Beş yıl sonra 1 Mayıs 1977 dosyasına bakmak

Sibel Açıkalın, 1959 doğumlu. Hatay, Reyhanlı nüfusuna kayıtlıydı. Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi’nde 1. sınıf öğrencisiydi. Okulun öğrenci derneğinde yer aldı, çünkü demokratik ve adil bir ülke hayalinin peşindeydi. 1 Mayıs 1977’de Taksim Meydanı’ndaki kutlamalarda da o hayalin bir parçası olmak için bulunuyordu.
Ancak 18 yaşındaki Sibel, o gün hayatını kaybetti. Otopsi raporuna göre göğüs bölgesine uygulanan tazyik nedeniyle nefessiz kalmış, yani ezilerek can vermişti.
Sibel’in hikâyesini ancak 17 Aralık 2020’de bianet’te yayımlayabildim. Hikâyesini yazabilmemi sağlayan, o dönemde tanıştığım avukat ve insan hakları savunucusu Hatice Can’dı. Hatice Hanım sayesinde, Sibel’in kuzeni, avukat Cihat Açıkalın’la irtibat kurdum. Cihat Bey yıllardır hem kendi ailesinin adalet mücadelesini sürdürüyor, hem de başka insan hakları davalarında aktif rol alıyor.

1 MAYIS 1977 KAYIPLARINI YAKINLARI ANLATIYOR/ TUĞÇE YILMAZ
Üniversiteli Sibel Açıkalın 18 yaşında Taksim’de öldü
Hatice Can’ı ve onun gibi insan hakları savunucusu eşi Mithat Can’ı, 6 Şubat 2023 depremlerinde kaybettik.
Oğulları Eren Can, günlerce ailesinin yaşadığı binanın enkazının başında bekledi. Ne arama-kurtarma ekipleri zamanında geldi, ne de bu konuda yetkili devlet birimleri bir adım attı. Eren, sevdiklerini kaybetmiş ve cevapsızlıkla baş başa bırakılmıştı. Eren’in anne ve babasının ölümünün asıl sorumlularından hiçbiri cezalandırılmadı. Tıpkı 1 Mayıs 1977’deki katliamın faillerinin cezasız kalması gibi.

