Fotoğraf sanatçısı Veysi Altay'ın "Peşângeh" isimli Cumartesi Anneleri/İnsanlarının İstanbul başta olmak üzere Diyarbakır, Batman, Urfa ve Cizre'de gözaltında kaybedilen yakınları için 16 yıldır verdiği mücadeleyi konu alan fotoğraf sergisi 29 Mayıs'a kadar Tütün Depou'nda gezilebilir.
Sergide yer verilen fotoğrafların altında çeşitli aktivist, aydın ve sanatçıların yazıları da mevcut.
Atalay: Mücadeleleri 16 yıl önce sessiz bir çığlıktı
Serginin sahibi Altay, 27 Mayıs 1995'te Galatasaray Lisesi önünde ilk kez başlayan mücadelenin bir "sessiz çığlık" biçiminde ortaya çıktığını ifade ediyor; mücadelede yer alanlar için de, "Hep kapılarını açık bıraktılar, kaybedilen yakınları geldiğinde kapıda kalmasınlar diye. Ama maalesef hiçbir istekleri şimdiye kadar karşılık bulmadı" diyor. Atalay, sergisini şöyle tanıtıyor:
"Gözaltında işkenceli sorgulardan geçirilen insanlar, katledilip helikopterlerden ormanlara atıldı, asit kuyularında yok edildi, kalorifer kazanlarında yakıldı. Kimisi de "bilinmeyen" yerlere, Mutki, Newala Qesaba gibi toplu mezarlarda üzerlerine bir avuç toprak atılarak 'gömüldü'.
"Kayıp yakınları, çocukları, eşleri, anne-babalarının akıbetini öğrenmek ve işkencecilerin, katillerin yargılanması için mücadele ettiler. Kimisinin sevdiği, kimisinin âşık olduğu insan elinden alındı. Kimisi ise öldüğünde kimsesizler mezarına gömülmek istedi, belki sevdiği ya da yakını ile orda karşılaşır diye. Kimisi gidip başında ağlayacağı bir mezar taşı olsun istedi.
"Hep kapılarını açık bıraktılar, kaybedilen yakınları geldiğinde kapıda kalmasınlar diye. Ama maalesef hiçbir istekleri şimdiye kadar karşılık bulmadı. Çünkü devlet öldürdüğü insanların kemikleriyle yüzleşmekten, işlediği insanlık dışı uygulamaların hesabını vermekten korktu ve korkuyor. Oysaki geçmişin hesabı sorulmadan ve verilmeden özgür ve adil bir geleceğin kurulması hiçbir koşulda mümkün değildir."
Sezen Aksu, Cumartesi Anneleri için şu satırları yazmış:
"Bekleye bekleye geçiyor günler, en sağır dilsiz sustu bülbüller, kemiğim etim kapı önlerinde can kayıp, Allahm bu nasıl bir dünya, bu nasıl bir ayıp, ben anayım yanmaz canım dışarıda kara koysan, ümidimi kaybedemezsinz ölsem de, alnım tarihi karalar."
Sergiye gelenler istedikleri dilde Kürtçe, Türkçe , Ermenice, İngilizce düşüncelerini bir deftere yazıyor. Ayrıca kayıp yakınlarıyla yapılmış röportajlar da videodan izlenebiliyor.
Sergiye yazılarıyla katkıda bulunanlar arasında Sezen Aksu, Vedat Türkali, İsmail Beşikçi, Osman Baydemir, Rakel Dink, Banu Güven, Sırrı Süreyya Önder, Şanar Yurdatapan, Kazım Öz, Hüseyin Karabey, Aydın Engin, Gülten Kaya, Leyla İpekçi, Mahir Günşiray, Deniz Türkali, Oya Baydar, Lale Mansur, Halil Ergün, Melike Demirağ, Metin Üstündağ, Nur Sürer ve Zeynep Tanbay da yer alıyor.(NV/EÖ)