Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Vakfı'ndan Pınar İlkkaracan, aile içi şiddete maruz kaldığı için şikayette bulunan Nahide Opuz'un başvurusunu değerlendiren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) kararının "yanlış anlaşıldığını" savunuyor:
"Evet, karara göre Türkiye ceza olarak Opuz'a para ödemek zorunda. Ama bu kararla sadece Opuz'a odaklanmak yanlış olur. AİHM kararları sadece tekil kişileri ilgilendiriyor değil. Kararda sözü geçen tüm önlemlerin tüm kadınlar adına alınması gerekmekte."
İkkaracan, öncelikle Türkiye'nin tüm kadınların şiddete uğramasını önlemekle bundan böyle yükümlü olduğuna dikkat çekiyor.
"Bu önlemler içinde sığınma evlerinin sayılarının artırılmasından tutun da polisin görevleriyle ilgili düzenlemelere kadar pek çok yükümlülük var. Örneğin kadın polise başvurduğunda tutanak tutulmalı, diğer yandan genellikle aile içi şiddetle ilgili başvurular haftasonu ve geceleri gerçekleşiyor. Savcılık aracılığıyla alındığı için şikayetler ve kurumlar kapalı olduğu için kadınlar korunamıyor. Sığınma evlerinin de o zamanlarda açık olması gerekir. Polisin bırakın kadını evine göndermesini ona haklarını anlatması gerekir. Koruma emri de yetmez etkili şekilde sürecin takip edilmesi şart."
İlkkaracan AİHM kararının, Türkiye'nin sadece aile içi şiddetten koruyamadığını değil kadına karşı ayrımcılığı önleyemediğini de söylediğini ve bunun çok daha önemli bir gelişme olduğunu söylüyor.
"Kararda şiddeti pekiştiren bir unsur olarak cinsiyet eşitsizliğinden bahsediliyor" diyen İlkaracan, Türkiye'nin cinsiyet eşitsizliğini önlemek için de pozitif ayrımcılık gibi pek çok önlem almak zorunda olduğunu dile getiriyor.
"Yasal reformlar yapıldığı söylenirdi hep bugüne kadar AB'ye. Ancak kararın üç yerinde yasal reformlarının yetmediğinin altı çiziliyor."
Peki Türkiye Opuz'un başvurusu sonucu AİHM'in verdiği kararda geçen önlemleri almazsa ne olur?
İlkkaracan'ın cevabı "Önlem almazsa yaptırımı var. Bu karar kesinleştikten sonraki üç ayın sonunda devreye Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu girer ve Türkiye'ye ne yaptınız diye sorar. Yeterli bulmazlarsa görüş alıp takip edecekler" oluyor ve İlkkaracan ekliyor:
"AİHM'in kararı Nahide'yle birlikte tüm kadınları ilgilendiriyor."
Diyarbakır'da birçok kez eşinin saldırılarıyla karşı karşıya kalan, bu saldırıların sonunda annesini kaybeden Opuz 2002'de AİHM'e başvurmuştu. (EZÖ)