Bingöl'ün Kiğı ve Adaklı ilçelerinde bulunan Eskikavak, Cevizli, Aysaklı, İlbey, Maltepe köyleri ve Mirzîkan, Mexsîkan, Suznut, Kûsmur, Şorîk ve Bırîkan mezralarını kapsayan 464.149 hektarlık alanda, Bingöl Metal Madencilik Sanayi Ticaret A.Ş. tarafından yürütülmesi planlanan Kurşun-Çinko-Kompleks Cevher Maden Ocağı Projesi için, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu kararı verildi.
Karara tepki gösteren 81 çevre ve sivil toplum örgütü bugün (24 Temmuz) İstanbul, Kadıköy'de basın açıklaması düzenledi.
Bingöl Barosu, Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Platformu (DGD), Bingöl Sosyal Yardımlaşma Dernekleri Federasyonu (BİN-DER-FED), Kiğı-Karakoçan-Adaklı-Yayladere-Yedisu İlçeleri Kültür Derneği (KAYY-DER)'in de imzacısı olduğu basın açıklaması Peri Vadisi Çevre Platformu tarafından okundu.
İmzacı kurumlar dışında, açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü, Emek Partisi İstanbul İl Örgütü, Yeşil Sol Parti İl Örgütü, Kadıköy Halkevi ve Validebağ Savunması, İkizdere Çevre Derneği ile TUHAD-DER de katıldı.
"ÇED raporu kamu yararına değil"
"Ormanlar, nehirler sermaye değildir", "Madene değil, Bingöl'e sahip çık", "Talana-madene geçit verme", "Birleşe birleşe kazanacağız" sloganlarının atıldığı açıklamada ÇED Olumlu raporunun projeden etkilenecek alanın hassasiyetinin yeterince değerlendirilmeyerek verildiği söylenerek şöyle denildi:
"Bölgenin kültürel, tarihi, sosyal ve ekonomik durumu, ÇED Olumlu raporunda yeterince ortaya konulmamış, yöre halkı bir şirketin çıkarlarına kurban edilmek istenmiştir. Rapora yansıyan açık durum budur ve hak/hukuk mücadelesi sonuna kadar sürdürülecektir. Çünkü, ÇED Olumlu raporunda kamu yararı kavramıyla bağdaştırılacak bir durum tespiti de yoktur.
Bölgenin özgün yapısı
"Proje alanın ve önerilen proje nedeniyle etkilenmesi muhtemel olan çevrenin nüfus, fauna, flora, jeolojik ve hidrojeolojik özellikler, doğal afet durumu, toprak, su, hava, atmosferik koşullar, iklimsel faktörler, mülkiyet durumu, kültür varlığı ve sit özellikleri, peyzaj özellikleri, arazi kullanım durumu, hassasiyet derecesi ve benzeri özellikleri yöntemine uygun olarak değerlendirilmemiştir."
Korunması gereken türler
Proje sahasında tarihi yapılanların bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, söz konusu tarihi yapıların 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu çerçevesinde daha önce de tescillendiği ifade edildi:
"Havzada endemik flora ve fauna türleri bulunmaktadır. Alanda araştırma ve inceleme yapıldığında bahsi geçen türler tespit altına alınabilecektir. Havzada yaban keçisi türleri, keklik, vaşak, bozayı, kurt gibi nadir fauna türleri bulunmaktadır. Bahsi geçen fauna türleri ülkemizin de taraf olduğu Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi (BERN) kapsamında koruma altındadır."
20 yıldır devam eden yıkım
"Son 20 yılda Bingöl'e özellikle Peri Vadisi ve civarında, yatırım adı altında yapılanlar, bölgemizin habitatını etkilemiş, dönüşü olmayan zararlar vermiştir. İklimimiz, havamız, suyumuz, su ürünlerimiz, ormanlarımız, börtü-böceğimiz, yaban hayvanlarımız, tarım, hayvancılık, arıcılık ve tabii ki insanlarımız doğrudan etkilenmiştir.
"Biz anayasal yükümlülüğümüzü yerine getirerek yaşanılabillir bir çevrede ve tüm değerlerimizin koruma alanında olduğu bir çevrede yaşamak istiyoruz. Maden çıkarma faaliyeti ile bölgemizin değerlerinin zehirlenmesini, doğal yaşamın yok olmasını istemiyoruz."
"Proje durdurulsun"
Daha önce de aynı meydanda, Bingöl'deki orman yangınları, ağaç kesimleri ve termik santrale karşı ses çıkarma imkânı bulduklarını söyleyen Peri Vadisi Çevre Platformu "Bu kez yine sesimizi yükselterek, devletin bu maden projesini derhal durdurmasını ve iptal etmesini istiyoruz," dedi.
Açıklama, metinde imzası olan 81 çevre örgütü ve sivil toplum kuruluşunun isimlerinin okunmasının ardından, 11 Ağustos'ta bölgedeki maden ocağında olunacağının duyurulmasıyla sona erdi.
(TY)