Avrupa'nın birçok ülkesinden ve yurtiçinden katılan farklı farklı örgütlenmelerin temsilcileriyle, ASF'ye yönelik önemli kararlar alındı.
Bu toplantılara evsahipliği yapan İstanbul Sosyal Forumu'ndan (İSF) Levent Şensever, bianet'e toplantılar ve önümüzdeki süreç ile ilgili düşüncelerini anlattı:
Organizasyon ve katılım beklediğiniz gibi oldu mu?
"Organizasyon beklediğimizden de iyi geçti. Öncelikle katılım çok iyiydi. Bundan önce yapılan toplantılarda özellikle Balkan ülkelerinden, Doğu Avrupa'dan katılımcı sayısı oldukça az olurken İstanbul'da bu durum tam tersine döndü.
Romanya, Makedonya gibi ülkelerden temsilciler vardı. Sadece Yunanistan'dan yaklaşık 40 kişilik bir ekip geldi.
Bunun yanı sıra çeşitlilik de iyiydi. Avrupa'da yer alan büyük örgütler zaten bütün toplantılara katılıyor ama bu defa birçok daha küçük organizasyon da katıldı. Kadın örgütlerinden, çevreci örgütlerden temsilciler vardı.
Türkiye içinden de beklediğimizden daha çeşitli bir katılımı gördük. Kürtlerin ve İslami görüşleri olan çevrelerin de bu sürece ilgi göstermesi önemliydi.
Altyapı gayet başarılı oldu. Toplantıların verimli bir biçimde yürüyebilmesi sağlanabildi."
Toplantılarda, savaş karşıtlığı-Avrupa Birliği (AB) Anayasası çerçevesinde bir gerilim hissedildi. Bu konuda ne söyleyebilirsiniz?
"Avrupa sosyal Forumu içinde böyle bir gerilim var: Avrupa Birliği Anayasası meselesi doğal olarak büyük ölçüde AB üyesi ülkeleri ilgilendiren bir konu. Bu konuyu ASF'nin ana ekseni olarak koymak bir sıkıntı yaratıyor, çünkü zaten Forum'a Avrupa-merkezcilik eleştirileri var.
Ama bu problemin arkasında daha genel bir kırılma yatıyor. ASF içindeki bazı grupların Sosyal Forum anlayışı, gündem meseleleri üzerinde tartışmak, deklarasyonlar yayınlamak ve bu yolla hükümetler üzerinde baskı kurmak şeklinde. Bu bir bakış tarzı.
Bir diğer yaklaşım ise daha fazla eylem üzerinden, sokağa çıkarak yürüyen bir Forum hayal ediyor. Bu iki bakış arasında şu an bir denge var gibi gözüküyor ama bunun önemli bir kırılma noktası olduğu da gerçek."
ASF ile ilgili planlanan tüm hazırlıklar yapılabildi mi?
"Bu hafta sonu yapılan toplantılar Londra sürecinin önünü büyük ölçüde açtı. Buraya gelirken bir çok konu hala oldukça muğlaktı ve bu da bir karamsarlık oluşmasına yol açıyordu.
Ama burada alınan kararlar ve yapılan çalışmalarla, Londra sürecinin önü büyük ölçüde açıldı. Bundan sonra her şey çok daha hızlı yürüyecek."
İstanbul Sosyal Forumu ve Türkiye'deki muhalif hareketler açısından değerlendirirseniz...
"Bu hafta sonunu düzenlerken bir hedefimiz vardı. Buradan yakalayacağımız ivme ile İstanbul ve Türkiye'deki süreçleri geliştirebilmeyi ve hızlandırabilmeyi hedefliyorduk.
Bunda da büyük oranda başarılı olduk. Adresler, telefonlar alındı verildi ve birçok insanla ilişkiye geçmiş olduk.
İkincisi, Haziran'da yapılacak NATO eylemlerini uluslararası hareketlerin eylem takvimine sokmayı başardık. Henüz somut bir şey yok ama o süreçte Avrupa'dan da destek göreceğiz ve bu çok önemli. Balkan ülkelerinden büyük bir katılım olabilir ve çok daha güçlü çıkabiliriz Bush'un karşısına.
Bu hafta sonu gözüktü ki Londra'ya Türkiye'den güçlü bir katılım olacak. Ayrıca yakında hazırlıklarına başlamayı düşündüğümüz Türkiye Sosyal Forumu için de cesaretlendirici bir deneyim oldu. Bunun mümkün olduğuna biraz daha inandım."(EÜ/YS)