PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Newroz mesajını Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, KAMER kurucusu Nebahat Akkoç, Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü (DİSA) kurucularından, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Toplumsal Travma ile Başetme programı koordinatörü Dr. Necdet İpekyüz, gazeteci ve yazar Oya Baydar ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) aday adayı yazar ve gazeteci Şeyhmus Diken bianet’e yorumladı.
Öcalan mesajında 40 yıllık silahlı mücadelenin artık sürdürülemez olduğunu söylerken, 28 Şubat günü Dolmabahçe Sarayında açıklanan on maddelik deklarasyona vurgu yapmış; halkların demokratik çözüm ve barışı talep ettiğini belirtmişti.
Diken: Eşme ruhu ile net mesaj verdiHalkların Demokratik Partisi (HDP) aday adayı yazar ve gazeteci Şeyhmus Diken: “Eşme, Süleyman Şah türbesinin YPG’nın yardımıyla YPG’nin kontrolü altındaki güvenlik bölgesinde konulduğu yer. Öcalan Eşme ruhu derken, görüldüğü gibi iki taraf arasında IŞİD’e karşı istenirse askeri güç birliktelikleri de yapılabilir demek istedi. Öcalan açık ve net bir mesaj verdi, hukuki yasal prosedürlerden önce alanda pratik olarak iki tarafın IŞİD’e karşı askeri ittifakının mümkün olduğunu söyledi. Türkiye’de bu türbenin Eşme’ye YPG yardımıyla taşınması iktidarın pek hoşuna gitmedi ve bunu dillendirmedi. Ama asıl altının çizilmesi gereken nokta bu. Genel olarak Öcalan mektupta iyimser bir tablo çiziyor. 90 yıllık savaş ve şiddetin bitirilmeye doğu gittiğini bundan sonra barış sürecine evrilecğeini altını çiziyor. Süreci taçlandıracak bir kongre çağrısı çok anlamlı. |
Baydar: “Top artık devlette” mesajı verdiGazeteci, yazar Oya Baydar: "Öcalan’ın günlerdir beklenen 2015 Newroz mesajı, bana göre, yürekten kopan gerçek bir barış ve kardeşlik çağrısı olan 2013 mesajına kıyasla heyecan ve duygu yükü düşük, biraz renksiz ve oldukça kapalı bir metindi. Böyle olması belki de doğaldı, çünkü ‘barış süreci’nin içinden geçtiği kritik dönemde, süreci dinamitleyecek, en azından zaafa uğratacak adımlardan kaçınma kaygısı ve sorumluluğu taşıyordu. "Mesajın önemli yanı; umut ve çözüm kapılarını her şeye rağmen kapatmaması, dünyanın, bölgenin, Türkiye’nin yeni koşullarında ülkede silahlı mücadeleye dönülemeyeceğinin altını çizmesiydi. Ancak, sürecin tereyağdan kıl çeker gibi yürüdüğü izlenimi yaratmaya; ‘Bu iş bitti, Kürt hareketini dize getirdik; daha ne istiyorlar, zaten her şeyi verdik’ havasını yaygınlaştırmaya çalışan Hükümet ve Erdoğan çevrelerinin beklentilerinin ve zorlamalarının aksine, PKK’ye açık bir silah bırakma çağrısı içermiyor, yeni dönemin koşullarına göre yeni siyaset üretilecek bir kongre toplanması öneriliyordu. "Silahlı mücadele döneminin geride kaldığı tesbitini, Öcalan iki yıl önceki Newroz mesajında dile getirmişti zaten. Aradan geçen iki yılda, ‘Analar artık ağlamıyor’ mutluluğu ve rahatlaması ötesinde Kürt halkının talepleri doğrultusunda ciddi adımlar atılmadığı gerçeği bir yana, umut bağladığımız Dolmabahçe mutabakatının da, 10 maddede bir uzlaşı metni değil, ‘bu konuları konuşabiliriz’ mutabakatı olduğu düşünülürse, Öcalan’dan ve Kürt hareketinden daha ileri ve bağlayıcı bir mesaj beklenemezdi. 2015 Newroz’u, Kürt sorununun barışçı çözümü için topun artık bütünüyle hükümette/devlette olduğunun altını çizdi. Mesajın satır aralarındaki anlam da buydu bence." |
