Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) aile içi şiddet konusunda Ankara'ya karşı açılmış ilk davayı sonuçlandırdı.
Mahkeme, Türkiye'nin şiddet gören bir kadını, savcılığa başvurduğu halde, kocasından koruyamayarak ayrımcılık yaptığına hükmetti. Nahide Opuz'a 36 bin 500 Euro ödemesine karar verildi.
Opuz, devletin kendisini eşi H.O.'nun şiddetinden korumadığı gerekçesiyle AİHM'e 2002'de başvurmuştu.
Beş yıllık bir beraberlikten sonra Kasım 1995'te evlendiği H.O ile üç çocuk sahibi olan Opuz, sonraki üç yıl süresince annesiyle birlikte H.O.'nun darplarına, bıçaklı saldırısına ve bir kez da araçla ezme girişimine maruz kaldı.
Darp ve ağır yaralama ve cinayete teşebbüsten hakkında dava açılan H.O. "kanıt yetersizliği" gerekçesiyle yaptırımla karşılaşmadı.
İki kez gözaltına alınan H.O., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Araçla ezme girişimine para cezası
İki kadının saldırılarla ilgili şikayetlerini geri çekmeleri üzerine, şikayete bağlı suçlardan olduğu gerekçesiyle davalar düştü.
Araçla ezme girişimiyle ilgili sadece üç ay hapse mahkum edilen H.O.'nun cezası ardından paraya çevrildi.
29 Ekim 2001'de eşini yedi bıçak darbesiyle yaralayan H.O., para cezasıyla kurtulduğunda polise, "Annesi işimize karıştığı için sık sık kavga ediyoruz" şeklinde ifade vermişti.
Eş, kızını İzmir'e götüren anneyi öldürdü
Nisan 1998 ile Ekim-Kasım 2002'de hayati tehlike içerisinde olduklarını ve tehdit edildiklerini ifade ederek H.O.'yu şikayet eden genç kadın ve annesi, bu kişinin vakit kaybedilmeden tutuklanmasını talep ettiler.
Sonunda, 11 Mart 2002'de kızını yanına alarak İzmir'e yerleşmeye karar veren annesi, yolda taşıma aracının önünü kesen H.O.'nun açtığı ateşle öldü.
AİHM'e başvuran Opuz, başvurusunda, yetkililerce yaşam haklarının korunmadığını, annesiyle maruz kaldıklarını şiddet ve tehditlere yerel makamların duyarsız kaldıklarını bildirdi.
Başvuru, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) "yaşam hakkı"nı güvence altına alan 2. maddesi ile "işkence ve insanlıkdışı ve onur kırıcı muamele yasağı"nı düzenleyen 3. maddesiyle "mahkemelere etkin başvuru hakkı"na dair 13. maddesine dayandırıldı.
Başvuruda, kadınları aile içi şiddetten koruyan bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle de ve ayrımcılık yapıldığı gerekçesiyle de AİHS'nin "ayrımcılık yasağı"nı düzenleyen 14. maddenin de çiğnendiği belirtildi.
Koca hâlâ tehdit ediyor
Opuz'un avukatı Arzu Başer, müvekkilinin karara çok sevindiğini söyledi. Kararla Türkiye'de kadın ve erkek arasında ayrım olduğunun hükmedildiğini belirten Başer bunun kadına yönelik şiddetin yoğun yaşandığının göstergesi olduğunu belirtti.
"Bu karar annesinin öldürülmesini ve kendisinin sayısız şekilde şiddete maruz kalmasının karşılığını bulamaz. Opuz halen eşinden tehdit alıyor. Dilerim bu karardan sonra Opuz'a yakın koruma verilir. En son geçen yıl ekim ayında Opuz savcılığa başvurarak eşinin kendisine yönelik tehditleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Opuz'un 2 çocuğu var, ancak çocukları eşinden zarar görecek diye yanına alamıyor. Daha önce Opuz'a yakın koruma verilmişti, fakat bu 1 hafta sürdü. Biz, eşinin tehditleri sürdükçe, yakın koruma verilmesini istiyoruz. Ayrıca, H.O, Nahide Opuz'un annesini öldürmekten 15 yıl hapis cezası aldı ve bu dosya Yargıtay'da. AİHM'deki kararın ardından dosyanın Yargıtay'dan dönerek yeniden yargılama sonucunda H.O.'ya müebbet verilmesini umut ediyoruz. Çünkü ancak bu şekilde Nahide Opuz rahat bir nefes alabilir.'' (EZÖ)