güvence altına almak için iyi bir şans" açıklamasında bulundu. (YY)
Uluslararası Af Örgütü'nün raporuna ulaşmak için tıklayınız.
Raporun Türkiye bölümü için tıklayınız.