Prof. Dr. Fuat Keyman, "Oslo mutabakatı" olduğu öne sürülen belgenin açıklanmasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç'un Hükümet'e suç duyurusunda bulunmasını "yanlış bir hamle" olarak değerlendirdi.
Keyman, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu başkanlığında bir grubun genel başkanın da bilgisi ışığında Kürt sorununa demokratik çözüm ve Türkiye'nin istikrarsızlıktan çıkması konusunda aktif bir politika izlemelerinin çok olumlu olduğunu belirtti ve şöyle devam etti:
"Bu olumlu politikalara Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Adnan Menderes'in mezarını da ziyaret etmesi eklenmişken, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) performansı özellikle Kürt sorunu ve PKK bağlamında çok iyi değilken, Haluk Koç'un böyle bir şey yapması ve CHP'nin Oslo süreci bağlamında bu sert ve şahin tutumu takınması çok olumsuz."
Koç, Meclis'teki basın toplantısında "Oslo mutabakatı" adlı dokuz maddelik görüşme metnini açıkladı ve Hükümet hakkında suç duyurusunda bulundu.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise bugün yaptığı açıklamada, o metnin Oslo görüşmeleri tutanağı olmadığını söyledi: "Sayın Koç'un belge diye gösterdiği şeyin belge olmadığı bir gerçek. Daha önce Şubat ayı içinde Türkiye'nin bazı gazetelerinde yer almış ve bu haber de bizzat Başbakan tarafından tekzip edilmiş bir haberdir."
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da NTV'de yaptığı açıklamada, "İhtiyaç olursa Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) gider istediğiyle görüşür, belki de görüşülüyor" dedi.
Eski CHP'den "yeni CHP"ye fren!
Keyman, "Her zaman olduğu gibi CHP'nin yaptığı olumlu bir açılımın başka partiler tarafından değil CHP içinden engellenmesi durumu ortaya çıktı" dedi.
"Oslo süreci bağlamında bu sorunun çözümü ve kanın durması, acıların bitmesi temelinde Türkiye'de bir mutabakat oluşmuştu. Ses kaydı sızdığında basından ve toplumdan çok büyük bir tepki gelmemişti. Türkiye'de bu sorunun çözümü temelinde bir toplumsal destek var."
"Koç'un açıklaması, Türkiye'nin en temel sorunu olan ancak bugün PKK şiddetiyle başka bir noktaya giden Kürt sorununun çözümüne çok olumsuz bir müdahale oldu."
Haluk Koç'un CHP'nin basın sözcüsü olmasından hareketle açıklamasının teorik olarak parti görüşü olduğunu söyleyen Keyman, "Bu hem genel başkanın söylemini ve yaptıklarını hem genel başkanın bilgisi içinde Kürt sorununa çözüm çalışmalarını çok ciddi anlamda sarsıntıya uğratıyor. O yüzden bence çok gereksiz ve olumsuz bir hareket oldu" diye konuştu.
Bu açıklamaların "yeni CHP-eski CHP" tartışması bağlamında nereye oturduğuyla ilgili de şunları söyledi:
"Hüseyin Aygün Dersim ve Alevilikle ilgili açılımlarda ve açıklamalarda bulunduğu zaman ve bu açılımların 'yeni CHP' sinyali içinde yapıldığı gibi sunulduğu zaman da CHP'den fren gelmişti. O grubun içinde de Haluk Bey vardı. O yüzden tabii ki bir yeni CHP-eski CHP ya da CHP'nin dönüşmesindeki engeller temelinde de bu olayı düşünmemiz gerekiyor."
"CHP'nin 'alternatif olma' algısına darbe"
Keyman, Türkiye'de yüzde 50 oy almış çok ciddi gücü olan bir hükümet olduğunun ve hükümetin demokrasi ve Kürt sorunu imtihanında çok ciddi sorunlar yaşadığının altının çizilmesi gerektiğini ifade etti.
"Türkiye'nin 2013, 2014 ve 2015'te üç ayrı seçim yaşayacağının da bilgisi içinde, CHP içinden gelen bu ikircikli ve çatışmalı görüşler, genel başkanın gücünü ve söylemini bir anlamda aşan ve onu engelleyen veya kıskaç noktası yapan görüşler, esasında bir şanssızlık."
"Kendi içinde kavga eden, farklı görüşleri aynı anda sergileyen bir partinin AKP'ye alternatif olamayacağı algısı hala güçlenerek devam ediyor. O yüzden de yeni CHPyi, AKP'ye alternatif ve onu güçlü anlamda eleştirmesi olarak düşünüyorsak, Koç'un açıklaması partinin dönüşümünü engelleyici örneklerinden biri oluyor."
"Muhafazakar iktidar blokunun kavgası"
Keyman, CHP'nin Kürt raporu açıklayacağı, partiden bir grubun Kürt sorunuyla ilgili çalışmalar yaptığı bir dönemde gelen "Oslo açıklamasının", Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) dönüşüm temelindeki umutlarını da körelteceğini söyledi.
"Oslo görüşmeleri aynı zamanda AKP ile Gülen cemaati arasında ya da benim Türkiye'de yeni iktidar bloku dediğim muhafazakar iktidar bloku içinde de bir kavgaya yol açmışken CHP'nin araya girmesi de bu bağlamda çok hatalı bir gelişmedir."
"Dolaylı olarak bu kavganın taraflarından birine destek vermiş oluyor bence yapması gereken en son şey. O yüzden de bence çok büyük bir hatadır. CHP'nin böyle bir kavgaya dolaylı olsa bile girme algısını ortaya çıkaracak bir eylemin yapılması, bir siyasi parti açısından stratejik olarak hatalı." (AS)