"Anayasa paketinin mandtığı yargı içinde demokratikleşmeyi hızlandırmak. Seçim getiriliyor. Bu seçimin kamusal bir tercihe dönüşebilmesi için belli bir program çerçevesinde propaganda yapılabilmesi lazım. Bunun bireysel bir çerçeveyi aşan şekilde gerçekleşmesi ancak [yargıçların ve savcıların örgütlenebildiği] derneklerle olur. Buna rağmen iktidar sürecin asıl mantığını fark edemiyor ve politik bir amaçla yargı içindeki derneklerin gayrı meşru olduğunu öne sürüyor."
Demokrasi ve Özgürlük İçin Yargıçlar ve Savcılar Birliği (Demokrat Yargı) eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin, başbakanın yargıçların örgütlenmesinin yasaklaması gerektiği savını böyle eleştirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan özellikle yargı reformu ve Ergenekon davası etrafındaki tartışmalarda hükümetin karşısına geçen Yargıçlar ve Savcılar Birliği'ni (YARSAV) hedef alarak "Bunu halletmemiz lazım" dedi. Erdoğan referandum mitinglerinde konuyu gündeme getirerek yargıçların siyasi görüşü olamayacağını, 1970'lerde bunun soruna yol açtığını, Avrupa Birliği'nin de "böyle dernek istemediğini" öne sürdü.
Ertekin'e göre bu sözler "mevcut siyasi sürecin arkasında demokratik bir öznenin olmadığını ortaya çıkarıyor" ve "hükümet çelişik eğilimler içerisinde, dar bir bakış açısıyla sürece yaklaşıyor".
Kısıtlayıcı tasarı Meclis'te
Birleşmiş Milletler anlaşmalarında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi kararlarında yargıçların örgütlenme özgürlüğü tanınıyor. Türkiye'de bu kısıtlama Dernekler Kanunu'nda 2004'te yapılan değişiklikle kaldırıldı. AB'ye üyelik sürecinde de konu gündeme geldi.
Öte yandan, halen Meclis Adalet Komisyonu'nda bekleyen bir tasarı yargıçların örgütlenme özgürlüğünü yeniden ksııtlayarak tek bir birlik kurulmasını öneriyor. Kanun tasarısı yargıçların birlik dışında ancak resim, heykel ya da spor alanlarındaki derneklere üye olabileceğini söylüyor.
Hükümetin referandum sonrasında tasarıyı gündeme alarak yasalaştırması halinde YARSAV da, Demokrat Yargı da kapatılacak.
"YARSAV'la hükümet birbirini besliyor"
Ertekin'e göreyse bu uzak bir olasılık.
"Hem ulusal hem de uluslararası düzenlemeler dernekleri güvende altına alıyor. Adalet Bakanlığı'nın Avrupa'ya yazdığı sayısız yazıda örgütlenme önündeki sınırlamaların kaldırılacağı belirtildi."
Varolan çatışmanın AKP'nin siyasi stratejisinden kaynaklandığını söyleyen Ertekin, bu durumdan hem hükümetin hem de YARSAV'ın yararlandığını düşünüyor.
"Erdoğan bugüne kadar kendisine oy sağlayan yargı mağduriyeti meselesini kamuoyu gündemine taşıyor ve yargı karşısında halkı kendisine desteğe çağırıyor. 367 tartışmasında uygulandı bu strateji ve başarılı oldu. Beklenti oyların artması.
YARSAV'ın da bu çatışma dışında bir varlığı yok. Yüz kere öneride bulunduk biraraya gelip tartışalım ve kamuoyunun sorularını yanıtlayalım diye, hiç cevap vermediler. YARSAV'ın bir dernekten çok geleneksel iktidar güçlerinin karargahı olduğunu; onlara bir kürsü sağladığını düşünüyorum." (EÜ)