"Dur' ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürülen Türkiye Komünist İşçi Partili (TKİP) Alaattin Karadağ'ın yakınları ve avukatları, polislerin yargılanacağı 9 Kasım'daki ikinci duruşma öncesinde tüm siyasi örgütlerden destek beklediklerini açıkladılar. Cinayet, İstanbul Esenyurt'ta 19 Kasım 2009 tarihinde yaşanmıştı.
İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, olayın ardından polis memuru Oğuzhan Vural'ın "dur' ihtarına uymadığı gerekçesiyle Karadağ'ın 'maalesef' ölü ele geçirildiği" yönünde açıklamada bulunmuştu.
Karadağ ailesi adına açıklama yapan Abdullah Karadağ ise görgü tanıklarına ve Adli Tıp Kurumu'nun raporlarına atıfta bulunarak polisin yaptığı ifadelerin gerçeği yansıtmadığını belirttiler:
"Görgü tanıkları, Alaattin'in yerde yaralı yatarken polis tarafından kurşunlandığını anlattılar. Adli Tıp raporları da bunu destekliyor. Ayrıca yaralı halde saatlerce hastaneye kaldırılmayarak ölmesi beklenmiş.
Durum bu kadar açıkken devlet polis terörünün üzerini örtmek için bütün kurumlarıyla çalıştı. Medya da Alaattin'in devrimci kişiliği üzerinden 'terörist' demogojisine başvurdu, ölüm orucuna katılmasını cinayete bahane olarak sundu, 'infazın meşrulaştırılmasına' zemin hazırladı."
BDSP: Dava suçluları aklamaya yönelik
İnsan Hakları Derneği'nde (İHD) düzenlenen toplantıda, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) adına yapılan açıklamada da, davanın "göstermelik ve gerçek sorumluları aklamaya yönelik" olduğunu savundu.
Açıklamada, "Bu nedenle davada sanık sandalyesinde olması gerekenler sadece tetiği çeken polisler değil, aynı zamanda bir cinayet şebekesi gibi hareket eden polis örgütü ve şefleridir. Özellikle Avcılar-Esenyurt polisi, son birkaç yılda sayısız cinayete ve cinayet teşebbüsüne, tecavüz olayına imza atmıştır" denildi.
Polis Vazife ve Salahiyat Kanunu'nda (PVSK) 2007 yılında yürürlüğe girmesinin ardından polis terörünün tırmanmasına zemin hazırladığı belirtilen açıklamada, "Aynı yasalar varlığını koruduğu sürece polis katletmeye ve terör estirmeye devam edecektir" ifadesine yer verildi.
Davaya müdahil olma çağrısı
Karadağ'ın cinayetten yedi ay sonra açılan davasının ilk duruşması 16 Haziran'da görülmüştü. Duruşmaya, 50 avukat katılmış, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi 215 avukat da dava için yetki belgesi göndermişti.
İlk duruşmada davaya müdahil olmayı talep eden Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) temsilcilerinin de katılması beklenen ikinci duruşma sırasında polis cinayetleriyle ilgili bir protesto gösterisinin düzenlenmesi bekleniyor.
ÇHD İstanbul Şubesi bünyesinde oluşturulan Alaattin Karadağ Dava Takip Komisyonu üyesi avukatlar Gülvin Aydın ile Şerife Ceren Uysal, Karadağ'ın 9 Kasım'da Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde saat 10.00'daki duruşması için tüm insan hakları savunucularını, Alevi derneklerini, meslek odalarını, baroları ve sendikaları yargılamaya müdahil olmaya çağırdı.
Açıklamaya, Karadağ'ın arkadaşları ve ailesinin yanı sıra 50'ye yakın kişi katıldı.(BT/EÖ)