Mutat seçim dosyaları yapılıyor, gazetelerin "büyük yazarları" şehir şehir dolaşıyor ama manşetlere çıkan haberler çoğu zaman seçim dışı.
Bu ilgisizliğin birkaç sebebi var: İlki, artık ayan beyan ortada olduğu üzere seçime giren merkez partiler arasındaki politik açı hiçbir zaman olmadığı kadar daralmış durumda.
Varolan düzene aykırı bir ekonomik model öneren yok; sosyal haklar ya da iç işlerini ilgilendiren konu başlıklarına yaklaşımda sadece makyaj farkları var. Tüm partiler serbest piyasa politikaları uygulayan bir "polis devleti" taraftarı.
Bu durumda, Baskın Oran ve Ufuk Uras gibi "başka bir söz" söyleyen adaylar medya da aslında toplumsal tabanlarının temsil ettiğinin ötesinde yer bulabiliyor. Geçtiğimiz hafta Uras ve Oran'la yapılmış röportajlar birçok gazetede yayınlandı.
İkinci ve daha önemli görünen sebepse, bu seçim sürecinin başlangıcından itibaren "ordu partisi"nin kendi politik programı ve propaganda araçlarıyla sahneye çıkarak diğer "rakiplerini" ciddi biçimde gölgede bırakmış olması.
Seçim çalışmalarına en erken askerler başladı
Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın seçimlerin erkene alınmasına sebep olan cumhurbaşkanlığı seçim sürecinden başlayarak her fırsatta açıkladığı "görüşleri", yükselen çatışma ortamıyla kendini besleyerek en önemli gündem maddesi haline geldi.
Büyükanıt, 12 Nisan'daki heyecan uyandıran basın toplantısında daha sonra takip edeceği siyasetin başlıklarını açıkça ortaya koydu: "Terör eylemleri artıyor, mücadele için hükümet desteğini bulamıyoruz, Kuzey Irak'a operasyon yapmalıyız, terörün destekçileri var..."
Ardından 27 Nisan "e-muhtıra"sı verildi; Ankara'da Anafartalar çarşısında bomba patladığında televizyonlara Büyükanıt'ın olay yerinde verdiği demeci yayınlıyordu.
Ve son olarak da dün konuştu Büyükanıt: "Operasyon gerekli."
Konuşma bununla sınırlı değildi elbet. Büyükanıt medyanın nasıl haber yapması gerektiğine de değindi, "şehit" sayıları yerine "öldürülen terörist" sayılarını haberleştirmeyi önerdi.
Kısacası bir kez daha "bizim istemediğimiz haberleri yapmayın; yaptıklarınızı da şöyle yapın" dedi.
Gazetelerde seçimleri bulmak zor
Sonuçta bugün gazetelerin manşetlerine bakalım:
Milliyet: Orduda büyük dönüşüm
Hürriyet: Profesyonel ordu geliyor
Radikal: Terörle profesyonel komando savaşacak
Vatan: Asteğmen ve erler komando olmayacak
Zaman ve Star' da ise Anayasa Mahkemesi'nin cumhurbaşkanlığı seçiminin iptaliyle ilgili gerekçeli kararını manşette.
Bugünün belki de en ilginç 1. sayfası ise Sabah'a ait. Cem Uzan'ın parti reklamı hariç seçimle ilgili tek bir kelimenin olmadığı sayfada bir komando fotoğrafı ile magazin haberi yan yanaydı.
Seçimin galibi şimdiden belli
Özetlersek, genel seçimlere 24 gün kala "ordu partisi" açık ara kazanmayı garantilemiş durumda ve bu pozisyonunu kaybetmeye hiç niyeti yok. Sözün bittiği noktada galip gelmesi zaten kesin olan "parti", işi o noktaya gelmeden sağlama almak istiyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), "güvenlik" üzerinden kurduğu siyaseti gereği ifade özgürlüğünün sınırlarını daraltırken, seçimden sonra oluşacak siyasi tablonun kendi çizdiği çerçevenin dışına çıkamaması için bugünden seçim sonuçları üzerine ipotek koyuyor.
Medya da durumu kavramış, gereğini yerine getiriyor.(EÜ)