Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) yalnızca İzmir temsilciliğine, polisin yetkilerini artıran yasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği 14 Haziran'dan bu yana 16 işkence başvurusu olduğunu açıkladı.
TİHV'nin verdiği bilgilere göre:
- Bu kişilerin yedisi siyasi, dokuzu adli gerekçelerle gözaltına alındı.
- Güvenlik güçlerinin suç araştırması, kimlik sorma, yada gösterilere müdahale etme gibi gerekçelerle “görev” ve “yetkilerini” kullanması nedeniyle gözaltına alındılar.
- Gerek gözaltına alınma sırasında, gerekse gözaltı mekanlarında aşağılama, hakaret, ağır kaba dayak, biber gazı sıkma, cinsel taciz, saç çekme, işkenceye tanıklık ettirme, yakınlarının yanında işkence gibi uygulamalara maruz kaldılar.
TİHV geçen yıl aynı dönemde İzmir temsilciliğine yapılan başvuru sayısınınsa yalnızca üç olduğunun altını çizdi. Vakıf, İzmir'de Avukat Mehmet Rollas'a yönelik polis şiddetini de anımsattı bu vaka için "Güvenlik güçlerinin 'görev ve yetkilerini' kullanırken işi nereye kadar vardırabileceklerini göstermesi bakımından çarpıcı bir örnektir" dedi.
Hak örgütleri Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nda (PVSK) değişiklik yapılması gündeme geldiğinde, Meclis'i ve hükümeti bu değişikliğin hak ihlallerine zemin yaratacağı konusunda defalarca uyarmış, Sezer'den yasayı onaylamamasını istemişlerdi.
TİHV hükümeti ve Meclis'i yasayı değiştirmeye çağırdı
TİHV Başkanı Yavuz Önen, açıklamasında hükümetin bütün bu süre boyunca, işkenceyi ve hak ihlallerini "kolaylaştırıcı" nitelikteki bu yasanın "vahim sonuçları"na ve eleştirilere gösterilen duyarsızlığın anayasa çalışmalarıyla ilgili bir gösterge olduğunu da söyledi.
İşkence ve kötü muamelenin yalnızca anayasa değişiklikleriyle çözülemeyeceğini ifade eden Önen, böyle yasaların çıkarılmamasıyla, Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşme'ye Ek Seçmeli Protokol'ü onaylayarak gözaltı merkezlerini sivil denetime açmakla bile işkencenin önlenebileceğini anımsattı.
"Yeter ki, bunları yapabilecek inandırıcı bir istek ve kararlılığa sahip olunsun. Dolayısıyla böylesi bir istek ve kararlılığın bir göstergesi olarak PVSK'nin değiştirilmesi için yeni hükümeti ve TBMM'yi göreve çağırıyoruz."