Sesi daha da alçalmıştı, on altı yaşındayken dediği gibi "Daha şarkı söylemek isterdim..." diye söylendi. (...)
Edith yeniden gözlerini açtı. Dalgındı bu gözler. Çok güçlü, çığlık gibi bir sesle "Dikkat et Momone!" dedi. "İnsan hayatta bir takım hırtlıklar yaptı mı bedelini öder..."
Ne demek istediğini biliyordum. Hem de çok iyi biliyordum. Onu öptüm ve vedalaştım. Anlamıştım. İnanmak istemiyordum ama anlamıştım: Hayatının sonuna gelmişti!
Sokak
Edith Piaf 11 ekim 1963'te sadece 48 yaşındayken bu hayata gözlerini kapattığında Fransa'nın en sevilen şarkıcılarından, ulusal simgelerinden biriydi.
Paris'te, Belleville Sokağı'nda bir kaldırımın üzerinde doğduğu söylenir. Bir yirmi yıl sonraysa adının arkasına Piaf'ı ekleyecek ve ebediyen trajik hayat hikayesine, minyonluğuna ve büyüleyici sesine ithafen "kaldırım serçesi" olarak anılacaktı.
Agora Kitaplığı'ndan çıkan, kardeşi Simone Berteaut'un yazdığı biyografisinin üst başlığı da aynı. Aydın Emeç'in Türkçe'ye çevirdiği kitap, hikayesi bunca zaman sonra bile tartışılan Piaf'ın hayatına yakından bir bakış sunuyor.
Direniş
Annesi kafelerde şarkı söyleyen bir İtalyan, babası ise tiyatro geçmişi olan bir sokak cambazıydı. Adını I. Dünya Savaşı sırasında Fransız askerlerinin kaçmasına yardım ettiği için öldürülen bir İngiliz hemşireden almıştı.
Çocukluğu Normandiya'da babaannesinin yanında, onun yürüttüğü geneleve gelen giden farklı insanları, çalışan kadınları izleyerek geçti. Gençliğinde sokak gösterileri yapmaya başladı.
1935'te Louis Leplée keşfetti Edith'i. Sadece 147 santim boyundaydı, onu hayato boyunca izleyecek sahne adını o koydu: La Môme Piaf (küçük serçe). İlk albüm kaydı aynı yıl çıktı.
1940'ta Jacques Cocteau'nun Le Bel Indifférent oyununun yıldızı oydu. Ünlü insanlarla dostluk kurmaya başladı. 1944'te Yves Montand'ı buldu; onun sevgilisi ve akıl hocası oldu; birçok şarkı yazdı.
II. Dünya Savaşı sırasında Fransız direnişçileriyle birlikte çalıştı. 150'den fazla Fransız askerinin Almanların elinden kaçmasını sağladı.
Olympia konserleri
Savaş sonrasında Piaf Avrupa ve Amerika'yı dolaştı; uluslararası üne kavuştu. En bilinen, imzası haline gelen şarkısı "La vie en rose" 1944'te çıktı.
İki kere evlendi, birçok sevgilisi oldu. 1951'de geçirdiği trafik kazasından sonra morfin alışkanlığından kurtulamadı. 1955-62 arasında Paris Olympia'da verdiği konserler efsaneye dönüştü. Filmlerde oynadı. Charles Aznavour'u keşfeden oydu.
Kanser nedeniyle hayatını kaybettiğinde Güney Fransa'daydı. 14 Ekim'de Paris'te cenazesine on binlerce insan katıldı. Piaf, Pere Lachaise mezarlığında Yılmaz Güney, Frederic Chopin, Jim Morrison, Yves Montand ve Oscar Wilde'la birlikte yatıyor.
Senin için Edith'im. Bu kitabı gerçeğe bağlı kalarak yazdım, okurken senin ağladığını ya da güldüğünü işitmek mümkün.
Son cümlen hala kafamda çınlıyor: "Hırtlık etme Momone."
O günden beri elimi tutmanı bekliyorum, ama Tanrım, bu 'gezi' ne uzun sürdü!(EÜ)
* Simone Berteaut, "Kaldırım Serçesi: Edith Piaf", çev. Aydın Emeç, Agora Kitaplığı, Haziran 2007, 496 sayfa, 20 YTL