bianet'in görüştüğü Terzi, "Polis Vazife ve Salahiyet Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) tamamının, ama özellikle kişi özgürlüğü ve güvenliğini ve kişinin vücutsal ruhsal bütünlüğünün korunmasına dair maddelerinin ruhuna aykırı olduğunu saptadı.
Tazminatlar yine yurttaşların cebinden çıkacak
Terzi, Türkiye bu yasaya dayanan uygulamalar nedeniyle AİHM'de mahkum olursa, ödenecek tazminatların yine vergilerden karşılanacağına, yani yurttaşların cebinden çıkacağına dikkat çekti.
Ama bu yasanın yürürlüğe girmesinin "ekonomik maliyeti"nin yanı sıra bir başka büyük maliyeti daha var Terzi'ye göre: "Demokrasi gecikiyor."
2 Haziran'da Meclis'ten geçen yasa metni, Cumhurbaşkanı Sezer'in değerlendirmesini bekliyor.
Hak örgütleri "polis devletinin önünü açıyor" dedikleri yasa değişikliğinin polise getireceği insan haklarını ihlal edecek yetkilerini şöyle özetlemişti.
* Polisin bir yurttaşı herhangi bir gerekçe göstermeden kimliğini ispata zorlaması,
* Üzerini araması,
* "Durdurma" adı altına fiilen gözaltına alması,
* Suçu önleme gerekçesiyle evini basması,
* Kaçtığı gerekçesiyle silahla vurma hakkına sahip olması,
* Mahkeme kararı olmaksızın aramalar yapması,
* Son derece keyfi değerlendirmelerle parmak izini alması. (TK/EÜ)