"Çatışmaların sonlandığı bir siyasi iklimin acilen kurulması gerekiyor."
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç'un "Oslo mutabakatı" açıklamasının ardından aradığımız CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, sorunun çözümünde Meclis'teki tüm partilere sorumluluk düştüğünü söyledi.
Son bir haftada Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde altı asker, bir korucu, Çukurca ilçesinde dört asker, Bingöl'de ise sekiz polis olmak üzere 19 güvenlik görevlisi hayatını kaybetti. Bingöl'de dün düzenlenen saldırıda da 10 asker öldü, son bir haftada toplam 29 asker, korucu ve polis yaşamını yitirdi.
"Kürt sorunu raporu"
Tanrıkulu başkanlığında, Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç, milletvekilleri Rıza Türmen, Alaattin Yüksel ile Parti Meclisi üyesi Burhan Şenatalar ve İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, bazı gazeteci, yazar, siyasetçi ve akademisyenlerle bir araya gelerek Kürt sorununu konuşmuştu.
Milliyet gazetesinden Derya Sazak, 10 Eylül'deki yazısında, toplantıya, Mithat Sancar, Osman Kavala, Fuat Keyman, Turgut Tarhanlı, Cengiz Çandar, Oral Çalışlar, Bekir Ağırdır ve Altan Öymen'in katıldığını yazdı.
"Liberal-sol yazarlar ve akademisyenlerle toplantıda 'Reformlara devam edilmesi' ve Anayasa değişikliğinin mutlaka tamamlanması üzerinde görüş birliği sağlanırken 'Habur'dan Oslo'ya' PKK'ya silah bıraktırabilecek süreçlerde yapılan hatalar da masaya konuldu.
"Toplantı notlarının CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na iletileceği ve CHP'nin 'Kürt sorununa çözüm' raporunda yararlanılacağı aydınlara söylendi."
"Çalışmalarımıza devam edeceğiz"
bianet'e konuşan Tanrıkulu, bu girişimlerini ve acil çözüm önerilerini anlattı.
"Her ölüm bu meselenin konuşulmasını, tartışılmasını güçleştiriyor, farkındayız. Ancak yaratılan bu tabloya teslim olmadan sağduyulu bir şekilde çıkış yollarını bulmak durumundayız. Dolayısıyla biz yine çalışmalarımıza devam edeceğiz."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç'un dün yaptığı Oslo mutabakatı açıklamasının ve hükümet hakkında suç duyurusunda bulunacağını söylemesinin bu sürecin neresinde durduğu sorumuzu da şöyle yanıtladı:
"Şu anda zaten işlemeyen bir süreç var. (Oslo açıklaması) Başbakan Erdoğan'ın üslubunun sorunu getirdiği nokta açısından önemlidir. Onun dışında, barış süreciyle ilgili, çatışmanın sonlanması adına başlattığımız süreci devam ettireceğiz."
"Çözüme herkes katılmalı"
Tanrıkulu, yeni Anayasa yazımı süreciyle ilgili de "Çatışmaların arttığı, kutuplaşmanın derinleştiği bir noktada nasıl yeni Anayasa yapılır? Çatışmalar sorunları çözme iddiasındaki yeni anayasanın yazılmasını da zorlaştırıyor" dedi.
"Acil olarak yapılması gereken, çatışmayı sonlandırıcı bir siyasal iklimi egemen kılmak olacak. Görev, Meclis'teki siyasi partilere düşüyor, tek tek milletvekillerine düşüyor. Bunda hepimizin sorumluluğu var. 'Ben zamanında bunu söylemiştim' diyerek hiç kimse kenara çekilemez, inisiyatifi geliştirici bir tutum içinde olunmalı."
Tanrıkulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son bir aydaki operasyonlarda 500 gerillanın öldürüldüğünün açıklaması üzerine de Twitter'da şunları yazmıştı:
"Erdoğan bir ilke daha imza attı. Ölüm rakamlarıyla övünecek noktaya geldi. Başbakan her gün ölüm haberleriyle sarsıldığımız bir dönemde, acılı ailelerin içindeki yangını ölü sayısıyla dindirmeye çalışıyor."
"Acılı aileler yeni ölümler değil, barış ve huzur istiyor. Bir Başbakan'ın vazifesi de ölümlerle övünmek değil, ölümleri durdurmaktır! Ölüm rakamlarıyla övünen bir Başbakan barışa ihtiyaç duyan bir Türkiye'ye yakışmıyor." (AS)