İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Beyoğlu Tarlabaşı’nda 2006’da açılan “Tarlabaşı Toplum Merkezi” Avrupa Birliği (AB) destekli faaliyetlerine iki yıldır devam ediyor.
En mağdurlar kadın ve çocuklar
Tarlabaşı Toplum Merkezi Proje Koordinatörü Neşe Erdilek, Merkezi’ni açma fikrini şöyle açıklıyor: ‘Kent merkezinde büyük bir yoksulluğun yaşandığı, yasa dışı birçok eylemin yürütüldüğü Tarlabaşı sakinlerinin kent yaşamına uyumlarına destek olmak, özellikle de en mağdur olan kadın ve çocuklara.’
35 bin civarında nüfusa sahip Tarlabaşı semti iç ve dış göçle birlikte birçok farklı kültürü bünyesinde barındırıyor.
Bölgede yaşayanların yüzde 56’sı işsizken, yüzde 60’ı asgari ücretin altında bir aylıkla yaşıyor.
Ailelerin geçim kaynağının yüzde 56.7’sini çocuklar oluşturuyor. Tarlabaşı’nda yaşayan Doğu ve Güneydoğu’dan göç eden kadınların yüzde 90.2'si okur yazar değil. Suç oranının en yüksek olduğu semtlerden biri olan Tarlabaşı’nda kadınların ve çocukların uğrak yeri Tarlabaşı Toplum Merkezi.
Merkezde neler var?
Çocuklar için: alternatif sanat atölyesi ,yaratıcı drama, pantomim,müzik grubu çalışmaları, etütler, tiyatro ve koro çalışmaları, dans atölyesi, ritim atölyesi, dil kursları, film atölyesi, hikaye atölyesi, yaratıcı oyunlar.
Kadınlar için: okuma yazma kursları, spor ve sağlıklı yaşam, yoga, takı kursu, beslenme, aile ve iletişim seminerleri, anne-çocuk sağlığı seminerleri, hijyen ve hastalıklardan korunma yolları seminerleri, uyuşturucu ve madde bağımlılığı karşısında bilinç geliştirme seminerleri, üreme ve cinsel sağlık seminerleri, kadın hakları seminerleri.
“Ortak paydaları yoksulluğu paylaşmaları”
Erdilek, Tarlabaşı nüfusunu, Romanların, daha evvel Anadolu’dan gelenlerin ve giderek artan sayıda doğu ve güney doğudan göç edenlerin oluşturduğunun altını çizerek bu insanların, ortak paydalarının büyük bir yoksulluğu paylaşmaları olduğunu söylüyor.
‘Farklı etnik, dini, sosyal gruplar arasında birbirlerini tanımamaktan gelen bir ‘ötekileştirme’ var fakat bu durum toplum merkezinde aşıldı. Şimdi herkes birlikte vakit geçirebiliyor.’
“Mahalleli bizi sahiplendi, koruyup kolluyor”
Merkez açıldığında Tarlabaşı’nda yaşayanlar tarafından benimsenmemişler: "Önce çocuklar geldi, sonra aileler. Artık en eski yerlileri de gelmeye başladı. Mahalleli bizi sahiplendi koruyup kolluyor.”
Merkezin yüzde 70’i gönüllülerden oluşuyor
Her hafta 200 çocuk 50 kadının geldiği merkezde, çoğunluğunu üniversite öğrencilerinin oluşturduğu 30 civarı gönüllü çalışan var. Gönüllülere “bu işi acıma, iyilik yapma, vicdani bir görev olarak görmemeleri için” eğitim de veriliyor:
“Zaten sağlıksız bir ortamda yetişen bu çocuklara hatasız davranmak gerekiyor.”
“Çocuklar okuldan koşarak buraya geliyor”
Erdilek, “Özellikle etüd çalışmaları çocukların ders notlarının artmasını sağlıyor. Çocuklar okuldan koşarak buraya geliyor, çünkü evde kendi odalarını bırakın, kendilerine ait yatakları bile yok. Ders çalışabilecekleri ortam yok, ödev yapacakları zaman kaynakları yok”dedi.
“İlk defa dışarı çıkıp birey olarak kendilerini geliştirmek için bir şeyler yapıyorlar. Bir süre sonra kendi talepleriyle gelmeye başladılar. Biz de bu taleplere yönelik çalışmalar yapıyoruz.”
Merkezin desteğe ihtiyacı var
Kasım ayında Toplum Merkezi proje süresi sona ereceğinden AB desteğini kaldıracak. Toplum Merkezi varlığını devam ettirmek için kurumsal desteğe ihtiyaç duyuyor. Türkiye’de finansal destek bulma konusunda sıkıntı yaşıyor.(CU-NV/EZÖ)