Erzurum Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi.
İPS İletişim Vakfı'nın düzenlediği, Kadir Has Üniversitesi'nde gerçekleşen Okuldan Haber Odasına(OHO) 2015'in üçüncü gününde Agos Gazetesi Muhabiri Uygar Gültekin, Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden öğretim görevlisi Ahmet Taylan ve Nor Zartonk'dan Norayr Olgar tarafından Kamp Armen örneği incelenerek haber atölyesi gerçekleştirildi.
Taylan: Ana akım medya etik anlamnda iflas noktasında
Atölye kapsamında ilk olarak Yrd. Doç. Dr. Taylan, Hak Odaklı Habercilik sunumu yaptı. Taylan, ana akım medyanın etik olarak iflas noktasına geldiğinin altını çizdi ve hak haberciliği hakkında şöyle konuştu:
"Toplumda seslerini duyuramayan, dışlanan kesimlerin hakları ihlal ediliyor. Bu kesimler, genellikle haberin öznesi değil nesnesi durumunda yansıtılıyor. Ana akım medyada söz konusu hak ihlallerine ve eşitsiz iletişim ortamına çeşitli yanıtlar vermek mümkün. Bu yanıtlardan birisi hak odaklı habercilik. Hak temelli çeşitli uygulamaları açıklamak için, yurttaş medyası, sivil toplum medyası, muhalif medya gibi çeşitli kavramlar kullanılıyor. Medyanın alternatif olmasının temel göstergeleri, temel motivasyonun kâr olmaması, medya içinde hiyerarşiden uzak yatay, katılımcı yapıya sahip olması. sosyal sorumluluk anlayışı gütmesi ve azınlıkların kendilerini ifade etmelerini sağlamak olarak sayılabilir."
Gültekin: Yüzlerce Kamp Armen gibi yapı var
Agos gazetesi muhabiri Uygar Gültekin şöyle konuştu: "Agos, küçük bir gazete. Ana akımdan farklıyız. Plazada yayın yapmıyoruz. Bir patronumuz yok. İstediğiniz haberi yapıp, istediğinizi yazabildiğiniz bir atmosfer var. Temel haber noktalarımız, Ermenilerin başından geçenleri ve genel olarak yaşanan hak ihlalleri. "
Ermeni Yetimhanesi, Kamp Armen''in halen iade edilmemiş olması konusunda Gültekin meselenin devlet tarafından çözülmesi gerektiğini ifade etti.
"Ermenilerin Kamp Armen'e benzer yüzlerce yapısı var. Hrant Dink Vakfı'nın Ermenilerin mülkleri ve kültürel mirasıyla ilgili ciddi bir çalışmaları var. Bunun yanı sıra bu işlerle uğraşan hukukçular, bunlara kafa yoran insanlar var. Azınlıkların mülkiyet sıkıntısı var. Yıkılmak üzere olan bir çocuk kampı konusunda insanların talepleri ve tepkileri var. Biz bunları dile getirmeye, yansıtmaya çalıştık. Biz Kamp Armen'in, özellikle kültürel miras konusunda ne kadar önemli bir yer olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Kampta muazzam bir direniş var."
Olgar: Çocukların ektiği toprağı yeşertmek için direnişteyiz
Norayr Olgar, Nor Zartonk'un kuruluşu hakkında bilgi verdi.
"Nor Zartonk, Hrant'ın öldürülmesinden öncede vardı aslında. Bir mail grubu olarak, çeşitli entelektüel ve siyasi konuşmaların yapıldığı bir gruptu. Önceleri Hrant vardı. Ermeni'lerin haklarını, mülklerini savunan ve soykırımı konuşan bir gazeteci vardı. Hrant, öldürüldü. Sonrasında bizim bir araya gelip bir şeyler yapmamız gerek diye düşündük. Nor Zartonk, kurulduğundan itibaren sadece Ermenilerin değil, tüm mağdur edilen kesimlerin hak arayışının mücadelesini veriyor"
Kamp Armen direnişini hakkında OHO katılımcılarına bilgi veren Olgar şöyle konuştu:
"Kampın Ermeni halkına koşulsuz şartsız iade edilmesi gerekiyor. Kampı inşa eden çocukların ektiği toprağı yeşertmek için 83 gündür direnişteyiz. İade edilen bir şey yok. Yurtdışından sadece Ermeniler değil birçok insan bizi aradı. Dediler ki, 'ne yapabilirim?' İnanıyorum ki Kamp Armen mücadelesi büyüyecek. Destek olmak Kamp Armen'e gelmektir. Birbirimizi anlamaktır. "
Aktivizm ve gazetecilik konusunda deneyimlerin aktarılmasından ardından ana akım medyanın Kamp Armen'i nasıl haberleştirdiği incelendi. Sonrasında OHO katılımcıları, Kamp Armen örneğini ele alarak haber yazdı. (ZY/NV)