Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi, Keçiören'de 30 Ağustos'ta Cem Aygün'ün dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis tarafından öldürülmesini yayımladıkları bir bildiriyle protesto etti.
Cem Aygün'ün polis tarafından öldürülen ilk kişi olmadığının, Baran Tursun, Çağdaş Gemik, Soner Çankal, Emrah Gezer ve daha pek çok cinayette olduğu gibi, infazı gerçekleştiren polisin aklanması için hem polis teşkilatının hem de yargının her yolu deneyeceğinin bilindiğinin ifade edildiği metinde ÇHD'nin devletin bütün aygıtları ile meşrulaştırdığı işkence ve infazların cezasız kalmaması için her koşulda mücadele edeceği vurgulandı.
"Cem Aygün, dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis tarafından katledildi. Polisin GBT'sine baktığı ve hakkında 'yakalama' kararı olduğunu söylediği iddia edilen Cem Aygün paniğe kapılarak koşmaya başlayınca arkasından defalarca ateş edilerek öldürüldü."
"Yargılandığı bir dosyadan ifadesi alınarak serbest bırakılması için çıkarılan 'yakalama kararı' Cem'in sokak ortasında katledilmesine gerekçe oldu. Aygün'ün 'dur ihtarına' uymadığını iddia eden polis, arkasından 10 el ateş ederek 'durdurma' değil katletme amacıyla hareket etmiştir."
"Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunda (PVSK) 2007 yılında yapılan değişikliğin ve hemen tüm infazlarda aklanan katillerin ardından, polisin silah kullanmaktan, sokak ortasında insanlara işkence yapmaktan ve katletmekten çekinmeyeceği, yargısız infazların artacağı şüphe götürmeyecek kadar açıktı."
"İktidarın ve mahkemelerin sokak ortasında işkence yapma ve katletme özgürlüğü verdiği polis, bu 'hakkını' fazlasıyla kullanıyor. Yargı kararlarıyla aklanarak sırtı sıvazlanan işkenceci ve katil polislere her geçen gün bir yenisinin eklenmesi şaşırtıcı değil."
"Cem Aygün ve ondan önceki tüm infazların sorumlusu, polis infazlarını ve şiddetini yasalar ve yargı kararları yoluyla aklayan siyasi iktidar ile polisi kollayan yargıdır." (EKN)