Elçi: Gençleri silaha değil, demokratik mücadeleye çağıran bir mektupDiyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi: “Öcalan’dan beklediğim bir mesajdı. Dolmabahçe mutabakatı olarak bilinen 10 maddelik çerçeve metin ve oraya gönderdiği mesajın aşağı yukarı ana hatlarını ortaya koydu. "En kısa sürede kongreyi toplanmaya çağıran, silahlı mücadelenin geleceğini değerlendirerek devreden çıkarma kararının alınması biçiminde bir çağrıydı. "Bu Öcalan'ın Türkiye'de tamamen silahları devreden çıkarmayı adım adım hayata getirme çağrısı. 40 yıllık mücadele boşa gitmedi, yenilmedik ama sürdürülemez diyerek farklı çözümler olduğunu söylüyor. "Yeni bir dönem perspektifi var, gençleri artık silaha değil, sosyal, ekonomik, kültürel faaliyete yani demokatik mücadeleye çağıran bir mektup. Silahsız çözüme doğru yol alıyoruz. Pozitif bir süreç, barış için daha büyük bir adım olarak görüyorum. "Tabii ki Dolmabahçe mutabakatının altını çizdi, elbette içinin doldurulmasu mesajını verdi ama şart gibi öne sürmedi. PKK de 10 maddelik metin ekseninde talepte bulunacak. Buna bağlı olarak silahlar devreden çıkacak diye düşünüyorum en kısa sürede. "Eşme ruhu ile kasttettiği Kobane'de yer alan Eşme köyünde çok büyük bir direniş var. Kürt halkının IŞİD barbarlığının saldırlarına karşı direniş sergileyeceğini söylüyor." |
Akkoç: Şiddetsizlik yolunda öneriler sunuyorKAMER kurucusu Nebahat Akkoç: "Öcalan'ın hem ilk mektubunu hem de bugün Newroz alanında okunan mektubunu oldukça önemli buluyorum. Bugün okunan mektup silahların bırakılmasını, sivil demokratik mücadelenin önünün açılmasını sağlamaya yönelik mesajlar içermekte. Silahların bırakılması için yakın zamanda bir kongre toplanmasına ve kararın o kongrede alınmasına dair bir öneri de yer aldı. Aslında PKK'nin silahsızlanma süreci ile ilgili yol haritası niteliğinde mesajlar içermekte. Çok önemsiyorum mektubu. Çünkü şiddetsizlik yolunda önemli bir adım için öneriler sunuyor. "Bütün bu çağrıların bir an önce cevap bulmasını umuyorum. İşte o zaman Dolmabahçe Sarayında açıklanan 10 maddelik demokratikleşme talebi hayata geçebilir. Bu taleplerin tümü yıllardır Türkiye'nin demokratikleşmesi için çabalayan bizlerin talepleri ile aynı. "Bu demektir ki silahların bırakılması, hepimizin Türkiye'nin demokratikleşmesi için güç birliği yapmasını sağlayacaktır." |
İpekyüz: Süleyman Şah göndermesiyle PKK'nin Türkiye'ye destek olabileceğinin fotoğrafını verdiDiyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü (DİSA) kurucularından, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Toplumsal Travma ile Başetme programı koordinatörü Dr. Necdet İpekyüz: "Öcalan bu mesajla bir sözlü müzakere sürecinin başladığını belirtmiş oldu ve İzleme Komisyonu, Hakikat Komisyonu süreçleriyle birlikte, bu süreçte parlamentonun da görev alması gerektiğini mesajını Verdi. "Öcalan sadece Kürtlere veya PKK’ye değil, tüm Türkiye halkına, Türkiye’nin batısına da bir mesaj gönderdi ve bu meselenin tüm Türkiye halkları açısından önemine değindi. "Süleyman Şah olayında Kobane yönetiminin verdiği desteğin tescillenmiş olduğunu tekrar etti ve aslında PKK’nin Türkiye sınırındaki silahlı birliklerinin Türkiye’ye de destek olabileceğinin fotoğrafını vermiş oldu. "Öcalan, şimdiye kadar konuşulmuş olan ama pek dillendirilmeyen Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu’ndan da bahsetti. Anlaşılan, 7 Haziran sonrasında hem anayasa süreci hem de hakikat komisyonu konusunda bir beklenti olacak." |