İki yıldır kadınların ve çocukların sosyal hayata katılımına dönük çalışmalar yapan bir kuruluş: Tarlabaşı Toplum Merkezi.
Merkezde hafta içi her gün, çocuklar için etütler, dans, tiyatro, müzik çalışmaları yapılırken, kadınlar için spor, yoga, takı yapma, ahşap boyama gibi atölyeler var.
bianet, Tarlabaşı Toplum Merkezi’nde kadın ve çocuklarla görüştü.
"Kabullenen değil, talep eden çocuklar"
Sosyal hizmet uzmanı Ceren Suntekin’e merkeze gelen çocuklarda ne gibi değişimler gördüğünü sorduk.
“Çocuklar en başta çok asık yüzlüydüler artık selam vermeden gitmeyen çocuklar oldular. En önemlisi de talep eden çocuklar oldular. Eskiden onlara ne verirsek kabulleniyorlardı, ama şimdi şunu şunu öğrenmek ve yapmak istiyoruz diyorlar.”
Kadınlardaki değişimlerin de bu yönde olduğunu söyleyen Suntekin, “Başlangıçta halı dokuma tezgahları getirmiştik ama hiç hoşlanmadılar. Biz kendilerine daha yakın bulurlar zannetmiştik ama onlar takı yapma, ahşap boyama, spor yapma gibi şeyler talep eder oldular” dedi.
"Biliyoruz, avantajımız oluyor"
Konuştuğumuz çocukların kimi merkeze açıldığından beri sürekli geliyor, kiminin ilk günü:
Esra, 11: “Ben en çok resmi seviyorum, değişik şeyler yapıyoruz. Okula çok faydası oluyor, resim defterimizi öğretmenimize gösteriyoruz o daha fazla puan veriyor, daha iyi oluyor.”
Mert, 13: “Günlük yaşamda yapmadığımız şeyler yapıyoruz. Mesela alçı görünce kimi çocuk fırlatıp her yeri kirletir, kimi çocuk dokunmaz bile, ama burada alçıyla heykel yaptık. Okul öğretmenimiz, çocuklar şu konuyu yapacağız dediğinde, biz biliyoruz diyoruz, avantajımız oluyor. Diğer çocuklar da nerden biliyorsunuz diyorlar ve onlar da gelmek istiyor.”
Meral, 13: “Eskiden sokakta oynardık. Benim için burası daha eğlenceli. Hafta sonları burası kapandığı için sokakta oynuyorum.”
Zeynep, 11: “Bugün ilk kez geldim, sokaktan daha iyi burası daha eğlenceli daha güzel bir yer.”
Esra, 11: “Ödevlerini yapabiliyorsun, bazılarının İngilizcesi kötü matematiği kötü, geliyor öğreniyor burada.”
Dilek, 11: “Sınıf arkadaşım vardı, buraya benimle geliyordu.Tarlabaşı’ndan taşındılar, çok üzüldü. Buraya yazılan bir daha bırakamıyor.”
Mert, 13: “Az önce sokağı mı tercih edersiniz burayı mı diye bir polemik geçti. Ben bir ayırmasını yapayım, şimdi dışarıda oynarız düşeriz kolumuzu bacağımızı kırarız kötü olaylara karışırız. Sokakta ders yapamayız, bir şey öğrenemeyiz ama buraya gelirsek ya oyun oynarız ya ders çalışırız. Dışarıya oranla daha iyi burası hiç değilse bir şeyler öğreniyoruz.”
“Burada aile sıcaklığı var...”
Serpil Deliktaş, eşinden ayrılmış ve bir kız çocuğu var. Geçimini temizlik yaparak sağlıyor. Merkeze başından beri kızıyla geliyor.
“Ben toplu terapilere, takı atölyesine katıldım. Toplu terapiler, danslar çok eğlenceli, burada aile sıcaklığı var, Burada insanlar zevkle çalışıyor, abla-kardeş gibiler çocuklar koşa koşa geliyorlar, ben de canım sıkıldı mı gelip bir çay içiyorum.”
Deliktaş “Eskiden kadınlar kapının önünde oturup, çay içip, dedikodu yapardı. Şimdi başka şeyler olduğunu da anladılar, okuma yazma öğrendiler" diyor.
"Biz de bir şeyler yapabilirmişiz dediler. Bu kadınları buradan döndüremezsiniz artık, bilinçlendiler, niye kocasının eline baksın ki.”(CU/NV/EÜ)