Kafkasya Enstitüsü ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'nın (TESEV) birlikte hazırladığı "Türkiye-Ermenistan İlişkileri; Kısır Döngüyü Kırmak" başlıklı raporunu düzenlediği toplantıda basına tanıtıldı.
Açılış konuşmasını yapan TESEV Dış Politika Programı Danışmanı Doç. Dr. Mensur Akgün "Amaçlarının yaşanan gelişmeler ışığında iki tarafa çözüm önerileri sunmak olduğunu" söyledi.
Toplantıya raporun yazarlarından Sabancı Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü doktora öğrencisi ve TESEV Dış Politika Program Sorumlusu Aybars Görgülü ve Kafkasya Enstitüsü Direktörü Alexander Iskandaryan ile Ulusal ve Uluslararası Ermenistan Araştırmaları Merkezi Direktörü Richard Giragosian da katıldı.
Bugün Karaköy'de bulunan SabancıÜniversitesi İletişim Merkezi'nde yapılan toplantıda konuşan Akgün, "Türk dış politikasının önemli gündem maddelerinden birisi olan Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi sürecine olumlu katkı sağlamayı hedeflediğini" belirti.
Görgülü de "Sınırın kapalı kalmasının iki tarafa da bir fayda sağlamadığını belirtti ve ilişkilerin normalleşmesi için bir an önce açılması gerektiğini" söyledi.
Türkiye-Ermenistan sınırı 1993'den beri kapalı.
Tavsiyeler
İngilizce hazırlanan raporun türkiye ve Ermenistan'a tavsiyeleri şöyle:
* Türkiye'nin Güney Kafkasya üzerinde güçlü bir etkisi var fakat şu ana kadar bölge politikaları sadece Azerbaycan ve Gürcistan'a odaklanıyordu. Şimdi bu etkisini artırmak için Ankara'nın Ermenistan'la açık sınırlar ve iletişim kanalları vasıtasıyla diyaloğa girmesi gerekli.
* Ermenistan sınırının kapalı kalması Türkiye'nin ABD ve AB'den baskı görmesine yol açıyor. Dahası, sınırın kapalı kalması fayda sağlamadı., iki ülkeye de ekonomik açıdan zarar verdi.
* Dağlık Karabağ sorununa çözüm bulmak için Ermenistan, Azerbaycan ve Rusya'nın imzaladığı Moskova deklarasyonuyla ardından gelen AGİT Helsinki belgesi olumlu adımlar oldu; bu süreç devam etmeli. Türkiye-Ermenistan ilişkileri de üçüncü taraflardan bağımsız olarak ele alınmalı.
* Türkiye ve Ermenistan normalleşme sürecinin devamı için en azından bir süreliğine tarihsel duyguları bir kenara bırakmalı. Soykırım meselesi siyasi müzakerelerin dışında tutulmalı. Toplumsal ve kültürel alanda ilerlemenin devletler arası ilişkiler kadar önemli olduğu unutulmamalı. Sivil toplum çabaları desteklenmeli.
* Türkiye'den Orta Asya'ya Ermenistan üzerinden geçen alternatif rotalar düşünülmeli.
* Rusya'nın sürece desteği sürmeli.
* AB, Kafkas bölgesiyle daha yakın ilişki kurma fırsatını kaçırmamalı. AB, Türkiye'nin tam üyelik sürecinin Ermenistan-Türkiye ilişkileri açısından faydalı olduğunu gözetmeli. Ermenistan da AB'yle ilişkilerini sürdürmeli.(BÇ)
* "Türkiye-Ermenistan İlişkileri; Kısır Döngüyü Kırmak" raporuna ulaşmak için tıklayınız.
** Raporun tavsiyeler bölümü Erhan Üstündağ tarafından Türkçeleştirildi.