Siirt, Anadolu'nun birçok bölgesi gibi arkeologlar için bir cennet. Özellikle Ilısu Barajı'nın gündeme gelişinden sonra Siirt'te sular altında kalacak alanlarda arkeolojik kazılara hız verildi. Arkeologlar beklendiği üzere toprak altında gün yüzüne çıkmayı bekleyen zenginliklerle karşılaştı.
Bölgedeki arkeolojik buluntu birikimi, Siirtli arkeologları Türkiye Arkeologlar Derneği'nin çatısı altında toplanmaya sevk etti. Tüm alt yapı çalışmaları tamamlanan oluşum, derneğin dördüncü şubesi olacak. Merkezi Ankara'da olan derneğin daha önce İstanbul, Konya ve Mersin şubeleri kurulmuştu.
Siirt şubesine arkeolog, sanat tarihçisi akademisyenler ve öğrencilerden 32 kişi üye başvuru yaptı. Şubenin kuruluş çalışmaları bitti, resmi makamlara başvuru yapıldı ve 15 Haziran'da açılması planlanıyor. Şubenin kuruluş çalışmalarını yürüten Mucir Özçelik, Bianet'e bölgedeki arkeolojik değerler ve çalışmalar hakkında bilgi verdi:
* Siirt'te Türbe, Çattepe, Başur ve Güzir höyüklerinde dört büyük arkeolojik kazı alanı bulunuyor. Dört alan da Botan vadisinde; yani Ilısu barajı sularının altında kalacak.
* Çattepe'de dünyanın bilinen en eski nehir limanlarından biri ortaya çıkarıldı. Yaklaşık 2000 yıl öncesine tarihlenen liman, Anadolu'da bulunan ilk nehir limanı olma özelliğini de taşıyor.
* Başur kazıları 1963'te Halet Çambel tarafından kazılmaya başlandı. Çambel çalışmalarını özetlediği yazılarında kazı buluntuları arasında o tarihe kadar bulunmuş en eski insan fosilinin olduğu notunu düşmüş.
* Siirt'te eski ve yeni kazılarda çıkan buluntuların çoğunluğu Mardin Müzesi'ne gönderiliyor. Bu nedenle Siirt şubesi resmen kuruluşunun ardından alt yapı çalışmalarını tamamladığı Siirt Müzesi projesini yetkililere sunacak.
* Siirt ilinde son üç yılda tescillenmiş yaklaşık 100 höyük var. Bunların yarısından fazlası baraj suları altında kalacak. Üstelik tescillenmeyi bekleyen daha onlarca höyük ve mağara bulunuyor.