PENCERENDE BİR MUM YAK
Eren Can: Yasımızı yaşamak zorundayız
Cezasızlıkta istikrar
Cezasızlık, bu ülkede sadece hukuki bir terim değil. Bir ruh hâli, bir yönetme biçimi ve ne yazık ki toplumsal bir gerçeklik. 1 Mayıs 1977 araştırmam boyunca, neredeyse konuştuğum her kayıp yakınından, bu gerçeği bir kez daha yüzüme çarpan hikâyeler dinledim. Kimisi babasını, kimisi kardeşini, kimisi eşini kaybetmişti. Hepsinin ortak noktası, acılarını bir nebze olsa dahi hafifletecek bir adalet duygusuna ulaşamamış olmalarıydı.
Araştırmamın üzerinden beş yıl geçti. Bu beş yılda ülkede çok şey değişti; ama adaletin hâlâ ulaşılmaz bir yerde durduğu –hatta neredeyse görünmez olduğu– gerçeği sabit kaldı. Elbette bu zaman zarfında ben de değiştim. O günlerde, kayıpların yakınlarının kapısını ilk kez çalarken yaşadığım gerginlik; yerini daha derin, belki de daha kırılgan bir sorumluluk duygusuna bıraktı. Onların bana duyduğu güven, aramızda kaybolmayan bir bağa dönüştü. 43 yıl sonra ilk defa birbirlerinden haberdar olan aileler, dosya vasıtasıyla artık her 1 Mayıs’ta, kayıpları için gazetelere ilân veriyorlar. Bu konuda Evrensel ve BirGün gazetelerinin ailelere desteği için, kendi adıma da teşekkür ederim.
Dosya nihayete erdiğinde arşivlerin 12 Eylül Darbesi ile kaybolması, dava dosyalarının erişilmezliği ve devletin belleksizleştirme politikalarına rağmen Nadire Mater ve Sami Evren ile sendikaların, hak örgütlerinin, bireysel dayanışmaların desteğiyle 1 Mayıs 1977’de Taksim’de ölen 27 kişinin yakınına ulaştım.
Beş yıl sonra, 1 Mayıs arefesinde, geriye dönüp baktığımda hissettiğim şey karmaşık ama berrak: Bu insanlar artık birer sayı değil. Onların hikâyeleri, tarihimizin en karanlık ve görmezden gelinemeyecek parçalarından. Onların hikâyelerine kulak vermek, bir hafızayı yeniden kurmak, daha adil bir toplumun mümkün olabileceğini hayal etmek tek çaremiz.
Çalışmanın sonunda olduğu gibi hâlâ aynı taleplerde ısrar ediyorum: 1 Mayıs 1977’nin asıl failleri yargılansın. Çünkü Türkiye, hâlâ kapkaranlık bir geçmişin gölgesinde yaşıyor. Ve elbette Taksim, 1 Mayıs alanı olsun.
1 Mayıs 1977'de hayatlarını kaybedenler
Yakınlarıyla görüştüklerimiz: Ahmet Gözükara (34, öğretmen), Ali Sidal (18, işçi), Bayram Çıtak (37, öğretmen), Bayram Eyi (50, inşaat işçisi), Diran Nigiz (34, işçi), Ercüment Gürkut (27, üniversiteli), Hacer İpek Saman (24, üniversiteli), Hamdi Toka (35, Seyyar Satıcı), Hasan Yıldırım (31, Uzel işçisi), Hikmet Özkürkçü (39, öğretmen), Hüseyin Kırkın (26, işçi), Jale Yeşilnil (17, liseli), Kadir Balcı (35, tezgâhtar), Kıymet Kocamış (Kadriye Duman, 25, hemşire), Kahraman Alsancak (29, Uzel işçisi), Kenan Çatak (30, öğretmen), Mahmut Atilla Özbelen (26, işçi-üniversiteli), Mustafa Elmas (33, öğretmen), Mehmet Ali Genç (60, bekçisi), Mürtezim Oltulu (42, işçi), Nazan Ünaldı (19, üniversiteli), Nazmi Arı (26, polis), Niyazi Darı (24, işçi-üniversiteli), Ömer Narman (31, öğretmen), Rasim Elmas (41, sinema emekçisi), Sibel Açıkalın (18, üniversiteli), Ziya Baki (29, Uzel işçisi).
Yakınlarıyla görüşmediklerimiz: Aleksandros Konteas (57, İşçi), Bayram Sürücü (işçi), Garabet Akyan (54, işçi), Hatice Altun (21), Leyla Altıparmak (19, hemşire), Meral Cebren Özkol (43, hastabakıcı), Mustafa Ertan (öğrenci), Ramazan Sarı (11, ilkokul öğrencisi)
Sadece isimleri bilinenler: Ali Yeşilgül, Mehmet Ali Kol, Özcan Gürkan, Tevfik Beysoy, Yücel Elbistanlı.
İsmi bilinmeyen: 35 yaşlarında bir erkek.
1 Mayıs 1977 Kayıplarını Yakınları Anlatıyor / Tuğçe Yılmaz
Sinema Emekçisi Rasim Elmas 41 Yaşında Taksim'de Öldü
İnşaat İşçisi Bayram Eyi 50 Yaşında Taksim'de
Öğretmen Bayram Çıtak 37 Yaşında Taksim'de Öldü
Liseli Jale Yeşilnil 17 Yaşında Taksim’de Öldü
Öğretmen Kenan Çatak 31 Yaşında Taksim'de Öldü
Öğretmen Ahmet Gözükara 33 yaşında Taksim’de öldü
Öğretmen Hikmet Özkürkçü 39 yaşında Taksim’de öldü
Öğrenci-işçi Niyazi Darı 24 yaşında Taksim’de öldü
Üniversiteli Nazan Ünaldı 19 yaşında Taksim’de öldü
Öğretmen Ömer Narman 31 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Ali Sidal 18 yaşında Taksim’de öldü
Hemşire Kıymet Kocamış 25 yaşında Taksim’de öldü
Tezgâhtar Kadir Balcı 35 yaşında Taksim’de öldü
Üniversiteli Hacer İpek Saman 24 yaşında Taksim'de öldü
İşçi Kahraman Alsancak 29 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Hüseyin Kırkın 23 yaşında Taksim’de öldü
Üniversiteli Ercüment Gürkut 26 yaşında Taksim’de öldü
Polis Nazmi Arı 26 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Mahmut Atilla Özbelen 26 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Hasan Yıldırım 31 Yaşında Taksim’de Öldü
Seyyar Satıcı Hamdi Toka 35 yaşında Taksim’de öldü
Bekçi Mehmet Ali Genç 60 Yaşında Taksim’de Öldü
İşçi Ziya Baki 30 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Mürtezim Oltulu 42 yaşında Taksim’de öldü
Öğretmen Mustafa Elmas 33 yaşında Taksim’de öldü
Üniversiteli Sibel Açıkalın 18 yaşında Taksim’de öldü
İşçi Diran Nigiz 34 yaşında Taksim’de öldü
1 Mayıs 1977 & Cezasızlık
Fehmi Işıklar: 1 Mayıs'77 12 Eylül için bir hazırlıktı
Kani Beko: “Katilleri bulamazsanız, şaibeyi ortadan kaldıramazsınız”
Süleyman Çelebi: "1 Mayıs 1977 Katliamı yapanların yanına kâr kaldı”
Emel Ataktürk: Haysiyet meselesi olarak hatırlamak ve cezasızlıkla mücadele
Nejla Kurul: Gerçekler neden ve kimlerce gizleniyor?
Tuğçe Yılmaz: 43 yıl önceki katliamın izini sürmek
Arzu Çerkezoğlu: Unutmamak, unutturmamak yaşamsal bir mücadele alanı
Tuğçe Yılmaz: Yargılanamayan 1 Mayıs 1977’nin mahkeme yılları
Sami Evren: Türkiye-1977 siyasi panoraması
Çalışmanın e-kitabına ulaşmak için tıklayın.
(TY)
Emniyet yazı gönderdi, üniversite öğrencilere soruşturma başlattı

“Sakat mı, canı çok acıyor mu?”

Ahmet Yıldız’a 41'inci duruşmada da adalet yok

TUTUKLU GAZETECİ YILDIZ TAR İLE SÖYLEŞİ
"Geldiler, aldılar, tutukladılar; süreç bundan ibaret"

YÖNETMEN ALİ KEMAL ÇINAR İLE SÖYLEŞİ
“Festivalde 'Bakur' sansürlendikten sonra sansür, adım adım her yere bulaştı”
