"Diyanet İşleri Başkanlığı, 8 Mart’ta çıkan ve kadınları ayağa kaldıran 'kadın hakları' metnini yeniden inceleyip, kadını inciten ifadeleri yumuşatma kararı aldı."
8 Mart Kadınlar Günü'ne atfen Diyanet'in İnternet sitesinde yayınlanan ve okunduğunda hakikaten "Feminizm ahlaksızlıktır" anlamı çıkan yazının ardından meydada bu haber sıkça yeraldı.
ntvmsnbc.com'un ilk paragrafını alıntıladığımız bugünkü haberi, Diyanet'in son açıklamasından sonra Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İzzet Er, İlahiyatçı Prof. Dr. Beyza Bilgin, Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği Kurucusu Pınar İlkkaracan, Başkent Kadın Platformu Derneği Başkanı Hidayet Şefkatli Tuksal, KA-DER Başkanı avukat Hülya Gülbahar ve Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği Koordinatörü Liz Amado'nun görüşlerine yer veren "dengeli", "nesnel" görünen bir haber.
Ancak haberin manşet fotoğrafına bakınca işler tamamen değişiyor: "İncitici ifadeler yumuşatılacak aksi halde feministler savaşmaya hazır."
Bu fotoğraf üstü cümlesi haberin kendi içindeki dengesine hakikaten halel getiriyor. Bu cümle feminizmin "ahlaksızlık" telakki eden zihniyetten çok da farklı olmayan bir biçimde feministleri bir grup "saldırgan kavgacı, savaşmaya" hazır kadın olarak algılıyor.
"Yedi kadın müftü muavinimiz var, nasıl böyle söyleriz?"
Diyanet "Bizim basında yer aldığı gibi, 'Feminizm ahlaksızlıktır' tarzında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle yaptığımız bir açıklamamız yok. Bahsedilen İslam İlmihali, iki yıl önce İnternet sitemize koyduğumuz bir kitaptır. Oradaki bilgiler de, haberlerdeki bağlamda verilmemiştir. Biz bunu hoş değerlendirmiyoruz. Kadın haklarının savunulması orada gayriahlaki bir tavır olarak nitelendirilmiyor zaten. Bizim böyle bir açıklama yapmamız da mümkün değil. Diyanet olarak kadın çalışmasında yedi müftü muavini çalıştırıyoruz. Aşağı yukarı iki-üç bin civarında bayan Kuran kursu öğreticimiz var. Biz bunu nasıl söyleriz? [...]Biz kadına karşı şiddetle ilgili, mesela 2006’dan beri yaptığımız faaliyetler içerisinde 5975 vaaz yapmışız. 1280 konferans, 59 panel yapmışız. Bu faaliyetlerin 215’inde kadın haklarını, 71’inde aile içi şiddeti, 144’ünde insan haklarını, 45’inde kız çocuklarının eğitimini, 144’ünde aile içi iletişimi ele almışız" dediğinde kadın haklarından yana olmamış oluyor...
Çünkü bu paragrafta Diyanet "kadına kendi memuru olarak yabana atılmayacak özne" diye bakmaktan vazgeçemiyor, sayısal tesellilerle kamuoyu vicdanını rahatlatmaya çalışıyor, kadınlar için asla ikna edici olamıyor.
Diyanet ve ntvmsnbc.com...
Kaç bin vaaz vermiş, kaç bin konferans, kaç yüz eğitim de yapmış olsanız, kadını erkekten yaratılmış ve ancak onun bir parçası olarak gören bir din disiplinin içinden baktıkça feminizme falan "Fransız" kalıyorsunuz işte....
Tıpkı Diyanet gibi ntvmsnbc.com da "feminizm ahlaksızlık değildir" demek için yaptığı haberinde ne kadar kadın örgütlerinin temsilcilerinden görüş alırsa alsın, fotoğrafın üzerine "feministler savaşa hazır" gibi militarizmi ve kadını bir araya getirerek feminizmin ilkesiyle çelişen bir zihniyet sergilemekten geri duramıyor işte. (NZ/GG)